Türkiye ekonomisinde güven endeksi, Temmuz 2025 itibarıyla bir miktar düşüşle 96,3 seviyesine indi. Haziran ayında 96,7 olan endeks, temmuzda %0,4’lük sınırlı bir kayıp yaşadı. Bu düşüş; tüketici ve hizmet sektörü güvenindeki zayıflamanın yanı sıra, perakende sektöründeki duraksamanın etkisiyle ortaya çıktı. Endeks hâlâ 100 seviyesinin altında kalarak, toplumun genel ekonomik görünümde temkinli bir tavır takındığını göstermeye devam ediyor.
Ekonomik güven endeksinin 100’ün altındaki değerleri, toplumun ve sektörlerin geleceğe dair kötümser ya da en azından ihtiyatlı bir bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor. Bu durum, son yıllarda yaşanan dalgalı ekonomik koşulların ve belirsizliklerin hâlen psikolojik olarak piyasalar ve vatandaş üzerinde etkili olduğunu da ortaya koyuyor.
Tüketici güveninde kayıp dikkat çekti
Temmuz ayında dikkat çeken en önemli başlıklardan biri, tüketici güven endeksindeki %1,8’lik düşüş oldu. Haziran’da 85,1 olan tüketici güven endeksi, Temmuz’da 83,5’e geriledi. Tüketici cephesindeki bu gerileme; özellikle gelir beklentileri, tasarruf eğilimleri ve harcama planlarında temkinli bir duruşun hâkim olduğunu düşündürüyor. Vatandaş, fiyat artışlarının ne kadar süreceği, döviz kurundaki hareketlilik ve krediye erişim gibi konularda temkinli davranmayı sürdürüyor.
Halkın harcama eğiliminin zayıflaması, doğal olarak iç talepte soğuma riski yaratıyor. Bu durum, yılın ikinci yarısında perakende ve hizmet sektörlerini de dolaylı olarak etkileyebilir.
İnşaat ve sanayiden kısmi umut sinyali
Temmuz verilerinde sevindirici gelişmeler de var. İnşaat sektörü güven endeksi %2,2 artarak 88,8’e çıktı. Uzun süredir zayıf seyreden inşaat sektöründe, özellikle büyük şehirlerde başlatılan yeni sosyal konut projeleri ve bazı kredi kolaylıkları, sektör temsilcilerinin geleceğe dair beklentilerini bir nebze iyileştirmiş görünüyor.
Öte yandan, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi de %0,5’lik artışla 98,9’a yükseldi. Bu artış; ihracat pazarlarındaki kısmi toparlanma ve sanayi üretimindeki canlanmanın güveni desteklediğine işaret ediyor. Ancak endeks hâlen 100’ün altında ve bu durum, sanayi tarafında da tam bir iyimserlikten ziyade, temkinli bir beklenti olduğunu gösteriyor.
Hizmet ve perakende sektöründe durağanlık
Hizmet sektörü güven endeksi temmuzda %0,8 azalarak 110,0 oldu. Hizmet sektörü hâlen 100’ün üzerinde kalsa da yaz sezonunda beklenen canlılık kadar güçlü bir artış görmemiş olması, sektördeki temsilcilerin bazı riskleri hâlâ gördüğünü düşündürüyor. Özellikle personel maliyetleri, kira giderleri ve girdi maliyetlerindeki artış, sektördeki güveni bir miktar baskılamış olabilir.
Perakende ticaret sektörü güven endeksi ise %0,5 düşerek 107,9’a indi. Sektördeki temsilciler, artan maliyet baskısı ve tüketici tarafındaki harcama isteksizliği nedeniyle daha temkinli bir tablo çiziyor. Haziran ayında perakende güven endeksinin %2,5 gibi daha sert bir düşüş yaşadığını hatırlarsak, temmuzdaki düşüş görece daha sınırlı. Ancak bu durum, ekonomide kalıcı bir toparlanma eğilimine girildiği anlamına gelmiyor.
Ekonomide karışık ama temkinli bir tablo
TÜİK’in yayımladığı mevsim etkilerinden arındırılmış veriler, Türkiye ekonomisinde hâlâ kırılgan bir denge olduğunu gösteriyor. Ekonomik güven endeksinin 100’ün altındaki seviyelerde kalması; tüketiciden sanayiye, hizmetten inşaata kadar hemen her alanda “tedbirli bir iyimserlik” havasının hâkim olduğuna işaret ediyor.
Yılın ikinci yarısında ise tabloyu değiştirebilecek birçok etken var: Enflasyonda beklenen gerileme, faiz oranlarındaki değişiklikler, döviz kurundaki dalgalanmalar ve özellikle jeopolitik gelişmeler… Tüketici güveni ve genel ekonomik hava; işte bu unsurlara bağlı olarak yeniden şekillenecek.
Sonuç olarak Temmuz 2025 verileri, ekonominin tamamen durmadığını, bazı alanlarda hafif canlanmaların yaşandığını ama toplumun ve piyasaların hâlâ gelecek konusunda tam anlamıyla rahat olmadığını ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde hükümetin ekonomik adımları, küresel piyasa koşulları ve iç tüketici beklentileri; ekonomik güvenin yeniden 100’ün üzerine çıkıp çıkmayacağını belirleyecek en önemli faktörler olacak.
Kaynak: TÜİK
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com