casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri

ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ KARŞILIK BULUYOR

SİYASET/POLİTİKA (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.08.2022 - 13:18, Güncelleme: 22.08.2022 - 13:18 kez okundu.
 

ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ KARŞILIK BULUYOR

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ KARŞILIK BULUYOR Önerilerimizi ortaya koyduk. Bu önerilerimizden ikisini iktidarın uygulamaya aldığını görüyoruz.dedi
Sarıgül haftalık basın değerlendirmesin de yine ülke gündemide değindi  GAZİANTEP VE MARDİN’DEKİ KAZALAR SORUŞTURULMALI  Sarıgül haftalık basın değerlendirmesin de  Gaziantep ve Mardin’deki kazalarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. İki kaza da her yönüyle soruşturulmalı ve benzer faciaların yaşanmaması için gereken tedbirler alınmalıdır. Mardin- Derik’teki kazanın olduğu yerde çevre yolu yapılmalıdır.dedi Açıklamalarına devam eden Sarıgül  SUÇU DEĞİL, CEZAYI AFFEDİYORUZ 9 Nisan’dan bu yana toplumsal barış affı için çalışıyoruz. Af konusunun her geçen gün artan bir şekilde kamuoyunun ve siyasilerin gündemine girdiği görülüyor. Siyasi partileri, oy getirir ya da oy götürür, hesabı yapmadan daha cesur hareket etmeye çağırıyorum. Yanlış bir şey yapmıyoruz. Af çıkararak suçu affetmiyoruz, cezayı affediyoruz. Ceza, ıslah etmek için verilir. Affetmek de ıslah etme yöntemlerinden biridir. SUÇLUYLA DEĞİL SUÇLA MÜCADELE Sadece suçluyla mücadele etmek yetmez, asıl suça neden olan ortamla mücadele etmemiz lazım. Bu amaçla diyoruz ki; suça neden olan ne varsa onları düzeltelim. Kanunlarımızda eksiklik varsa bunları gözden geçirelim. İşsizlikle, eğitimsizlikle, bağımlılıkla mücadele edelim. Bugün bir kez daha Türkiye’min vicdanına sesleniyorum. Affet Türkiye! diyorum. ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ KARŞILIK BULUYOR Türkiye Değişim Partisi olarak, toplumun talep ve ihtiyaçlarını, en iyi bilen, bunları ısrarla dile getiren, takip eden, çözüm önerileri, ortaya koyan bir partiyiz. Açık ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin izinlerini biz uzattık. KYK borçlarını gündeme biz taşıdık, faizlerin silinmesini sağladık. Belediyeler, ek bir protokolle işçilerine zam yapmalı dedik. Bu çağrımızda karşılık buldu. 3600 ek göstergeyi devamlı söyledik, nihayet çıkardılar. Ama hep yaptıkları gibi yine ayrımcılık yaptılar. İnşallah bunu da biz düzelteceğiz. “Aralık ayını beklemeyin, asgari ücrete, temmuz ayında zam yapın” dedik. Zam yaptılar, ama açlık sınırının altında kaldı. Türkiye Değişim Partisi olarak, iktidara geldiğimizde, eşel mobil sistemine geçeceğiz. Bu sistemde, asgari ücret, hiçbir zaman açlık sınırının altına düşmeyecek. Hiçbir emeklinin maaşı asgari ücretten az olmayacak. Hiçbir kamu çalışanı yoksulluk sınırının altında maaş almayacak, Barınma sorununa biz dikkat çektik, ilgilileri acil çözüm bulmaya çağırdık. Önerilerimizi ortaya koyduk. Bu önerilerimizden ikisini iktidarın uygulamaya aldığını görüyoruz. Satılamayan, kiralanamayan ofislerin konuta dönüştürülmesi için yönetmelik yayınlandı. Sosyal konut hamlesi başlatılacağı açıklandı. HALEN ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR Türkiye Değişim Partisi olarak takip ettiğimiz halen acil çözüm bekleyen bazı sorunlara tekrar dikkat çekmek istiyorum. EYT’lilerle ilgili bir birtakım modeller, formüller konuşuluyor. Buradan ilgilileri uyarıyorum: Tekrar mağduriyet yaratacak hiçbir şeye kalkışmayın. Meclisi olağanüstü toplayalım ve EYT’lilere haklarını verelim. Boş duran AVM’lerin ve ofis olarak inşa edilen binaların yurt olarak kullanılması, otel ve pansiyonların kiralanması dahil her önlemi alalım, öğrencilerimizi yurtsuz bırakmayalım. Uzman öğretmen- başöğretmen sınavını iptal edelim. 100 bin öğretmen ataması yapalım. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik sistemine son verelim. Eğitim ödeneğini en az, 2 500 liraya çıkaralım Halkımız borçla yaşıyor, borçlarını borç alarak kapatıyorlar. Buna bir çare bulalım. Deprem ve Afet Bakanlığı kuralım. Sözleşmeli personeli kadroya alalım. Çiftçinin ve esnafın kredi faizlerini silelim. Kira stopajını kaldıralım. Çiftçiye ve esnafa ucuz elektrik ve akaryakıt verelim. Esnafa sicil affı çıkaralım. Staj ve çıraklıkta geçen süreleri emeklilik hizmetine sayalım. Askerlik yapanların SGK primlerini devletin ödemesini sağlayalım. 20 bin engelli ataması yapalım. Kamudaki engelli istihdam kotasını %6’ya çıkaralım. Şehit ve gazi maaşlarıyla, engelli ve yaşlılık aylıklarını artıralım. Çekte hapis cezasını kaldıralım. Bir kereye mahsus ehliyet affı getirelim. 1400 DEĞİL, 2400 MARKET AÇSANIZ NE OLUR? “Faiz neden enflasyon sonuçtur” dediler. Faizleri de enflasyonu da yükselttiler. İktisadi kuralların tersine hareket etmeye, piyasalarla zıtlaşmaya devam ediyorlar. Hayat pahalılığını önleyeceğiz diye market açıyorlar. Maliyetler düşmedikçe, üretim artmadıkça, 1400 değil, 2400 market açsanız ne olur? Türkiye’nin dişinin kovuğuna yetmez. Hayat pahalılığını önlemenin yolu, marketten değil, tarladan geçer. Daha çok üretmemiz ve maliyetleri düşürmemiz lazım. ZAMAN, EKONOMİK MİLLİYETÇİLİK ZAMANIDIR Pandemi dönemi, küresel ısınma ve savaş gösteriyor ki; zaman artık, ekonomik milliyetçilik zamanıdır. Ekonomik milliyetçilik, büyük ve güçlü Türkiye demektir. Ekonomik milliyetçilik, toprak işleyenin, su kullanan demektir. Ekonomik milliyetçilik ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen demektir.  
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ KARŞILIK BULUYOR Önerilerimizi ortaya koyduk. Bu önerilerimizden ikisini iktidarın uygulamaya aldığını görüyoruz.dedi

Sarıgül haftalık basın değerlendirmesin de yine ülke gündemide değindi 

GAZİANTEP VE MARDİN’DEKİ KAZALAR SORUŞTURULMALI 

Sarıgül haftalık basın değerlendirmesin de 

Gaziantep ve Mardin’deki kazalarda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.

İki kaza da her yönüyle soruşturulmalı ve benzer faciaların yaşanmaması için gereken tedbirler alınmalıdır.

Mardin- Derik’teki kazanın olduğu yerde çevre yolu yapılmalıdır.dedi

Açıklamalarına devam eden Sarıgül 

SUÇU DEĞİL, CEZAYI AFFEDİYORUZ

9 Nisan’dan bu yana toplumsal barış affı için çalışıyoruz.

Af konusunun her geçen gün artan bir şekilde kamuoyunun ve siyasilerin gündemine girdiği görülüyor.

Siyasi partileri, oy getirir ya da oy götürür, hesabı yapmadan daha cesur hareket etmeye çağırıyorum.

Yanlış bir şey yapmıyoruz. Af çıkararak suçu affetmiyoruz, cezayı affediyoruz.

Ceza, ıslah etmek için verilir. Affetmek de ıslah etme yöntemlerinden biridir.

SUÇLUYLA DEĞİL SUÇLA MÜCADELE

Sadece suçluyla mücadele etmek yetmez, asıl suça neden olan ortamla mücadele etmemiz lazım.

Bu amaçla diyoruz ki; suça neden olan ne varsa onları düzeltelim.

Kanunlarımızda eksiklik varsa bunları gözden geçirelim.

İşsizlikle, eğitimsizlikle, bağımlılıkla mücadele edelim.

Bugün bir kez daha Türkiye’min vicdanına sesleniyorum.

Affet Türkiye! diyorum.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ KARŞILIK BULUYOR

Türkiye Değişim Partisi olarak, toplumun talep ve ihtiyaçlarını, en iyi bilen, bunları ısrarla dile getiren, takip eden, çözüm önerileri, ortaya koyan bir partiyiz.

  • Açık ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin izinlerini biz uzattık.
  • KYK borçlarını gündeme biz taşıdık, faizlerin silinmesini sağladık.
  • Belediyeler, ek bir protokolle işçilerine zam yapmalı dedik. Bu çağrımızda karşılık buldu.
  • 3600 ek göstergeyi devamlı söyledik, nihayet çıkardılar. Ama hep yaptıkları gibi yine ayrımcılık yaptılar. İnşallah bunu da biz düzelteceğiz.
  • “Aralık ayını beklemeyin, asgari ücrete, temmuz ayında zam yapın” dedik. Zam yaptılar, ama açlık sınırının altında kaldı.

Türkiye Değişim Partisi olarak, iktidara geldiğimizde, eşel mobil sistemine geçeceğiz.

Bu sistemde, asgari ücret, hiçbir zaman açlık sınırının altına düşmeyecek.

Hiçbir emeklinin maaşı asgari ücretten az olmayacak.

Hiçbir kamu çalışanı yoksulluk sınırının altında maaş almayacak,

  • Barınma sorununa biz dikkat çektik, ilgilileri acil çözüm bulmaya çağırdık.

Önerilerimizi ortaya koyduk. Bu önerilerimizden ikisini iktidarın uygulamaya aldığını görüyoruz.

Satılamayan, kiralanamayan ofislerin konuta dönüştürülmesi için yönetmelik yayınlandı.

Sosyal konut hamlesi başlatılacağı açıklandı.

HALEN ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR

Türkiye Değişim Partisi olarak takip ettiğimiz halen acil çözüm bekleyen bazı sorunlara tekrar dikkat çekmek istiyorum.

  • EYT’lilerle ilgili bir birtakım modeller, formüller konuşuluyor. Buradan ilgilileri uyarıyorum: Tekrar mağduriyet yaratacak hiçbir şeye kalkışmayın. Meclisi olağanüstü toplayalım ve EYT’lilere haklarını verelim.
  • Boş duran AVM’lerin ve ofis olarak inşa edilen binaların yurt olarak kullanılması, otel ve pansiyonların kiralanması dahil her önlemi alalım, öğrencilerimizi yurtsuz bırakmayalım.
  • Uzman öğretmen- başöğretmen sınavını iptal edelim.
  • 100 bin öğretmen ataması yapalım.
  • Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik sistemine son verelim.
  • Eğitim ödeneğini en az, 2 500 liraya çıkaralım
  • Halkımız borçla yaşıyor, borçlarını borç alarak kapatıyorlar. Buna bir çare bulalım.
  • Deprem ve Afet Bakanlığı kuralım.
  • Sözleşmeli personeli kadroya alalım.
  • Çiftçinin ve esnafın kredi faizlerini silelim.
  • Kira stopajını kaldıralım.
  • Çiftçiye ve esnafa ucuz elektrik ve akaryakıt verelim.
  • Esnafa sicil affı çıkaralım.
  • Staj ve çıraklıkta geçen süreleri emeklilik hizmetine sayalım.
  • Askerlik yapanların SGK primlerini devletin ödemesini sağlayalım.
  • 20 bin engelli ataması yapalım.
  • Kamudaki engelli istihdam kotasını %6’ya çıkaralım.
  • Şehit ve gazi maaşlarıyla, engelli ve yaşlılık aylıklarını artıralım.
  • Çekte hapis cezasını kaldıralım.
  • Bir kereye mahsus ehliyet affı getirelim.

1400 DEĞİL, 2400 MARKET AÇSANIZ NE OLUR?

“Faiz neden enflasyon sonuçtur” dediler. Faizleri de enflasyonu da yükselttiler.

İktisadi kuralların tersine hareket etmeye, piyasalarla zıtlaşmaya devam ediyorlar.

Hayat pahalılığını önleyeceğiz diye market açıyorlar.

Maliyetler düşmedikçe, üretim artmadıkça, 1400 değil, 2400 market açsanız ne olur? Türkiye’nin dişinin kovuğuna yetmez.

Hayat pahalılığını önlemenin yolu, marketten değil, tarladan geçer.

Daha çok üretmemiz ve maliyetleri düşürmemiz lazım.

ZAMAN, EKONOMİK MİLLİYETÇİLİK ZAMANIDIR

Pandemi dönemi, küresel ısınma ve savaş gösteriyor ki; zaman artık, ekonomik milliyetçilik zamanıdır.

Ekonomik milliyetçilik, büyük ve güçlü Türkiye demektir.

Ekonomik milliyetçilik, toprak işleyenin, su kullanan demektir.

Ekonomik milliyetçilik ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen demektir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.