casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Sedat Memili
Köşe Yazarı
Sedat Memili
 

PREZERVATİFİN KISA METRAJ TARİHİ (*)

IMF’nin istekleri karşısında insanlar, “insancıklara” dönüşür… “Var sayalım ki adam iktidarsız. Ve varsayalım bu adam ataerkil aile düzenin egemen olduğu bir toplumda yaşıyor. Ve yine varsayalım ki, zamanında başbakanından “Bir elinde bayrak, bir elinde kuran” nutukları dinlemiş. Aklı evveller bu adama bir büyücü tavsiye ediyorlar. (Gerçi birilerinin yardımına ihtiyacı yok, televizyonlar her gün bir şeyhin, bir büyücünün ya da üfürükçünün reklamını yapıyorlar zaten) Büyücü iktidarsız adama okur üfler ve şöyle der “Ey fani! Falanca yerde bir kauçuk ağacı var, gidip o ağaçtan bir dal ve bir yaprak getireceksin, ona da okuyup üfleyeceğim” İktidarsız adam (Adı üstünde) çaresiz… Hükümetin IMF reçetesine uyduğu gibi büyücünün lafına uyar ve yollara düşer. İyi de yol uzun; bitmez. Tarif edilen yer çorak ve susuz arazi. Adam uzun vadeli önlem almamış. Aç bilaç düşmüş yollara, kauçuk ağacı arar. Su tükenmiş azık torbasının dibi görünmüş. Bu arada ufuktan da kauçuk ağacı tepesi... “İyi” demiş kendi kendine “Sonuna geldik” Zavallı kendi sonunun geldiğini ne bilsin. Geriye dönüş için ne su kalmış ne de yiyecek. Kalakalmış tek başına ağacın gölgesinde. Ne hareket etmek için mecal ne de heves kalmış. Kara kara düşünürken uyuya kalmış. Kalış o kalış. Kauçuk ağacının dibin de hakkın rahmetine kavuşmuş. Bir dakika dostlar! Öykü bitmedi. Daha yeni başlıyor. Adam, kauçuk ağacının dibinde çürür. Yağan yağmurlar ve iklim koşulları çürüyen bedenin ağaç köklerine karışmasına neden olur. (Bendeniz de ölümün gerçekte fiziksel ve kimyasal bir dönüşüm olduğuna inananlardanım. Bu yüzden toprak kutsaldır.) Bizim kauçuk artık adama ait özleri de kökleri vasıtasıyla kendi bünyesine karıştırır. Gel zaman git zaman, kauçuk ağacının salgıladığı maddeyi toplayanlar çıkar ortaya. Bu ağacın da suyu toplanır ve bir prezervatif imalathanesine hammadde olarak gider. Hikâyemiz burada son bulur. Adam artık binlerce prezervatifin hammaddesidir. Soru bir: Büyücü’nün reçetesi tuttu mu? Soru iki; Adam amacına ulaştı mı? Soru üç: Ben bu öyküyü niye uydurdum? El insaf dostlar; IMF büyücüsü bir reçete sunuyor. Yaşam yolunda aç sefil ve perişan kalıyoruz. İş yerleri kapanıyor, istihdam olanakları azalıyor, ekonomistler aman dikkat yakında yeniden şirket iflasları başlayacak diyor. Üretim katledilmiş, artık Merkez Bankası yarışmalara aday gösterebileceği paralar basıyor. Kaybolmuş iktidarını ararken, prezervatif olan adamın yazgısına doğru yol almak üzereyiz. Eğer, büyücünün reçetesi tuttu ve adamın sonsuza kadar prezervatif olmasını sağladıysa, IMF’nin reçeteleri de doğru demek. Ama adam onu mu istiyordu? Boş ver. IMF’nin istekleri karşısında adam ve adamların ne önemi var ki... Onlar insan’dan “İnsancıklara” dönüşür.” *Bu yazı Nisan / 2002 yılında yazılmış ve aynı yıl Yeni Adana Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Şimdi temennim: Allah ülkemi ve milletimi kılık değiştirmiş IMF’lerden korusun…      
Ekleme Tarihi: 11 Aralık 2023 - Pazartesi

PREZERVATİFİN KISA METRAJ TARİHİ (*)

IMF’nin istekleri karşısında insanlar, “insancıklara” dönüşür…

“Var sayalım ki adam iktidarsız.

Ve varsayalım bu adam ataerkil aile düzenin egemen olduğu bir toplumda yaşıyor.

Ve yine varsayalım ki, zamanında başbakanından “Bir elinde bayrak, bir elinde kuran” nutukları dinlemiş.

Aklı evveller bu adama bir büyücü tavsiye ediyorlar. (Gerçi birilerinin yardımına ihtiyacı yok, televizyonlar her gün bir şeyhin, bir büyücünün ya da üfürükçünün reklamını yapıyorlar zaten)

Büyücü iktidarsız adama okur üfler ve şöyle der “Ey fani! Falanca yerde bir kauçuk ağacı var, gidip o ağaçtan bir dal ve bir yaprak getireceksin, ona da okuyup üfleyeceğim”

İktidarsız adam (Adı üstünde) çaresiz… Hükümetin IMF reçetesine uyduğu gibi büyücünün lafına uyar ve yollara düşer.

İyi de yol uzun; bitmez.

Tarif edilen yer çorak ve susuz arazi. Adam uzun vadeli önlem almamış.

Aç bilaç düşmüş yollara, kauçuk ağacı arar.

Su tükenmiş azık torbasının dibi görünmüş. Bu arada ufuktan da kauçuk ağacı tepesi...

“İyi” demiş kendi kendine “Sonuna geldik”

Zavallı kendi sonunun geldiğini ne bilsin. Geriye dönüş için ne su kalmış ne de yiyecek.

Kalakalmış tek başına ağacın gölgesinde. Ne hareket etmek için mecal ne de heves kalmış.

Kara kara düşünürken uyuya kalmış. Kalış o kalış.

Kauçuk ağacının dibin de hakkın rahmetine kavuşmuş.

Bir dakika dostlar! Öykü bitmedi. Daha yeni başlıyor.

Adam, kauçuk ağacının dibinde çürür. Yağan yağmurlar ve iklim koşulları çürüyen bedenin ağaç köklerine karışmasına neden olur. (Bendeniz de ölümün gerçekte fiziksel ve kimyasal bir dönüşüm olduğuna inananlardanım. Bu yüzden toprak kutsaldır.)

Bizim kauçuk artık adama ait özleri de kökleri vasıtasıyla kendi bünyesine karıştırır.

Gel zaman git zaman, kauçuk ağacının salgıladığı maddeyi toplayanlar çıkar ortaya.

Bu ağacın da suyu toplanır ve bir prezervatif imalathanesine hammadde olarak gider.

Hikâyemiz burada son bulur.

Adam artık binlerce prezervatifin hammaddesidir.

Soru bir: Büyücü’nün reçetesi tuttu mu?

Soru iki; Adam amacına ulaştı mı?

Soru üç: Ben bu öyküyü niye uydurdum?

El insaf dostlar; IMF büyücüsü bir reçete sunuyor. Yaşam yolunda aç sefil ve perişan kalıyoruz. İş yerleri kapanıyor, istihdam olanakları azalıyor, ekonomistler aman dikkat yakında yeniden şirket iflasları başlayacak diyor. Üretim katledilmiş, artık Merkez Bankası yarışmalara aday gösterebileceği paralar basıyor.

Kaybolmuş iktidarını ararken, prezervatif olan adamın yazgısına doğru yol almak üzereyiz.

Eğer, büyücünün reçetesi tuttu ve adamın sonsuza kadar prezervatif olmasını sağladıysa, IMF’nin reçeteleri de doğru demek.

Ama adam onu mu istiyordu?

Boş ver. IMF’nin istekleri karşısında adam ve adamların ne önemi var ki...

Onlar insan’dan “İnsancıklara” dönüşür.”

*Bu yazı Nisan / 2002 yılında yazılmış ve aynı yıl Yeni Adana Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Şimdi temennim: Allah ülkemi ve milletimi kılık değiştirmiş IMF’lerden korusun…

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.