casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri
Abdurrahman Kütükçü
Köşe Yazarı
Abdurrahman Kütükçü
 

Bir Feto Analizi de benden olsun

Bir Fethullah Gülen Analizi ;   Fethullah Güleni uçuran CIA'nin süpürgesi. Hükümet ortaklarınınFethullah Gülen'le ilişkisi, Amerika'yla ilişkidir. Amerika'yla ilişkilerini Gülen'in kendisi anlatıyor.  Fethullah okullarında CIA pasaportlu sözde İngilizce öğretmenleri çalışıyor  Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin arasını açma misyonu.  Başbakanlık makamı tarikatların savunulacağı yer değildir. Sunu öncelikle ve net olarak saptamaliyiz :  Fethullah Gülen, baştan sona bir Amerikan operasyonudur. Yeni Dünya Düzeninin Türkiye'ye dayattığı mafya-Gladyo-tarikat sisteminin bir parçasıdır.  Gülen'in önemi, ABD'nin Yeşil Kuşak projesinde üstlendiği rolden kaynaklanmaktadır. Said’i Nursi müritliğiyle Erzurum'dan yola çıkan Gezici Vaiz Fethullah Gülen'i,New York-Vatikan-Kudüs  hattına taşıyan sihirli güç, "büyük müttefikimizdir. Fethullah Gülen'i Ahlat'tan simdi bulunduğu Pennsylvania'ya uçuran süpürgenin üzerinde, CIA tarafından imal edilmiştir. AMERİKA'YI KARŞIYA ALMADAN FETHULLAH SORUNU ÇÖZÜLEMEZ Bu hükümet, Gülen olayına yaklaşımlarını açıklayan gerçek budur. Onların Fethullah Gülen'le ilişkileri, aslında Amerika'yla ilişkidir.  Bunu bilerek hareket etmektedirler. İlkokulu dışarıdan bitirmiş, vaaz verirken ağlayıp, bayılan, Cumhuriyet Devrimi ve Atatürk'e kinle dolu, bu gezici vaizin  el üstünde tutulmasının açıklaması budur. Fethullah olayını çözmek isteyenler, Amerika’yı karşılarına almak zorundadırlar. DEĞİRMENİN SUYU WAŞHİNGTON'DAN Fethulah Gülen'in bugün hükmettiği güç,  Genelkurmay Başkanlığı tarafından 1998 başında hazırlanan bir raporda söyle sıralanmaktadır:  "Yurtiçinde, 85 vakıf, 18 dernek, 89 özel okul, 207 şirket, 373 dershane, yaklaşık 500 öğrenci yurdu ve biri İngilizce yayınlanan 14 dergi, 15 ülkede yayınlanan 300 bin tirajlı Zaman gazetesi, ulusal düzeyde yayın yapan 2 radyo ve uluslararası yayın yapan  Samanyolu televizyonu; Yurtdışında, 6 üniversite ve yüksekokul, 236 lise, 2 ilkokul, 8 dil ve bilgisayar merkezi, 6 üniversiteye hazırlık kursu ve 21 öğrenci yurdu olmak üzere toplam 279 eğitim kuruluşu" bulunmaktadır. Gülen'in müritlerinin sahip olduğu 300'e yakın şirketle 600 trilyon liraya hükmettiği hesaplanıyor. Yurtdışındaki okullarının yıllık gideri ise, Fethullahçılar tarafından 1.5 milyar dolar olduğu açıklandı.  1986 yılında, Özal tarafından gıyabi tutukluluktan kurtarılan Gülen'in bu kadar büyük bir güce ulaşmasının  izahı da uluslararası bağlantısıdır. AMERIKA'YLA ENTEGRASYONA KATTIYEN KARSI DEĞİL Fethullah Gülen, ne zaman başı sıkışmışsa ABD'ye kaçmıstır.  28 Şubat’ta da ABD'ye uçmuştu. Ankara DGM Başsavcılığı’nın hakkında soruşturma başlatacağını öğrenince de hastalık bahanesiyle Amerika'ya gitti. Simdi hakkında kırmızı bülten var. Esasen Gülen, ABD'yle ilişkilerini gizlemeye gerek görmüyor. Aksine bu ilişkiyi güçlülüğünün bir kanıtı olarak kullanıyor. Kendi tarikatına ait Zaman gazetesinin 4 Eylül 1997 tarihli sayısında Bati ile ilişkiler hakkında şu değerlendirmeleri yapıyor: "Bu manada inanmış bir insanı ne Batı karsısında, Batı’yla uyum karsısında, Amerika'yla uyum karşısında olması katiyen düşünülemez MOON Tarikatı VE FETHULLAH GÜLEN  dinler arası diyalog, fethullah gülen'in CIA ile ilişkilerini sürdürmede kullandığı örtünün adı. Ama bu örtüyü bile kendisi icat etmiş değildir. 1950'lerden itibaren dünyanın efendiliğine soyunan ABD, kıtalararası imparatorluğunu sürdürmek için, her kıtasal din içinde kendisine bağlı bir tarikat örgütledi. Bu tarikatların hepsinin söylemi de aynı Dinler arası  diyalog. CIA denetiminde yürütülen bu faaliyetin ilk başarılı örneği Moon tarikatıdır. 1951'de Kore'yi işgal eden ABD, Güney Kore'yi sömürgeleştirirken, sömürgeleştirmenin aracı olarak bir de Hristiyan tarikatı kurdu. CIA’nın misyonerleri, bu tarikatı kullanarak  Güney Kore nüfusunun yüzde 40 ını Budistlikten vazgeçirip Hristiyan yaptılar. Moon, işte bu tarikatın adıdır. Resmi adıyla söylersek; Birleştirme Kilisesi. CIA, Moon tarikatını kullanarak Dünya Anti Komünist Lig'ini örgütledi. Türkiye'de Komünizmle Mücadele Dernekleri Dünya Anti Komünist Lig'inin uzantıları olarak kuruldu. İSRAİL İLE İLİŞKİNİN AYIRT EDİCİLİĞİ Moon tarikatının, Latin Amerika'daki askeri diktatörlüklerle, İsrail üzerinden kurduğu uyuşturucu ve terör bayi dikkat çekicidir. Bir başka dikkat çekici nokta Fethullah Gülen'in İsrail ile yakın ilişkisidir. Körfez Savaşı’nda, ırak yönetiminin İsrail'e attığı Sücut füzesi üzerine İstanbul'da verdiği vaaz ve döktüğü göz yaşları ve ettiği bedduaların kaseti, İslamcılar tarafından elden ele dolaştırılıyor.israil ile ilişki, ABD  açısından kilit öneme sahip. Gram Fuller ‘in İslamcı hareketi konu alan Kuşatılanlar kitabında, İslamcı hareketlerin Bati ile entegrasyon için yapması gerekenlerin başında İsrail ile iyi ilişki geliyor. Gülen'in İslamcı kitleleri kendisinden soğutma tehlikesine karşın Kudüs Basmahane ile kurduğu yakın ilişki ve Fethullahçıların İşadamları derneği olan İSHAD'in İsrail'le bağları iite bu politikanın gereği oluyor. ULUSLARARASI OKULLAR NASIL KURULDU Diğer cemaatler Kur'an kursu ve İmam Hatip Liseleri gibi doğrudan dini eğitim kurumlarına önem verirken, Fethullah Gülen cemaati, Turgut Özal döneminde, yurt içinde Anadolu liseleri ve kolejler açmaya başladı. Sovyetler Birliği’nin çözülmesi üzerine Gülen örgütü uluslararası okullar atağına geçti. Gülen'in öncelik verdiği ülkeler son derece dikkat çekici Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar. Yani Amerika’nın ilgi alanındaki bölge ve ülkeler. Nitekim1992'den itibaren, öncelikle Orta Asya Türk cumhuriyetleri olmak üzere Kafkas ve Balkan cumhuriyetlerinde, "Fethullahçı diye bilinen vakıf ve şirketler, art arda kolejler açtılar Ardından Asya ve Afrika ülkeleri geldi. ABD'nin Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği’ni çökertmek için örgütlediği ve büyük olanaklarla yürüttüğü "CIA muhalefetinin, Gülen Örgütü'nün önünü açtığı net olarak saptanabiliyor. Sovyet blokuna karşı yürütülen psikolojik savaşın en önemli aygıtı Hür Avrupa Radyosu, Fethullah Gülen'i bültenlerinin baş konusu yapıyor. Amerika’nın Sesi radyosunun değişik lehçelerdeki Türkçe yayınlarında, Gülen ve misyonu döne döne övülüyor. CIA'NIN İLGİ ALANLARINDA Fethullah okullarının ülkelere dağılımı şöyle Kazakistan (28),  Rusya Federasyonu'na ait çeşitli bölgeler (24),  Özbekistan (18),  Türkmenistan (15),  Azerbaycan (14),  Kırgızistan (11).  Bunları Arnavutluk ve Moğolistan (4'er);  Afganistan, ırak, Gürcistan, Ukrayna ve Romanya (5'er);  Moldova (2);  Pakistan, Bangladeş Makedonya, Macaristan, Fas, Güney Afrika, Sudan, Endonezya, Tayland, Çin ve Tayvan 1'er okul. Dünyadaki uyuşturucu merkezlerinden Tayland’ın Çin sınırındeki Çantay kentine okul ve yurt açmanın Türkiye açısından bir anlamı bulunmuyor. Fethullah Gülen'in bırakalım Çantay.ı Tayland diye bir ülkenin varlığından haberdar olması bile mümkün değil. Anlam CIA tarafından dâhil ediliyor Fethullah Gülen örgütlenmesine... "ARKAMDA AMERIKA VAR" MESAJI Fethullah Gülen, Susurluk olay üzerine ve 28 Şubat sürecinde müthiş panikledi. Uzun süre ABD'de kaldı. Hükümet ve CIA yetkilileriyle görüşmeler yaptı. Cumhuriyet Devrimi güçlerini, "Arkamda Amerika var" mesajı vererek tehdit etmeye çalıştı ikinci Cumhuriyetçi köşe yazarlarını seferber ederek kendini Amerika’nın adamı olarak savundurttu. Neval Sevindi ‘in Sabah Kitaplarından çıkan, "Fethullah Gülen İle New York Sohbeti vede ABD emperyalizmiyle Nur tarikatının bağı açıkça dile getiriliyor.işte kitaptan bazı seçmeler: "Amerika şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir. Amerika hala bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır amerika daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmeli. Amerika gözardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalı  "Amerikalılar istemezlerse kimseye dünyanın değişik yerlerinden hiçbir iş yaptırmazlar. Simdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile uyum adına gidip dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatıştığınız sürece bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün  "Amerika ile iyi geçinmezseniz işinizi bozarlar. Amerika’nın bize yarım arpa kadar sadece bizim menfaatimize desteği yoktur. Buna rağmen şurada bulunmamıza izin veriyorsa, bu bizim için bir avantajsa, bu avantajı sağlıyor demektir  GRAHAM FULLER ARACILIĞIYLA CIA İLE GÖRÜŞME  Gülen, 1997'de, ABD'de kaldığı süre içinde, Amerikan Merkezi İstihbarat Örgütü'nün (CIA) Ortadoğu Masası şefi ile gizlice görüştüğü, Aydınlık dergisinde bir yıl önce yayımlandı ve şimdiye dek yalanlanmadı. Bu görüşme için  CIA Başkanı’na bağlı dört önemli birimden biri olan Ulusal İstihbarat Konseyi'nin eski Başkan Yardımcısı ve RAND Corporation analisti Gram Fuller ‘in, Gülen'e aracılık ettiği biliniyor. Söz konusu görüşme, Türkiye'nin Washington Askeri Ataşesi tarafından saptanıyor Gülen'in CIA yetkilileriyle gizlice görüştüğü bilgisi, Askeri Ataşe tarafından Türkiye'ye iletiliyor. MARK PARRIS'IN ROLU Mark Paris’in Fethullah Gülen'e ilgisi, Ankara'ya geldikten sonra başlamıyor. Gülen'in, ABD'de devlet ricali tarafından kabul görmesini sağlayan da  Mark Paris’in başında olduğu,ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Yakın Doğu ve Güney Asya Bölümü. Fethullah Gülen'in, Beyaz Saray’ın yol vermesiyle, ABD'de 14 önemli temasta bulunduğu biliniyor. ABD'nin önde gelen tinka-tank kurulusu Carnegie Vakfı’nın eski Başkanı Abramowitz'i ılımlı islam’ın destekçilerinden olduğu biliniyor. Abramowitz, ABD'nin en faal gruplarından Yahudi Lobisi'nin de önde gelen isimlerinden. Abramowitz, Washington'a döndükten sonra da elini Türkiye'den hiç çekmedi. Sık sık ülkemize gelen Abramowitz, Türkiye'den  gidenlerin de uğramayı ihmal etmediği isimlerden. FETHULLAH'IN OKULLARINDA CIA AJANI OGRETMENLER Fethullah ‘in okullarının propagandası, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türk dünyasının hizmetinde" sözleriyle yapılıyor. Oysa bu okullar, Türkiye Cumhuriyeti'nin değil ABD'nin hizmetindedır. Fethullah Gülen cemaati tarafından yurt dışında, özellikle de Türk Cumhuriyetlerinde açılan okullarda, diplomatik pasaportlu Amerikalı CIA ajanları,"İngilizce öğretmeni"diye bar indiriliyor. Bu işbirliği,Türkiye'de yapılan üst düzey resmi bir toplantıda bizzat Fethullahçi okul yöneticisi tarafından itiraf edildi.  ISTE ÇARPICI AÇIKLAMA Ankara'daki Başkent Öğretmen evi. Önemli bir toplantı yapılmaktadır.  Özbekistan'daki 18 okulun sahibi gözüken Silme A.Ş.'nin yetkilisi Mehmet Mesut Ata'ya gelir. Bu okullar da "Fethullahçilara ait" diye bilinmektedir. Ata, birçok talebini dile getirir. Sözlerini Amerika’nın Özbekistan'daki bir uygulamasını örnekleyerek bağlar. MEB'in yayımladığı "Yurt Dışında Açılan Özel Öğretim Kurumları Temsilcileri-İkinci Toplantısı kitabın 63-64. sayfalarından okuyalım: "Amerika Birleşik Devletleri, dostluk köprüsü adı altında getirdikleri 70 öğretmene diplomatik statü kazandırmışlardır. Biz de, eğer devletimiz, büyükelçiliğimiz, bu konuda diplomatik statü konusunda bize yardımcı olursa Türk öğretmenlerinin, Türk eğitim elemanlarının itibarlarının biraz daha artacağını zannediyoruz." Özbekistan’da diplomatik pasaportla bulunan ABD'li "öğretmenlerin çoğu, Fethullah Gülen cemaatinin okullarında çalışmaktadır. İngilizce dil "öğretmeni" olarak gözükmektedirler  HEMEN HER OKULDA INGİLİZ VE ABD'Lİ VAR Kırgızistan’da da 50-60 kadar Amerikalı "öğretmen" var. Bunlar da diplomatik pasaportlu. Ve Kırgızistan’da"Fethullahçi"diye bilinen okullarda "öğretmenlik" yapıyorlar. Fethullah Gülen'in okulları, Adriyatik'ten sadece Çin'e kadar değil Vietnam'a, Endonezya'ya kadar uzanmaktadır ve eğitim dili olarak da Türkçeyi değil, İngilizceyi kullanmaktadır. Özellikle hazırlık sınıflarında haftalık ortalama 24 saati bulan İngilizce derslerine, çoğu okulda ABD'li ve İngiliz "öğretmenler" giriyor  CIA FETHULLAH'IN ÖGRETMENLERİNE RESMİ PASAPORT VERİYOR  Olayın ABD cephesini ise, Fethullah Gülen'in yurtdışındaki okullarında çalışan bine yakın ABD'li öğretmende, yalnızca devlet görevlilerine verilen ABD resmi pasaportu var. Çoğunluğu Türk i Cumhuriyetleri'nde faaliyet yürüten okullardaki ABD'li öğretmenler, İngilizce adıyla "official pasaporta sahipler. Amerikan Eğitim Bakanlığı personeli olmayan ABD'li öğretmenlerin, normal olarak turist pasaportu sahibi olmaları gerekiyor. Ancak, Amerikan devleti  Gülen'in okullarında çalışanları resmi görevli sayıyor. Türkiye'deki karşılığı "yeşil pasaport" olan resmi görevli pasaportu, ABD'li öğretmenlere diplomatik dokunulmazlık sağlıyor. Amerikalı kaynaklar, bu pasaportların CIA'nin talimatıyla düzenlendiğine işaret ediyorlar EMPERYALİZMİN İSTEDİĞİ İSLAM Gülen'in Türk Dünyası’na yaklaşımı, Amerika’nın Orta Asya'ya olan yaklaşımı ile tam bir uygunluk göstermektedir. Türkiye'nin, diğer Türk cumhuriyetleriyle ilişkilerini geliştirmesi, son derece önemlidir. Bu ilişkilerin koşulların elverdiği ölçüde siki olması, Türkiye'nin çıkarınadır. Ama Amerika’nın güdümünde kurulacak ilişkiler, Türkiye'nin komşularıyla olan ilişkilerinin bozulmasına, bölgesel karışıklıklara ve savaşlara yol açmaktadır. Amerika’nın istediği de budur. Fethullah Gülen, ABD'nin bu planlarında rol üstlenmiştir. Son Özbekistan darbesi, Fethullah' Gülen’in, yani ABD'nin güdümündeki Nurculuğun, Türkiye'nin Türk Cumhuriyetleri'yle ilişkisinde oynadığı rolün son örneğidir  Not ;  Türkiye Cumhuriyet Devrimlerinin çizgisinde ısrar etmeli ve programını uygulamalıdır.  Ortaçağ’dan kurtulmanın ve emperyalizmden bağımsızlaşmanın başka çaresi yoktur.
Ekleme Tarihi: 16 Ekim 2022 - Pazar

Bir Feto Analizi de benden olsun

Bir Fethullah Gülen Analizi ; 
 Fethullah Güleni uçuran CIA'nin süpürgesi.
Hükümet ortaklarınınFethullah Gülen'le ilişkisi, Amerika'yla ilişkidir.
Amerika'yla ilişkilerini Gülen'in kendisi anlatıyor.
 Fethullah okullarında CIA pasaportlu sözde İngilizce öğretmenleri çalışıyor 
Türkiye ile Türk Cumhuriyetlerinin arasını açma misyonu.
 Başbakanlık makamı tarikatların savunulacağı yer değildir.
Sunu öncelikle ve net olarak saptamaliyiz : 
Fethullah Gülen, baştan sona bir Amerikan operasyonudur.
Yeni Dünya Düzeninin Türkiye'ye dayattığı mafya-Gladyo-tarikat sisteminin bir parçasıdır. 
Gülen'in önemi, ABD'nin Yeşil Kuşak projesinde üstlendiği rolden kaynaklanmaktadır.
Said’i Nursi müritliğiyle Erzurum'dan yola çıkan Gezici Vaiz Fethullah Gülen'i,New York-Vatikan-Kudüs 
hattına taşıyan sihirli güç, "büyük müttefikimizdir. Fethullah Gülen'i Ahlat'tan simdi bulunduğu Pennsylvania'ya uçuran süpürgenin üzerinde, CIA tarafından imal edilmiştir.

AMERİKA'YI KARŞIYA ALMADAN FETHULLAH SORUNU ÇÖZÜLEMEZ

Bu hükümet, Gülen olayına yaklaşımlarını açıklayan gerçek budur. Onların Fethullah Gülen'le ilişkileri, aslında Amerika'yla ilişkidir. 
Bunu bilerek hareket etmektedirler. İlkokulu dışarıdan bitirmiş, vaaz verirken ağlayıp, bayılan, Cumhuriyet Devrimi ve Atatürk'e kinle dolu, bu gezici vaizin 
el üstünde tutulmasının açıklaması budur.
Fethullah olayını çözmek isteyenler, Amerika’yı karşılarına almak zorundadırlar.

DEĞİRMENİN SUYU WAŞHİNGTON'DAN

Fethulah Gülen'in bugün hükmettiği güç, 
Genelkurmay Başkanlığı tarafından 1998 başında hazırlanan bir raporda söyle
sıralanmaktadır: 
"Yurtiçinde, 85 vakıf, 18 dernek, 89 özel okul, 207 şirket, 373 dershane, yaklaşık 500 öğrenci yurdu ve biri İngilizce yayınlanan 14 dergi, 15 ülkede yayınlanan 300 bin tirajlı Zaman gazetesi, ulusal düzeyde yayın yapan 2 radyo ve uluslararası yayın yapan 
Samanyolu televizyonu; Yurtdışında, 6 üniversite ve yüksekokul, 236 lise, 2 ilkokul, 8 dil ve bilgisayar merkezi, 6 üniversiteye hazırlık kursu ve 21 öğrenci yurdu olmak üzere toplam 279 eğitim kuruluşu" bulunmaktadır.
Gülen'in müritlerinin sahip olduğu 300'e yakın şirketle 600 trilyon liraya hükmettiği hesaplanıyor. Yurtdışındaki okullarının yıllık gideri ise, Fethullahçılar tarafından 1.5 milyar dolar olduğu açıklandı. 
1986 yılında, Özal tarafından gıyabi tutukluluktan kurtarılan Gülen'in bu kadar büyük bir güce ulaşmasının 
izahı da uluslararası bağlantısıdır.

AMERIKA'YLA ENTEGRASYONA KATTIYEN KARSI DEĞİL

Fethullah Gülen, ne zaman başı sıkışmışsa ABD'ye kaçmıstır. 
28 Şubat’ta da ABD'ye uçmuştu. Ankara DGM Başsavcılığı’nın hakkında soruşturma başlatacağını öğrenince de hastalık bahanesiyle Amerika'ya gitti. Simdi hakkında kırmızı bülten var.
Esasen Gülen, ABD'yle ilişkilerini gizlemeye gerek görmüyor. Aksine bu ilişkiyi güçlülüğünün bir kanıtı olarak kullanıyor. Kendi tarikatına ait Zaman gazetesinin 4 Eylül 1997 tarihli sayısında Bati ile ilişkiler hakkında şu değerlendirmeleri yapıyor:
"Bu manada inanmış bir insanı ne Batı karsısında, Batı’yla uyum karsısında, Amerika'yla uyum karşısında olması katiyen düşünülemez

MOON Tarikatı VE FETHULLAH GÜLEN 
dinler arası diyalog, fethullah gülen'in CIA ile ilişkilerini sürdürmede kullandığı örtünün adı. Ama bu örtüyü bile kendisi icat etmiş değildir.
1950'lerden itibaren dünyanın efendiliğine soyunan ABD, kıtalararası imparatorluğunu sürdürmek için, her kıtasal din içinde kendisine bağlı bir tarikat örgütledi. Bu tarikatların hepsinin söylemi de aynı Dinler arası  diyalog.

CIA denetiminde yürütülen bu faaliyetin ilk başarılı örneği Moon tarikatıdır. 1951'de Kore'yi işgal eden ABD, Güney Kore'yi sömürgeleştirirken, sömürgeleştirmenin aracı olarak bir de Hristiyan tarikatı kurdu. CIA’nın misyonerleri, bu tarikatı kullanarak 
Güney Kore nüfusunun yüzde 40 ını Budistlikten vazgeçirip Hristiyan yaptılar. Moon, işte bu tarikatın adıdır. Resmi adıyla söylersek; Birleştirme Kilisesi.

CIA, Moon tarikatını kullanarak Dünya Anti Komünist Lig'ini örgütledi. Türkiye'de Komünizmle Mücadele Dernekleri Dünya Anti Komünist Lig'inin uzantıları olarak kuruldu.

İSRAİL İLE İLİŞKİNİN AYIRT EDİCİLİĞİ

Moon tarikatının, Latin Amerika'daki askeri diktatörlüklerle, İsrail üzerinden kurduğu uyuşturucu ve terör bayi dikkat çekicidir. Bir başka dikkat çekici nokta Fethullah Gülen'in İsrail ile yakın ilişkisidir. Körfez Savaşı’nda, ırak yönetiminin İsrail'e attığı Sücut füzesi üzerine İstanbul'da verdiği vaaz ve döktüğü göz yaşları ve ettiği bedduaların kaseti, İslamcılar tarafından elden ele dolaştırılıyor.israil ile ilişki, ABD 
açısından kilit öneme sahip. Gram Fuller ‘in İslamcı hareketi konu alan Kuşatılanlar kitabında, İslamcı hareketlerin Bati ile entegrasyon için yapması gerekenlerin başında İsrail ile iyi ilişki geliyor.
Gülen'in İslamcı kitleleri kendisinden soğutma tehlikesine karşın Kudüs Basmahane ile kurduğu yakın ilişki ve Fethullahçıların İşadamları derneği olan İSHAD'in İsrail'le bağları iite bu politikanın gereği oluyor.

ULUSLARARASI OKULLAR NASIL KURULDU

Diğer cemaatler Kur'an kursu ve İmam Hatip Liseleri gibi doğrudan dini eğitim kurumlarına önem verirken, Fethullah Gülen cemaati, Turgut Özal döneminde, yurt içinde Anadolu liseleri ve kolejler açmaya başladı. Sovyetler Birliği’nin çözülmesi üzerine Gülen örgütü uluslararası okullar atağına geçti. Gülen'in öncelik verdiği ülkeler son derece dikkat çekici Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar. Yani Amerika’nın ilgi alanındaki bölge ve ülkeler. Nitekim1992'den itibaren, öncelikle Orta Asya Türk cumhuriyetleri olmak üzere Kafkas ve Balkan cumhuriyetlerinde, "Fethullahçı diye bilinen vakıf ve şirketler, art arda kolejler açtılar
Ardından Asya ve Afrika ülkeleri geldi.

ABD'nin Soğuk Savaş döneminde, Sovyetler Birliği’ni çökertmek için örgütlediği ve büyük olanaklarla yürüttüğü "CIA muhalefetinin, Gülen Örgütü'nün önünü açtığı net olarak saptanabiliyor. Sovyet blokuna karşı yürütülen psikolojik savaşın en önemli aygıtı Hür Avrupa Radyosu, Fethullah Gülen'i bültenlerinin baş konusu yapıyor. Amerika’nın Sesi radyosunun değişik lehçelerdeki Türkçe yayınlarında, Gülen ve misyonu döne döne övülüyor.
CIA'NIN İLGİ ALANLARINDA
Fethullah okullarının ülkelere dağılımı şöyle Kazakistan (28), 
Rusya Federasyonu'na ait çeşitli bölgeler (24), 
Özbekistan (18), 
Türkmenistan (15), 
Azerbaycan (14), 
Kırgızistan (11). 
Bunları Arnavutluk ve Moğolistan (4'er); 
Afganistan, ırak, Gürcistan, Ukrayna ve Romanya (5'er); 
Moldova (2); 
Pakistan, Bangladeş Makedonya, Macaristan, Fas, Güney Afrika, Sudan, Endonezya, Tayland, Çin ve Tayvan 1'er okul.

Dünyadaki uyuşturucu merkezlerinden Tayland’ın Çin sınırındeki Çantay kentine okul ve yurt açmanın Türkiye açısından bir anlamı bulunmuyor. Fethullah Gülen'in bırakalım Çantay.ı Tayland diye bir ülkenin varlığından haberdar olması bile mümkün değil. Anlam CIA tarafından dâhil ediliyor Fethullah Gülen örgütlenmesine...

"ARKAMDA AMERIKA VAR" MESAJI

Fethullah Gülen, Susurluk olay üzerine ve 28 Şubat sürecinde müthiş panikledi. Uzun süre ABD'de kaldı. Hükümet ve CIA yetkilileriyle görüşmeler yaptı. Cumhuriyet Devrimi güçlerini, "Arkamda Amerika var" mesajı vererek tehdit etmeye çalıştı ikinci Cumhuriyetçi köşe yazarlarını seferber ederek kendini Amerika’nın adamı olarak savundurttu.

Neval Sevindi ‘in Sabah Kitaplarından çıkan, "Fethullah Gülen İle New York Sohbeti vede ABD emperyalizmiyle Nur tarikatının bağı açıkça dile getiriliyor.işte kitaptan bazı seçmeler:

"Amerika şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir. Amerika hala bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır amerika daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmeli. Amerika gözardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalı 
"Amerikalılar istemezlerse kimseye dünyanın değişik yerlerinden hiçbir iş yaptırmazlar. Simdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile uyum adına gidip dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatıştığınız sürece bu projelerin
gerçekleştirilmesi mümkün 
"Amerika ile iyi geçinmezseniz işinizi bozarlar. Amerika’nın bize yarım arpa kadar sadece bizim menfaatimize desteği yoktur. Buna rağmen şurada bulunmamıza izin veriyorsa, bu bizim için bir avantajsa, bu avantajı sağlıyor demektir 
GRAHAM FULLER ARACILIĞIYLA CIA İLE GÖRÜŞME 
Gülen, 1997'de, ABD'de kaldığı süre içinde, Amerikan Merkezi İstihbarat Örgütü'nün (CIA) Ortadoğu Masası şefi ile gizlice görüştüğü, Aydınlık dergisinde bir yıl önce yayımlandı ve şimdiye dek yalanlanmadı. Bu görüşme için
 CIA Başkanı’na bağlı dört önemli birimden biri olan Ulusal İstihbarat Konseyi'nin eski Başkan Yardımcısı ve RAND Corporation analisti Gram Fuller ‘in, Gülen'e aracılık ettiği biliniyor. Söz konusu görüşme, Türkiye'nin Washington Askeri Ataşesi tarafından saptanıyor Gülen'in CIA yetkilileriyle gizlice görüştüğü bilgisi, Askeri Ataşe tarafından Türkiye'ye iletiliyor.

MARK PARRIS'IN ROLU

Mark Paris’in Fethullah Gülen'e ilgisi, Ankara'ya geldikten sonra başlamıyor. Gülen'in, ABD'de devlet ricali tarafından kabul görmesini sağlayan da 
Mark Paris’in başında olduğu,ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Yakın Doğu ve Güney Asya Bölümü. Fethullah Gülen'in, Beyaz Saray’ın yol vermesiyle, ABD'de 14 önemli temasta bulunduğu biliniyor.
ABD'nin önde gelen tinka-tank kurulusu Carnegie Vakfı’nın eski Başkanı Abramowitz'i ılımlı islam’ın destekçilerinden olduğu biliniyor. Abramowitz, ABD'nin en faal gruplarından Yahudi Lobisi'nin de önde gelen isimlerinden. Abramowitz, Washington'a döndükten sonra da elini Türkiye'den hiç çekmedi. Sık sık ülkemize gelen Abramowitz, Türkiye'den 
gidenlerin de uğramayı ihmal etmediği isimlerden.

FETHULLAH'IN OKULLARINDA CIA AJANI OGRETMENLER
Fethullah ‘in okullarının propagandası, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türk dünyasının hizmetinde" sözleriyle yapılıyor. Oysa bu okullar, Türkiye Cumhuriyeti'nin değil ABD'nin hizmetindedır.
Fethullah Gülen cemaati tarafından yurt dışında, özellikle de Türk Cumhuriyetlerinde açılan okullarda, diplomatik pasaportlu Amerikalı CIA ajanları,"İngilizce öğretmeni"diye bar indiriliyor. Bu işbirliği,Türkiye'de yapılan üst düzey resmi bir toplantıda bizzat Fethullahçi okul yöneticisi tarafından itiraf edildi. 

ISTE ÇARPICI AÇIKLAMA

Ankara'daki Başkent Öğretmen evi. Önemli bir toplantı yapılmaktadır. 
Özbekistan'daki 18 okulun sahibi gözüken Silme A.Ş.'nin yetkilisi Mehmet Mesut Ata'ya gelir. Bu okullar da
"Fethullahçilara ait" diye bilinmektedir. Ata, birçok talebini dile getirir. Sözlerini Amerika’nın Özbekistan'daki bir uygulamasını örnekleyerek bağlar. MEB'in yayımladığı "Yurt Dışında Açılan Özel Öğretim Kurumları Temsilcileri-İkinci Toplantısı kitabın 63-64. sayfalarından okuyalım:

"Amerika Birleşik Devletleri, dostluk köprüsü adı altında getirdikleri 70 öğretmene diplomatik statü kazandırmışlardır. Biz de, eğer devletimiz, büyükelçiliğimiz, bu konuda diplomatik statü konusunda bize yardımcı olursa Türk öğretmenlerinin, Türk eğitim elemanlarının itibarlarının biraz daha artacağını zannediyoruz."

Özbekistan’da diplomatik pasaportla bulunan ABD'li "öğretmenlerin çoğu, Fethullah Gülen cemaatinin okullarında çalışmaktadır. İngilizce dil "öğretmeni" olarak gözükmektedirler
 HEMEN HER OKULDA INGİLİZ VE ABD'Lİ VAR
Kırgızistan’da da 50-60 kadar Amerikalı "öğretmen" var. Bunlar da diplomatik pasaportlu. Ve Kırgızistan’da"Fethullahçi"diye bilinen okullarda "öğretmenlik" yapıyorlar.
Fethullah Gülen'in okulları, Adriyatik'ten sadece Çin'e kadar değil Vietnam'a, Endonezya'ya kadar uzanmaktadır ve eğitim dili olarak da Türkçeyi değil, İngilizceyi kullanmaktadır. Özellikle hazırlık sınıflarında haftalık ortalama 24 saati bulan İngilizce derslerine, çoğu okulda ABD'li ve İngiliz "öğretmenler" giriyor 
CIA FETHULLAH'IN ÖGRETMENLERİNE RESMİ PASAPORT VERİYOR 

Olayın ABD cephesini ise, Fethullah Gülen'in yurtdışındaki okullarında çalışan bine yakın ABD'li öğretmende, yalnızca devlet görevlilerine verilen ABD resmi pasaportu var. Çoğunluğu Türk i
Cumhuriyetleri'nde faaliyet yürüten okullardaki ABD'li öğretmenler, İngilizce adıyla "official pasaporta sahipler. Amerikan Eğitim Bakanlığı personeli olmayan ABD'li öğretmenlerin, normal olarak turist pasaportu sahibi olmaları gerekiyor. Ancak, Amerikan devleti 
Gülen'in okullarında çalışanları resmi görevli sayıyor. Türkiye'deki karşılığı "yeşil pasaport" olan resmi görevli pasaportu, ABD'li öğretmenlere diplomatik dokunulmazlık sağlıyor.
Amerikalı kaynaklar, bu pasaportların CIA'nin talimatıyla düzenlendiğine işaret ediyorlar
EMPERYALİZMİN İSTEDİĞİ İSLAM

Gülen'in Türk Dünyası’na yaklaşımı, Amerika’nın Orta Asya'ya olan yaklaşımı ile tam bir uygunluk göstermektedir. Türkiye'nin, diğer Türk cumhuriyetleriyle ilişkilerini geliştirmesi, son derece önemlidir. Bu ilişkilerin koşulların elverdiği ölçüde siki olması, Türkiye'nin çıkarınadır. Ama Amerika’nın güdümünde kurulacak ilişkiler, Türkiye'nin komşularıyla olan ilişkilerinin bozulmasına, bölgesel karışıklıklara ve savaşlara yol açmaktadır. Amerika’nın istediği de budur. Fethullah Gülen, ABD'nin bu planlarında rol üstlenmiştir.

Son Özbekistan darbesi, Fethullah' Gülen’in, yani ABD'nin güdümündeki Nurculuğun, Türkiye'nin Türk Cumhuriyetleri'yle ilişkisinde oynadığı rolün son örneğidir 
Not ; 
Türkiye Cumhuriyet Devrimlerinin çizgisinde ısrar etmeli ve programını uygulamalıdır. 
Ortaçağ’dan kurtulmanın ve emperyalizmden bağımsızlaşmanın başka çaresi yoktur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.