casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Serpil GÜLEÇYÜZ
Köşe Yazarı
Serpil GÜLEÇYÜZ
 

KURTULUŞUN KUTLU OLSUN İZMİR’İM!

    İzmir'in Yunan işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü.   O gün, sadece İzmir'in değil bir ulusun da kurtuluş günüydü.   Yıllarca bu ülkenin her yerinde, karanlığın koynunda yaşandı her gün.   Her gün, ülkenin her yerinden duyulan sadece yürek acısıydı.   Sonrası kâbustu.   Yunan askerleri, Türkleri camilere doldurup, kadın, erkek, çocuk demeden diri diri yakıyor, göçe zorluyor, Türklerden boşalan yerlere de, Yunanistan'dan gelen Rumları yerleştiriyordu.   26 Ağustos 1922, Saat: 5:30.   Göklere yükseldi namluların her biri. O gün, ülkenin göğsüne saplanmış karanlığı yırttı top mermileri.   Topçu ateşi ile başladı, Kurtuluş Destanının ilk anları.   "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz. İLERİ!" dedi Başkomutan.   Yer yerinden oynadı.   Selâm durdu göklerde tüm şehitler.   İnançla yürüdüler, toprağın göğsüne oluk oluk kan oldular o genç yürekler, tarihin en unutulmaz, en kahramanca destanını yazmak için.   Emir büyük yerdendi. Kurşun, düşmanın topları kimi durdurabilirdi ki? Durduramadı da.   O gün, inançla Başkomutanla yürüdüğümüz, 19 Mayıs 1919’da Samsun'dan doğan güneşi Akdeniz'e götürdüğümüz gündü.   O gün, canların toprak, kanların bayrak olduğu gündü.   Teşekkür ederiz yolumuzu aydınlatan O gönül kahramanlarına.   Ülkemizin geleceğini güven altına almak istiyorsak, bu ülkenin nasıl kurtulduğunu asla unutmadan, ülkemizin üzerinde karanlık emeller besleyenlerin oyununa gelmemek, Ata'mızın emanetlerini hassasiyetle korumak, Cumhuriyet, Demokrasi gibi kavramlardan asla ödün vermemek, her türlü karanlık çağdışı ideolojilerin karşısında dimdik ayakta durmamız gerekir.   Hepimiz, bu ülke için can ve kan verenlere karşı vefalı, bakarken görebilen, seyirci olmayı değil, oyuncu olmayı seçen bireyler olmalıyız.   Düşünmeyen beyinlere, hissedemeyen yüreklere, bu ülkenin nasıl kurtulduğunu unutup, Ata'mızın özünü ve sözünü unutanlara her zaman söyleyecek sözümüz olmalı.   Bin bir renk ve düşünceden oluşan ülkemizde, aydınlık, laik, demokratik bir gelecek için ihtiyacımız olan tek şey, birlik ve beraberlik içinde hiç kimseyi ötekileştirmeden her türlü düşünceye saygı duyarak ben değil biz olmayı başarmaktır.   Çok ünlü bir söylem vardır; "Dünyanın bir yerinde bir ceylan ve bir aslan uyanır. Ceylan, sağ kalmak için her zaman aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir"   Özenilen, Özlenilen, Özen gösterilen, Bir ülke olmak istiyorsak, birlik ve beraberlik içinde herkesten hızlı koşmalıyız.   Hiç kimsenin kuşkusu olmasın Biz her 9 Eylül'de çiçek olur İzmir'in dağlarında açarız.   Biz, her 9 Eylül'de kanımızla, canımızla bu ülkenin topraklarına yeniden can katarız.   Kurtuluşun kutlu olsun İZMİR'İM!   Serpil Güleçyüz O9.Eylül.2022
Ekleme Tarihi: 07 Eylül 2022 - Çarşamba

KURTULUŞUN KUTLU OLSUN İZMİR’İM!

 

 

İzmir'in Yunan işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü.

 

O gün, sadece İzmir'in değil bir ulusun da kurtuluş günüydü.

 

Yıllarca bu ülkenin her yerinde, karanlığın koynunda yaşandı her gün.

 

Her gün, ülkenin her yerinden duyulan sadece yürek acısıydı.

 

Sonrası kâbustu.

 

Yunan askerleri, Türkleri camilere doldurup, kadın, erkek, çocuk demeden diri diri yakıyor, göçe zorluyor, Türklerden boşalan yerlere de, Yunanistan'dan gelen Rumları yerleştiriyordu.

 

26 Ağustos 1922, Saat: 5:30.

 

Göklere yükseldi namluların her biri.

O gün, ülkenin göğsüne saplanmış karanlığı yırttı top mermileri.

 

Topçu ateşi ile başladı, Kurtuluş Destanının ilk anları.

 

"Ordular ilk hedefiniz Akdeniz. İLERİ!" dedi Başkomutan.

 

Yer yerinden oynadı.

 

Selâm durdu göklerde tüm şehitler.

 

İnançla yürüdüler, toprağın göğsüne oluk oluk kan oldular o genç yürekler, tarihin en unutulmaz, en kahramanca destanını yazmak için.

 

Emir büyük yerdendi.

Kurşun, düşmanın topları kimi durdurabilirdi ki?

Durduramadı da.

 

O gün, inançla Başkomutanla yürüdüğümüz, 19 Mayıs 1919’da Samsun'dan doğan güneşi Akdeniz'e götürdüğümüz gündü.

 

O gün, canların toprak, kanların bayrak olduğu gündü.

 

Teşekkür ederiz yolumuzu aydınlatan O gönül kahramanlarına.

 

Ülkemizin geleceğini güven altına almak istiyorsak, bu ülkenin nasıl kurtulduğunu asla unutmadan, ülkemizin üzerinde karanlık emeller besleyenlerin oyununa gelmemek, Ata'mızın emanetlerini hassasiyetle korumak, Cumhuriyet, Demokrasi gibi kavramlardan asla ödün vermemek, her türlü karanlık çağdışı ideolojilerin karşısında dimdik ayakta durmamız gerekir.

 

Hepimiz, bu ülke için can ve kan verenlere karşı vefalı, bakarken görebilen, seyirci olmayı değil, oyuncu olmayı seçen bireyler olmalıyız.

 

Düşünmeyen beyinlere, hissedemeyen yüreklere, bu ülkenin nasıl kurtulduğunu unutup, Ata'mızın özünü ve sözünü unutanlara her zaman söyleyecek sözümüz olmalı.

 

Bin bir renk ve düşünceden oluşan ülkemizde, aydınlık, laik, demokratik bir gelecek için ihtiyacımız olan tek şey, birlik ve beraberlik içinde hiç kimseyi ötekileştirmeden her türlü düşünceye saygı duyarak ben değil biz olmayı başarmaktır.

 

Çok ünlü bir söylem vardır; "Dünyanın bir yerinde bir ceylan ve bir aslan uyanır.

Ceylan, sağ kalmak için her zaman aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir"

 

Özenilen,

Özlenilen,

Özen gösterilen,

Bir ülke olmak istiyorsak, birlik ve beraberlik içinde herkesten hızlı koşmalıyız.

 

Hiç kimsenin kuşkusu olmasın

Biz her 9 Eylül'de çiçek olur İzmir'in dağlarında açarız.

 

Biz, her 9 Eylül'de kanımızla, canımızla bu ülkenin topraklarına yeniden can katarız.

 

Kurtuluşun kutlu olsun İZMİR'İM!

 

Serpil Güleçyüz

O9.Eylül.2022

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.