casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Ahmet Özsoy
Köşe Yazarı
Ahmet Özsoy
 

Gerçekler acıdır bazen..

Bazı basın mensuplarını anlayamaz olduk artık. Her konuşmalarıyla yandaşlığın, candaşlığın dibine vuruyorlar neredeyse. Diyeceksiniz ki; ‘her koyun kendi bacağından asılır’ doğru da asılırken çevresine zarar vermese anlarım. Neymiş efendim; Sayın Soyer ‘koku sorununu halletmiş, körfezi temizlemiş’ Yaptığı bu hizmetlerden dolayı da adaylığı hala masa üstünde güçlüymüş. Bir şeyler söylemek zor bu kafadakilere de anlaşılan bizim ve o arkadaşların yaşadığı kent aynı değil. Ama bu iddiaya söylenecek bir söz de var hadi Atasözü ile yanıtlayalım: “Halep oradaysa arşın burada”. Böyle bir hata CHP ye nelere mal olur hepimiz görürüz. Tabii ki AK Parti’nin çıkaracağı adayın da önemi var, AK Parti’nin Temayül yoklamasında B. Şehir için birinci sırada çıktı denilen adayla yola çıkan bir AK Parti karşısında belki şansı olabilir Sayın Soyer’in. Ama özellikle bir kadın aday veya ismi hala geçen Sayın Özgener karşısında hiç şansı olmayacağı kesin. Bugünlerde hemen her gün Sayın Soyer üzerine yazmaya başladım ama haksız da değilim o kadar çok şey var ki yazılması eleştirilmesi gereken. Sakın ha onun beyefendiliğine, kibarlığına bir söz söylediğim yok. Beni ilgilendiren bu kent için yapılan veya yapılmayanlar. Çünkü bu kentte yaşıyorum, çevremizde bizlerden çok daha az bütçelerle kat kat iyi işler yapan belediyeleri görünce doğal olarak kızıyorum sevgili Şehr i Emin’imize. Malumunuz son günlerde Sayın başkanımız hakkında ne gibi söylenti varsa, şikayet varsa mağdur edebiyatına sığınarak atlatmaya çalışıyor. Yok, mahkeme, yok soruşturma vs. Oysa bunlar gayet doğal şeyler, ortada bir hata, yanlış anlama, haksızlık varsa insanların bunu sormak için, açıklama almak için, hatanın düzeltilmesi için şikayette bulunmaları hakları. Ama insanlarımızın bu doğal hak aramalarını mağdur edebiyatıyla halka yansıtmak da bir o kadar rahatsızlık verici. Sayın Soyer geçenlerde gerçekleştirdiğini açıkladığı hizmetlerle halkın karşısına çıkabilseydi gerçekten mağdur edebiyatına sığınmasına hiç gerek yoktu. Ama yaptım dediği onca hizmet sonrası insanların kafasında soru işaretleri dolaşıyorsa tek kurtarıcısı mağduriyet oluyor. O edebiyat ta gördüğümüz kadarıyla CHP üst yönetiminde bir karşılık görmüyor ki bir türlü ismi açıklanmıyor ve yeni yeni isimler basında boy gösteriyor. En son ileri sürülen isim de Aytun ÇIRAY…Ne diyelim boş koltuğa talip çok olur..   Gelelim Sayın Soyer’in son isyanına. Sayıştay Denetim Raporları ortaya çıkınca B. Şehir Belediyesince  yapılan birçok haksız, usulsüz veya yanlış- hatalı işlem de çarşaf gibi ortaya serildi. Feryat etmenin anlamı yok bu konuda. Ya düzelteceksin ya da gereği yapılacak. Yani her şey yasalara uyacak, çünkü sağdan soldan eğip bükme çabaları ile kotarılan işler öyle veya böyle ortaya çıkıyor. Bunlardan bir tanesi kooperatiflerle olan ilişkiler. Kimse çocuklara süt verme demiyor. Kooperatiflerden alışveriş yapma da demiyor. Diyorlar ki; arkadaş herhangi bir mal veya hizmet alımı yapacaksan, sadece kooperatiflere değil herkese açık olacaksın.. Bu kadar basit. Kaldı ki aylardır ‘süt çocuklarına veriyoruz’ dediği sütün dağıtımı yapılmıyor, yani ‘çocuklar sütsüz kalacak’ lafı koca bir yalan. Bunu teyit etmek de çok kolay. Geçmişte çocukları için süt alan ailelere sormak yeterli. Herkesin çevresinde bulunabilir biraz araştırmayla. Peki Sayın Soyer’e AK Parti il Başkanı Sayın Saygılı nasıl yanıt vermiş? “Yasalar açık, uygulamadaki zafiyetleri açık. Kendi kendilerine iş gördükleri ne köylüye ne de İzmir halkına yararı olan bu girişimleri elbette ellerinde patlayacaktı. İhale yapmayacaksınız, yasal koşulları yerine getirmeyeceksiniz; kime, nasıl ve ne kadar kazandırdığınızın hesabını veremeyeceksiniz; üstüne üstlük zeytinyağı gibi üste çıkacaksınız! Üzgünüz ama buradan da bir mağduriyet ve kahramanlık çıkaramazlar!” Hadi bakalım. İşler kızıştı. Zamanı geldikçe Sayıştay raporlarında bahsedilen ihalesiz verilmiş yerlerden, ortaya bırakılan kimin kullandığı belli olmayan 37 574  Zeytin ağacından, Otogar’ da neler olduğundan, Buca Metrosundan da bahsederiz. Bazı sorunlar mağduru oynamakla, bağırıp çağırma veya efelik yapmakla çözülmüyor. Doğru olan, haklı olan, halktan yana olan kazansın tek dileğimiz bu.
Ekleme Tarihi: 03 Aralık 2023 - Pazar

Gerçekler acıdır bazen..

Bazı basın mensuplarını anlayamaz olduk artık. Her konuşmalarıyla yandaşlığın, candaşlığın dibine vuruyorlar neredeyse. Diyeceksiniz ki; ‘her koyun kendi bacağından asılır’ doğru da asılırken çevresine zarar vermese anlarım. Neymiş efendim; Sayın Soyer ‘koku sorununu halletmiş, körfezi temizlemiş’ Yaptığı bu hizmetlerden dolayı da adaylığı hala masa üstünde güçlüymüş. Bir şeyler söylemek zor bu kafadakilere de anlaşılan bizim ve o arkadaşların yaşadığı kent aynı değil. Ama bu iddiaya söylenecek bir söz de var hadi Atasözü ile yanıtlayalım: “Halep oradaysa arşın burada”. Böyle bir hata CHP ye nelere mal olur hepimiz görürüz. Tabii ki AK Parti’nin çıkaracağı adayın da önemi var, AK Parti’nin Temayül yoklamasında B. Şehir için birinci sırada çıktı denilen adayla yola çıkan bir AK Parti karşısında belki şansı olabilir Sayın Soyer’in. Ama özellikle bir kadın aday veya ismi hala geçen Sayın Özgener karşısında hiç şansı olmayacağı kesin.

Bugünlerde hemen her gün Sayın Soyer üzerine yazmaya başladım ama haksız da değilim o kadar çok şey var ki yazılması eleştirilmesi gereken. Sakın ha onun beyefendiliğine, kibarlığına bir söz söylediğim yok. Beni ilgilendiren bu kent için yapılan veya yapılmayanlar. Çünkü bu kentte yaşıyorum, çevremizde bizlerden çok daha az bütçelerle kat kat iyi işler yapan belediyeleri görünce doğal olarak kızıyorum sevgili Şehr i Emin’imize. Malumunuz son günlerde Sayın başkanımız hakkında ne gibi söylenti varsa, şikayet varsa mağdur edebiyatına sığınarak atlatmaya çalışıyor. Yok, mahkeme, yok soruşturma vs. Oysa bunlar gayet doğal şeyler, ortada bir hata, yanlış anlama, haksızlık varsa insanların bunu sormak için, açıklama almak için, hatanın düzeltilmesi için şikayette bulunmaları hakları. Ama insanlarımızın bu doğal hak aramalarını mağdur edebiyatıyla halka yansıtmak da bir o kadar rahatsızlık verici.

Sayın Soyer geçenlerde gerçekleştirdiğini açıkladığı hizmetlerle halkın karşısına çıkabilseydi gerçekten mağdur edebiyatına sığınmasına hiç gerek yoktu. Ama yaptım dediği onca hizmet sonrası insanların kafasında soru işaretleri dolaşıyorsa tek kurtarıcısı mağduriyet oluyor. O edebiyat ta gördüğümüz kadarıyla CHP üst yönetiminde bir karşılık görmüyor ki bir türlü ismi açıklanmıyor ve yeni yeni isimler basında boy gösteriyor.

En son ileri sürülen isim de Aytun ÇIRAY…Ne diyelim boş koltuğa talip çok olur..

 

Gelelim Sayın Soyer’in son isyanına.

Sayıştay Denetim Raporları ortaya çıkınca B. Şehir Belediyesince  yapılan birçok haksız, usulsüz veya yanlış- hatalı işlem de çarşaf gibi ortaya serildi. Feryat etmenin anlamı yok bu konuda. Ya düzelteceksin ya da gereği yapılacak. Yani her şey yasalara uyacak, çünkü sağdan soldan eğip bükme çabaları ile kotarılan işler öyle veya böyle ortaya çıkıyor.

Bunlardan bir tanesi kooperatiflerle olan ilişkiler.

Kimse çocuklara süt verme demiyor.

Kooperatiflerden alışveriş yapma da demiyor.

Diyorlar ki; arkadaş herhangi bir mal veya hizmet alımı yapacaksan, sadece kooperatiflere değil herkese açık olacaksın..

Bu kadar basit.

Kaldı ki aylardır ‘süt çocuklarına veriyoruz’ dediği sütün dağıtımı yapılmıyor, yani ‘çocuklar sütsüz kalacak’ lafı koca bir yalan. Bunu teyit etmek de çok kolay. Geçmişte çocukları için süt alan ailelere sormak yeterli. Herkesin çevresinde bulunabilir biraz araştırmayla.

Peki Sayın Soyer’e AK Parti il Başkanı Sayın Saygılı nasıl yanıt vermiş?

“Yasalar açık, uygulamadaki zafiyetleri açık. Kendi kendilerine iş gördükleri ne köylüye ne de İzmir halkına yararı olan bu girişimleri elbette ellerinde patlayacaktı. İhale yapmayacaksınız, yasal koşulları yerine getirmeyeceksiniz; kime, nasıl ve ne kadar kazandırdığınızın hesabını veremeyeceksiniz; üstüne üstlük zeytinyağı gibi üste çıkacaksınız! Üzgünüz ama buradan da bir mağduriyet ve kahramanlık çıkaramazlar!”

Hadi bakalım. İşler kızıştı.

Zamanı geldikçe Sayıştay raporlarında bahsedilen ihalesiz verilmiş yerlerden, ortaya bırakılan kimin kullandığı belli olmayan 37 574  Zeytin ağacından, Otogar’ da neler olduğundan, Buca Metrosundan da bahsederiz.

Bazı sorunlar mağduru oynamakla, bağırıp çağırma veya efelik yapmakla çözülmüyor.

Doğru olan, haklı olan, halktan yana olan kazansın tek dileğimiz bu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.