Bu rapor, hayat pahalılığıyla mücadele eden vatandaşlar açısından oldukça çarpıcı veriler içeriyor. En dikkat çekici başlık ise, kira fiyatlarındaki sert artış oldu. Rapora göre, haziran ayında kiralar aylık %3,97 oranında arttı. Yıllık bazda ise artış oranı %82,97’ye ulaştı. Özellikle dar ve sabit gelirli kesim için barınmak artık temel bir sorun haline gelmiş durumda.
KİRALARDAKİ ARTIŞ DEVAM EDİYOR: ORTALAMA EV KİRASI 15-20 BİN TL’LERİ ZORLUYOR
Merkez Bankası’nın verilerine göre, kira fiyatları ülke genelinde yükselmeye devam ediyor. Bu artışta en çok etkili olan unsur ise kontrat yenileme dönemlerinin yaz aylarına denk gelmesi ve konut piyasasındaki arz sıkıntısı. Yeni bir eve taşınmak neredeyse lüks haline gelmiş durumda. Büyük şehirlerde ortalama kiralar, artık 15-20 bin TL bandına yaklaşmış durumda. Bu da asgari ücretle ya da emekli maaşıyla geçinmeye çalışan bir ailenin maaşının neredeyse tamamının barınmaya gitmesi anlamına geliyor.
HİZMET GRUBUNDA EN FAZLA ARTIŞ KİRADA
Raporda, hizmet grubu içinde en fazla fiyat artışı ulaştırma ve kira kalemlerinde yaşandı. Ulaştırmada fiyatlar bayram dönemi ve akaryakıt zamlarının etkisiyle haziran ayında %4,01 oranında arttı. Özellikle şehirler arası otobüs biletleri ve uçak fiyatları, vatandaşın seyahat etmesini zorlaştırdı.
Kira fiyatlarındaki artış ise hizmet grubunun genel enflasyonunu yukarı çekti. Bu durum, barınma krizinin artık kısa vadeli bir ekonomik dengesizlikten çıkıp, kalıcı bir sosyal sorun haline gelmeye başladığını gösteriyor.
GIDA ENFLASYONU KISMEN YAVAŞLADI AMA CEBİ RAHATLATMADI
Raporda gıda ve alkolsüz içecekler grubunda fiyatların %0,27 oranında düştüğü ifade ediliyor. Bu düşüşe sebze, yumurta ve beyaz et fiyatlarındaki gerileme sebep olmuş. Ancak bu düşüşün vatandaşın cebine yansıması sınırlı ve geçici oldu. Market raflarında hâlâ fiyatlar oldukça yüksek.
Ayrıca işlenmiş gıda ürünlerinde fiyat artışları hâlen devam ediyor. Bu da mutfak masraflarının genel olarak azalmadığı, aksine gıda kalitesinde düşüş yaşanmasına sebep olduğu anlamına geliyor. İnsanlar artık daha az et, daha az süt ürünleri tüketmek zorunda kalıyor.
ENERJİ VE EĞİTİM KALEMLERİNDE DE ARTIŞ DİKKAT ÇEKİCİ
Haziran ayında enerji fiyatları %2,27 oranında artarken, yıllık enerji enflasyonu %45,40’a yükseldi. Petrol fiyatları, doğalgaz ve su tarifeleri bu artışta belirleyici oldu. Özellikle şehir belediyelerinin zamları, vatandaşın elektrik ve su faturalarına yansımaya başladı.
Eğitim hizmetlerinde ise özel okul ücretleri başta olmak üzere önemli artışlar yaşandı. Yeni eğitim yılı öncesinde özel okulların ilan ettiği ücret artışları, orta gelirli ailelerin bile çocuklarını bu okullarda okutmasını zorlaştırıyor.
DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI: ZAMLARDA HAFİFLEME VAR AMA ERİŞİM YİNE DE ZOR
Rapora göre dayanıklı tüketim mallarında – beyaz eşya, mobilya, otomobil gibi ürünlerde – fiyat artış hızı yavaşladı. Örneğin beyaz eşyada %3’lük bir artış görülürken, otomobilde artış %1,07 seviyesinde kaldı. Mobilya fiyatları ise neredeyse sabit kaldı.
Ancak burada önemli bir ayrıntı var: Zamlar durmuş olsa bile fiyatlar zaten çok yüksek seviyelere çıkmış durumda. Bugün sıfır bir buzdolabı ya da çamaşır makinesi almak isteyen bir vatandaş, ortalama 15-20 bin TL’yi gözden çıkarmak zorunda.
ÜRETİCİ ENFLASYONUNDA YÜKSELİŞ VAR: ZAMLARIN DEVAMI GELEBİLİR
Üretici fiyatları, yani firmaların üretim yaparken karşılaştığı maliyetler, haziranda %2,46 arttı. Yıllık üretici enflasyonu ise %24,45 seviyesine çıktı. Bu, özellikle enerjiye ve ham maddeye dayalı sektörlerde yeni zamların kapıda olduğunu gösteriyor. Üretim maliyeti artan firmalar, bu yükü yine tüketiciye yansıtarak ürün fiyatlarını artırabilir.
ANA ENFLASYON GÖSTERGELERİNDE YATAY SEYİR VAR
TCMB'nin çekirdek enflasyon göstergeleri olarak adlandırılan B ve C endekslerinde önemli bir değişiklik görülmedi. Bu göstergelerdeki durağan seyir, enflasyonun yapışkanlaştığını ve ekonomik dengelerin daha uzun süre toparlanamayabileceğini ortaya koyuyor.
GENEL DEĞERLENDİRME: SORUNLAR DERİNLEŞİYOR, GELİRLER GERİDE KALIYOR
TCMB'nin raporu, Türkiye'de yaşam maliyetinin artık kontrol edilemez bir noktaya yaklaştığını gösteriyor. Özellikle barınma giderleri – kira ve konut fiyatları – hane bütçelerinin en büyük yükü haline geldi. Enflasyon rakamlarında görece iyileşmeler olsa bile bu iyileşmeler vatandaşın cebine yansımıyor.
Gelirler artış hızında enflasyonun gerisinde kaldığı için, toplumun geniş kesimleri her geçen gün daha fazla geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kalıyor. Barınma, ulaşım, enerji, eğitim ve gıda gibi temel alanlardaki fiyat artışları, ekonomik reformların artık ertelenmeden ve kapsamlı şekilde hayata geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
zozcivan@hotmail.com