Eber Gölü'nde kuruma tehlikesi büyüyor
Afyonkarahisar'ın Çay, Bolvadin ve Sultandağı ilçeleri sınırlarında yer alan, Türkiye'nin 12’nci büyük gölü olan Eber Gölü, hızla kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Doğa Koruma ve Biyoizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, göldeki su seviyesinin her geçen gün düştüğünü söyledi.
Göldeki mevcut su seviyesinin kıyıda 30, gölün ortasında ise 75-80 santimetreye kadar indiğini belirten Prof. Dr. Erişmiş, "Bu gidişle göl, 2,5 ila 3 yıl içerisinde tamamen kuruyabilir" uyarısında bulundu.
Kuraklık ve bilinçsiz su kullanımı etkili oldu
Eber Gölü’nün hızla su kaybetmesinin yalnızca iklim değişikliği ile açıklanamayacağını belirten Prof. Dr. Erişmiş, bilinçsiz su kullanımının da etkili olduğuna dikkat çekti. Eskiden 40 metrede ulaşılan artezyen suyu artık 600-900 metreye kadar indi. Bu derinlikten çıkarılan suyun tarımda kullanılmasının ekosistem için son derece zararlı olduğu vurgulandı.
"Şu anda gölde balık diye bir şey yok" diyen Erişmiş, göç eden kuşların da Eber Gölü'nü artık konaklama alanı olarak kullanmadığını, pelikanlar başta olmak üzere birçok türün gölden çekildiğini belirtti.
Eber Sarısı yayılıyor, biyolojik çeşitlilik tehdit altında
Eber Gölü çevresindeki su kaybı, endemik türlerin dağılımını da etkiledi. Karasal bir tür olan Eber Sarısı, suyun çekilmesiyle yayılım alanını genişletti. Bu durum, göldeki diğer canlı türleri için tehdit oluşturuyor. Erişmiş, "Bu bir zenginlik gibi görünse de aslında diğer türleri baskılayan bir durum. Biyolojik çeşitlilik tehdit altında" dedi.
Koruma listesinde ama çözüm uygulanmıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koruma altına aldığı 8 göl arasında yer alan Eber Gölü için uyarılarını sürdüren Prof. Dr. Erişmiş, halkı duyarlı olmaya çağırdı. Suyun daha verimli ve kontrollü kullanılmasının hayati önem taşıdığını belirtti. "Bu gölün yok olması sadece Afyon’u değil, tüm Türkiye’yi ilgilendirir" dedi.
Su kullanımı için sayaç ve yasal düzenleme çağrısı
Göl çevresinde tarımsal sulamanın sayaçlarla yapılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Erişmiş, suyun maden statüsüne alınarak yasal koruma altına girmesi gerektiğini vurguladı. Su kullanımının denetlenmesi gerektiğine değinen Erişmiş, “Tarlaya 3 gün boyunca su salınıyor, kimse sorgulamıyor. Su israfının cezası olmalı, hatta bu cezalar caydırıcı hapis cezalarıyla desteklenmeli” dedi.
Türkiye genelinde merkezi sulama sistemlerine geçilmesi gerektiğini söyleyen Erişmiş, göl çevresindeki kaçak ve aşırı sulamaların önlenmesinin elzem olduğunu belirtti.