POLİTİKA

CHP’den Dış Politika Eleştirisi: “Yurtta Sulh” Unutuluyor

CHP’li Yıldırım Kara, İsrail-İran çatışmasının Türkiye’ye yansımalarına dikkat çekerek, Lozan ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkelerine bağlı kalmayan bir iktidarla sağduyulu dış politika yapılamayacağını savundu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kara, İsrail-İran çatışmasının bölgemize ve Türkiye’ye getirdiği riskleri TBMM’de yaptığı konuşmada sıraladı. Kara, “Lozan’a ve ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesine düşman bir iktidarla sağduyulu dış politika tasarlanamaz” dedi.

Çok Katmanlı Bir Tehdit Tablosu

Kara, çatışmanın göç dalgası, nükleer tesiste sızıntı, Hürmüz Boğazı’nın kapanma ihtimali, petrol ve doğalgaz tedarik riski gibi dört ana başlıkta Türkiye’yi zorlayacağını belirtti.

Göç Baskısı
Birinci Körfez ve Suriye savaşlarında yaşanan demografik sarsıntılar hatırlatıldı.

İran’dan muhtemel yeni mülteci akını, toplumsal gerilime yol açabilir.

Nükleer Risk
Natanz Nükleer Tesisi’ndeki saldırının olası radyoaktif sızıntısının Türkiye’ye dek uzanma ihtimali vurgulandı.

Enerji Krizi Tehdidi
Hürmüz Boğazı’nın kapanması ve petrol sevkiyatının aksaması, Türkiye’yi 1990’larda olduğu gibi krizle karşı karşıya bırakabilir.

İran’dan gelen doğalgaza bağımlılığa dikkat çekildi.

“Muhalefeti Susturma” Eğilimine Tepki

Kara, iktidarın ulusal güvenlik söylemini muhalefeti susturma aracı olarak kullandığını eleştirdi. Aynı anda “İsrail yayılmacılığına karşı teyakkuz” çağrısı yapılırken, “ABD-İsrail koalisyonuna” katılımın faydaları dillendirildiğini söyledi.

Bir yanda bölgesel gerilime karşı birlik çağrısı, diğer yanda muhalefeti “uslu durmaya” davet etme…

Kara, bu yaklaşımla gerçek bir dış politika vizyonu üretilemeyeceğini savundu.