İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZENERJİ, İZELMAN ve Ege Şehir Planlama A.Ş. işyerlerinde örgütlü DİSK Genel-İş Sendikası'na bağlı 1, 2, 3 ve 9 No'lu şubelerin 5 aydır süren Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine başlatılan grev beşinci gününe girerken, sendika üyelerinden belediyelere sert eleştiriler geldi.
Cumhuriyet Bulvarı'nda oluşturulan kortejle yürüyüş yapan işçiler, Cumhuriyet Meydanı'na geldikten sonra Kültürpark'ta bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binası önünde toplandı. Burada sendika şube başkanları ve siyasi parti temsilcileri açıklamalarda bulundu.
Topal: "Kendi çöplüğünüzü temizleyin, bizim çöplüğümüze karışmayın!"
DİSK Genel-İş 1 No'lu Şube Başkanı Engin Topal, açıklamasında ilçe belediye başkanlarını sert sözlerle hedef aldı:
"Sevgili ilçe belediye başkanları siz kendi çöplüğünüze bakın. Orada gidip horozluk yapın. Bizim çöplüğümüzde değil. Herkes kendi çöplüğüne karışsın. Herkes kendi önünü temizlesin. Halının altına süpürmekle olmuyor bu işler. Gidin kendi evinizin önünü toplayın bırakın bizi. Bir tane de zibidi, ta Bolu'dan bize laf söylüyor. Kardeşim bak Bolu'nun işine. Sayın Dr. Cemil Tugay'ı masaya davet ediyorum. Masanın bir an önce kurulup bu Toplu İş Sözleşmesi'nin bir an önce hayat bulmasını istiyorum."
Topal, gerçek maaş bordrolarının açıklanmasının ardından belediye yönetiminin sessiz kaldığını vurguladı:
"Biz beş buçuk aydır toplu sözleşmeyi masada müzakere yaparak bitirmeye çalışırken hala davet yok. Dün bordrolarımızı basın üzerinden paylaştık. Dünden beri biz bordrolarımızı paylaştıktan sonra bir karşı cevap yok. Çünkü gerçekler ortaya çıktı. Algının değil belediye işçileri 214 bin TL istiyor, 180 bin TL istiyor… dün biz onlardan bekledik. Çünkü gerçek veriler belediyenin binasının insan kaynakları müdürlüğünde duruyor."
Odabaşı: "DEM Parti olarak mücadelenizin yanındayız"
DEM Parti İzmir İl Eş Başkanı Selçuk Odabaşı da eylemde yaptığı konuşmada belediye yönetimini eleştirdi:
"Yerel yönetimi kınıyorum. Yerel yönetimden talebimizdir. Demokrasi güçlerini krizin içinde bırakmak yerine İzmir'i demokrasi güçlerinin birliğini sağlayarak iktidara karşı mücadelenin kalesi haline getirmek sizin elinizdedir. Onun için sendikayla masada oturup, gerekli uzlaşmayı sağlayıp, üzerinize düşen görevi layıkıyla yerine getirin. DEM Parti olarak yerel yönetimden talebimiz budur. Hepinizle dayanışma duygumuzla mücadelenizin sonuna kadar yanınızda olacağımızı belirtiyor tekrar mücadelenizi selamlıyoruz."
Doğruyol: "Yüksek rakamları kamuoyuna açıklayın"
Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Başkanı Ahmet Doğruyol da söz aldı:
"Mücadelemizde her zaman emekten yana olduk. Belediye iş kolundaki sendikalarımızın ve çalışanlarımızın mücadelesini canı gönülden destekliyoruz, yanınızdayız. Elbette mücadele ediyoruz ama işçilerimizde gördüğümüz bu birlik ve beraberliğe maalesef Memur-Sen'de sarı sendikalardan dolayı görmedik, göremiyoruz. Biz, mücadele konusunda bize düşen ne varsa başından sonuna yanınızda olacağız. Ancak buradaki sendika başkanlarından bir istirhamım var. Kamuoyunda bir bilgi kirliliği var. Maalesef belediyedeki yetkililer, belediye başkanları çok yüksek rakamlar telaffuz ettiler ve bu konunun açıklığa kavuşturulması adına sendika başkanlarımızın kamuoyu bilgilendirmesi yönünde mücadele etmesinde büyük yarar görüyorum."
Gül: "Şov yapmıyoruz, kimse de yapmasın!"
DİSK Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül, grev kırıcı tutumlara ve belediyenin açıklamalarına tepki gösterdi:
"Çalışacak olan listeler belediyeye gitti. Bizlere ulaştı ve o arkadaşlarımız çalışıyor. İşveren mesaj göndererek 'greve gitmeyen arkadaşlar Cemil başkan sizi mağdur etmeyecek' dedi. Bugün aranıyorlar 'gelin iş başı yapın' deniyor. Yarın sorun yaşanmasın diye tehdit ediyorlar. Basına nasıl yanlış bilgi veriyorlarsa, bizi nasıl halka karşı karşıya getirmeye çalışıyorlarsa, bizi de bu şekilde kırmaya yönelik hamleler yapıyorlar."
"Bir çöp krizi var. Bugün CHP ilçelerinde, il başkanlığında bir çağrı yapılıyor. Çöp toplayacaklarmış. Biz dün açıklama yaptık, önünüzü açtık. Kıbrıs Şehitleri'nde çöp yok. Halka şirin gözükmeye çalışmayın."
"Biz her defasında burada toplu sözleşme ile ilgili sorunlarımızı konuştuk. CHP'yi hiçbir zaman hedef almadık. DİSK tarihine laf edenlere cevap verdik. Ağır gelmiş ki farklı çalışmalar yapıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar tutmayacak. Biz şov yapmıyoruz, kimse de yapmasın. Ekmek kavgamıza bakacağız."
Yılmaz: "Düne kadar teşekkür ettiğiniz işçileri hain ilan ediyorsunuz!"
DİSK Genel-İş İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Serap Yılmaz, işçilerin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını savundu:
"Toplu sözleşmede var olan hakkımız, 2 yılda bir toplu sözleşme masasına oturduğumuz 17 Aralık'tan beridir mücadele ettiğimiz haklarımız masada bırakıldı deniliyor. Pazar günü masada bırakılmayan anlaşma ertesi günü farklı bir boyuta geldiyse artık siz düşünün."
"Biz belediyenin kasasını boşaltmak istemiyoruz. Tüm belediye başkanlarına söylüyorum; belediyenin kasasıyla derdimiz yok. Derdimiz ekmeğimizi büyütmek, emeğimizin karşılığını almak."
Kenar: "O koltuklarda bizlerin emeğiyle oturuyorsunuz!"
DİSK Genel-İş 9 No'lu Şube Başkanı Sedat Kenar da açıklamasında CHP yönetimine seslendi:
"Bugün bu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde işveren adına kim hangi koltukta oturuyorsa CHP sayesinde oturuyor. O koltukta oturanlara sesleniyoruz. Siz o koltukta oturması için benim buradaki mücadele arkadaşlarım emek verdi."
"CHP'nin globalleşmiş bir sloganı var. Hak diyor, hukuk diyor, adalet diyor. Hak diyor; aynı işyerinde aynı işi yapan arkadaşlarımız beş alırken bize 3 teklif ediyorsanız, biz de beş istiyorsak bu bizim hakkımız. Hukuka gelelim; grev kararımızı astık diye 3 saat sonra şirket yetkililerine talimat veriliyor. 3 bin güvenlik emekçisini bu TİS'in dışına itmek için mücadele veriyorsunuz. Adalet? Aynı işi yapıyoruz, 5 alıyor, 3 teklif ediyorsunuz. Hakta da hukukta da adalette de biz haklıyız."