casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Sedat Memili
Köşe Yazarı
Sedat Memili
 

KILIÇDAROĞLU: FARELİ KÖYÜN KAVALCISI

Memleketin kavalcısı, yanlış nağmeler ve yanlış adımlarda peşinden sürüklediği halkı, umutsuzluğa doğru götürdü.   Hans Christian Andersen’in dünyaca ünlü bir masalı: Fareli Köyün Kavalcısı… Köyü fareler basar. Fareler, köyde yaşamı teslim alır. Kimsede huzur kalmamıştır. Çok uğraşırlar ama çözüm bulamazlar. Sonra köye bir adam gelir: “Bana istediğimi verirseniz sizi bu dertten kurtarırım. “Tamam” demiş köyün muhtarı: “Ne istiyorsun?” “Bir küp altın” Muhtar, köy halkı adına söz vermiş. Adam, köyün başına geçmiş ve çantasında bir kaval çıkarmış ve bir ezgi çalmaya başlamış. O kadar tatlı bir ezgi yayılmış ki ortalığa, fareler, bu ezginin peşine takılmış. Adam önde fareler arkada, kötün öteki çıkışında bulunan dere kenarına gelmişler. Adam, kaval çala çala dereye girmiş; fareler de ardından… Tabi bütün fareler boğulmuş. Adam, altınları almaya gelince muhtar, nasılsa fareler öldü diye sözünde durmamış. Adam bir şey dememiş, kavalını çıkarıp bir ezgi tutturmuş, bu kez bütün çocuklar adamın peşinden gitmiş. O gün bu gündür, çocuklardan haber alınamıyor. Onlar ermemiş muradına biz de çıkamadık kerevetine… Döndük geldik kendi memleketimize. Memlekette ekonomik sıkıntı, darlık, açık bütçe, sığınmacı sorunu, adil paylaşım, enflasyon köyü basan fareler gibi huzur bırakmamış. En sonunda ülkelerde renkli devrimler yapmakla ünlü Soros’un finanse ettiği TESEV’in  (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) kurucu üyelerinden Kılıçdaroğlu: “Ben sizi kurtarırım, ama bir şartım var” dedi. İstediği, Atatürk’ün kurduğu CHP’nin genel başkanlığı idi. İstediği gerçekleştirildi. Ve Andersen’in masalındaki gibi kaval çalmaya başladı. Kavalından çıkan ilk ezgi: “Ben Dersimli Kemal’im” Bu akortsuz melodi bazılarına çok tatlı geldi. Çoğu da kaval gibi dinledi. Tunceli’nin Kemalist devrimi simgelediğini, Dersim’in ise bu devrimin karşıtlığı olduğu, temiz yürekli insanların gözünden kaçtı. Ve kavalın ardı arkası kesilmedi: “Bu CHP eski CHP değil” diye bir nağme yayıldı. . CHP’nin Altı Ok’a sadık izleyenleri, ya duymadılar, ya duymak istemediler veya sarılacak başka dalları yoktu. Kavalcının ardından gitmeye devam ettiler. Kavalcı, nağme çala çala, Atatürkçülük düşünce ve ilkelerine bağlı olanları bir bir partisinden tasfiye etti. Ama yine de halkımız “Du bakali ne olacak?” dedi. Kavalın en pis kokan ezgisi “İngiltere’den gelecek temiz sermaye ile kurtuluşa ereceğini söylemesi oldu. Kavalın arkasından gidenlerin başı dönmüştü: Ne oluyoruz? Diye, ama yola çıkılmıştı bir kez artık dönüşü yoktu. Kavalcı’dan ha bire ezgiler yükseliyordu: Atatürk’ün fotoğraflarının makam odalarından indirilmesi ( İndiren önce ihraç edildi, sonra geri geldi) Sosyal ve ekonomik konularda ABD’ye bağımlı olması, ABD ilişkilerinde bilmem kaç saat ortadan kaybolması vs…. vs… Emperyalist ülkelere karşı savaşarak kazanılmış bu ülkeyi, emperyalistlere dayanarak çözmeye çalışan bir CHP genel başkanı… * Dünyanın en saygın mutasavvıflarından Hz. Mevlana: “Yine gel, yine gel, ne olursan ol yine gel / İster kâfir, ister ateşe tapıcı, ister putperest olsan da gel / Bizim bu dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir / Yüz kerre tövbeni bozmuş da olsan yine gel” diyerek evrensel insanlığa davet eder. O gönüllerin tahtına yükselir. Ama bu kavaldan çıkan nağmeler,  (İşportacı diyemedim) bir parti başkanı işportacı gibi: “Gel yine gel, ilkeme uymuyorsan da, parti programıma ters olsa da gel… Bu memlekette, terör ile iltisaklı olsan da, daha önce karşıtım bulunan partiden kovulmuş olsan da gel…” diye pazarda oyun havası çalıyor. Kendini Mevlana ile Gandi ile karıştırdı bu Kavalcı. İnananlarda çoktu. En fazla da bu memleketi ve insanı sevenler. Hak, adalet, vicdan peşinde olanlar… Memleketin kavalcısı, yanlış nağmeler ve yanlış adımlarda peşinden sürüklediği halkı, umutsuzluğa doğru götürdü. Hala kavalını öttürme peşinde.      
Ekleme Tarihi: 29 Mayıs 2023 - Pazartesi

KILIÇDAROĞLU: FARELİ KÖYÜN KAVALCISI

Memleketin kavalcısı, yanlış nağmeler ve yanlış adımlarda

peşinden sürüklediği halkı, umutsuzluğa doğru götürdü.

 

Hans Christian Andersen’in dünyaca ünlü bir masalı: Fareli Köyün Kavalcısı…

Köyü fareler basar. Fareler, köyde yaşamı teslim alır. Kimsede huzur kalmamıştır. Çok uğraşırlar ama çözüm bulamazlar. Sonra köye bir adam gelir:

“Bana istediğimi verirseniz sizi bu dertten kurtarırım.

“Tamam” demiş köyün muhtarı: “Ne istiyorsun?”

“Bir küp altın”

Muhtar, köy halkı adına söz vermiş.

Adam, köyün başına geçmiş ve çantasında bir kaval çıkarmış ve bir ezgi çalmaya başlamış. O kadar tatlı bir ezgi yayılmış ki ortalığa, fareler, bu ezginin peşine takılmış. Adam önde fareler arkada, kötün öteki çıkışında bulunan dere kenarına gelmişler. Adam, kaval çala çala dereye girmiş; fareler de ardından… Tabi bütün fareler boğulmuş.

Adam, altınları almaya gelince muhtar, nasılsa fareler öldü diye sözünde durmamış. Adam bir şey dememiş, kavalını çıkarıp bir ezgi tutturmuş, bu kez bütün çocuklar adamın peşinden gitmiş. O gün bu gündür, çocuklardan haber alınamıyor.

Onlar ermemiş muradına biz de çıkamadık kerevetine…

Döndük geldik kendi memleketimize.

Memlekette ekonomik sıkıntı, darlık, açık bütçe, sığınmacı sorunu, adil paylaşım, enflasyon köyü basan fareler gibi huzur bırakmamış.

En sonunda ülkelerde renkli devrimler yapmakla ünlü Soros’un finanse ettiği TESEV’in  (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) kurucu üyelerinden Kılıçdaroğlu:

“Ben sizi kurtarırım, ama bir şartım var” dedi. İstediği, Atatürk’ün kurduğu CHP’nin genel başkanlığı idi.

İstediği gerçekleştirildi.

Ve Andersen’in masalındaki gibi kaval çalmaya başladı. Kavalından çıkan ilk ezgi:

“Ben Dersimli Kemal’im”

Bu akortsuz melodi bazılarına çok tatlı geldi. Çoğu da kaval gibi dinledi. Tunceli’nin Kemalist devrimi simgelediğini, Dersim’in ise bu devrimin karşıtlığı olduğu, temiz yürekli insanların gözünden kaçtı.

Ve kavalın ardı arkası kesilmedi: “Bu CHP eski CHP değil” diye bir nağme yayıldı. . CHP’nin Altı Ok’a sadık izleyenleri, ya duymadılar, ya duymak istemediler veya sarılacak başka dalları yoktu. Kavalcının ardından gitmeye devam ettiler.

Kavalcı, nağme çala çala, Atatürkçülük düşünce ve ilkelerine bağlı olanları bir bir partisinden tasfiye etti. Ama yine de halkımız “Du bakali ne olacak?” dedi.

Kavalın en pis kokan ezgisi “İngiltere’den gelecek temiz sermaye ile kurtuluşa ereceğini söylemesi oldu.

Kavalın arkasından gidenlerin başı dönmüştü: Ne oluyoruz? Diye, ama yola çıkılmıştı bir kez artık dönüşü yoktu.

Kavalcı’dan ha bire ezgiler yükseliyordu:

Atatürk’ün fotoğraflarının makam odalarından indirilmesi ( İndiren önce ihraç edildi, sonra geri geldi) Sosyal ve ekonomik konularda ABD’ye bağımlı olması, ABD ilişkilerinde bilmem kaç saat ortadan kaybolması vs…. vs…

Emperyalist ülkelere karşı savaşarak kazanılmış bu ülkeyi, emperyalistlere dayanarak çözmeye çalışan bir CHP genel başkanı…

*

Dünyanın en saygın mutasavvıflarından Hz. Mevlana: “Yine gel, yine gel, ne olursan ol yine gel / İster kâfir, ister ateşe tapıcı, ister putperest olsan da gel / Bizim bu dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir / Yüz kerre tövbeni bozmuş da olsan yine gel” diyerek evrensel insanlığa davet eder. O gönüllerin tahtına yükselir.

Ama bu kavaldan çıkan nağmeler,  (İşportacı diyemedim) bir parti başkanı işportacı gibi: “Gel yine gel, ilkeme uymuyorsan da, parti programıma ters olsa da gel… Bu memlekette, terör ile iltisaklı olsan da, daha önce karşıtım bulunan partiden kovulmuş olsan da gel…” diye pazarda oyun havası çalıyor.

Kendini Mevlana ile Gandi ile karıştırdı bu Kavalcı. İnananlarda çoktu. En fazla da bu memleketi ve insanı sevenler. Hak, adalet, vicdan peşinde olanlar…

Memleketin kavalcısı, yanlış nağmeler ve yanlış adımlarda peşinden sürüklediği halkı, umutsuzluğa doğru götürdü.

Hala kavalını öttürme peşinde.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (5)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Faruk Işın
(29.05.2023 13:54 - #262)
Sedat bey yazı çok güzel emeğinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hüseyin Canpolat
(29.05.2023 19:42 - #264)
Çok üzgünüm, Sedat bey'ciğim lütfen biraz doğrudan, biraz adaletten, biraz haktan hukuktan bakın lütfen! Haddim değil size ayar vermek! Haddim değil size ☀️ günesi göstermek, ama nedir bu iktidar pası, nedir bu KILIÇDAROĞLU kompleksi, AS OLANI tarih yazmıştır. ERKE , İKTİDARA , KRALLIĞA , ZULME karşı çıkmaktadır. Düşene , mağdura değil karşı olmak,sayın yazar bunu benden fazla bilirsin. Saygım, ...size ve ailenize yazıların alamayacağı kadar değerlidir. Ancak , zulme, tecavüze, hırsızlığa, istilaya, hainliğe ses çıkartmayıp, erkin gücüne sırıtan anlayışa siyasi eleştirimi yüzakıyla yaparım. VESELAM! Diyordun ki YAZ! Saygısızlığa inat! SAYGILARIMLA
Metin Çelik Ne diyelim...El i saf.. Ne kadar kötü bir değerlendirme...! Tepkiniz Yerinde... Teşekkür Ederim...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ömer uz
(29.05.2023 22:12 - #266)
Ben ömer uz cumhur başkanlığı seçimi üzerine yaptığınız değerlendirme son derece tutarsız ve sosyolojik bağlamndan uzak malesef
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Metin Çelik
(02.06.2023 19:43 - #268)
Talihsiz bir değerlendirme..! Dünyanın En Ahlaksız...En İnsafsız bir iktidar bloğu ortadayken... Bir gecede binlerce insanı ... Ailesi ile birlikte ekmeksiz bırakan... Yargı yolunu kapatan,mülakatla onlarca yıldır binlerce gencin hakkını yiyen... Kamu kaynaklarını siyasi çevresine peşkeş çeken... Geleceğimizj çalan... "Dinbaz-Milletbaz" bir iktidarın "Kılıçdaroğlu" üzerinden temize çıkarma gayretini esefle karşılıyorum..! Bir de nedir bu ... "Dersim Düşmanlığınız" Bir yüzyıldır ...Nedir bu kin...Bedeniniz bu yükü yüzyıldır taşımaktan yorulmadımı... Ağa babanız Perinçek ...bir ara "Cumhuriyet Dersimdir.." derken,İçinde ki kini kusmuştu...! Mideniz...Kusmaktan yorulmadı mı ? Tıpkı, yine yüz yıl önce Fransızların,Cezayirde,Cezayir halkına kan kustururken..."Cezayir Fransadır" demesi gibi.... Bu zihniyet küresel düzeyde...Fasizme tekabül eder....! Bıkmadınız mı ? Utanma/Ar duygunuz bu kadar mı körel di ! En hafif deyimle yazık...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Metin Çelik
(02.06.2023 19:43 - #269)
Talihsiz bir değerlendirme..! Dünyanın En Ahlaksız...En İnsafsız bir iktidar bloğu ortadayken... Bir gecede binlerce insanı ... Ailesi ile birlikte ekmeksiz bırakan... Yargı yolunu kapatan,mülakatla onlarca yıldır binlerce gencin hakkını yiyen... Kamu kaynaklarını siyasi çevresine peşkeş çeken... Geleceğimizj çalan... "Dinbaz-Milletbaz" bir iktidarın "Kılıçdaroğlu" üzerinden temize çıkarma gayretini esefle karşılıyorum..! Bir de nedir bu ... "Dersim Düşmanlığınız" Bir yüzyıldır ...Nedir bu kin...Bedeniniz bu yükü yüzyıldır taşımaktan yorulmadımı... Ağa babanız Perinçek ...bir ara "Cumhuriyet Dersimdir.." derken,İçinde ki kini kusmuştu...! Mideniz...Kusmaktan yorulmadı mı ? Tıpkı, yine yüz yıl önce Fransızların,Cezayirde,Cezayir halkına kan kustururken..."Cezayir Fransadır" demesi gibi.... Bu zihniyet küresel düzeyde...Fasizme tekabül eder....! Bıkmadınız mı ? Utanma/Ar duygunuz bu kadar mı körel di ! En hafif deyimle yazık...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.