EGE TV ile Radyo Pause’de ortak yayımlanan Ege Gündemi programının konuğu eski Bornova Belediye Başkanı ve eski İzmir Milletvekili, geçmişte CHP Genel Sekreterliği görevinde de bulunan akademisyen Prof.Dr.Kâmil Okyay Sındır oldu. Karne Medya İmtiyaz sahibi Eyüphan Gündoğdu ve EGE TV Genel Yayın Yönetmeni Cihat Taysi’nin sorularını yanıtlayan Sındır, İl Başkanlığı konusunda ne düşünüyorsunuz, “Özgür Özel Kamil hocam şu anda sana burada ihtiyacımız var derse ne yaparsınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi.
“Şu an için hiçbir yorum yapmıyorum il kongresi süreçlerinde öyle bir talep gelirse onu öyle değerlendiririm. Hiçbir nedenle partimi yüz üstü bırakmam onu söyleyeyim. Tek bir nedeni olabilir partime ve ülkemin aydın geleceğine yeteri kadar yüksek bir performansla katkı sunamayacağımı düşünürsem buna itirazım olur.”
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun hukuki sürecine saygı duyduklarını, tutuksuz yargılanmasının ve aklanmasının ardından görevine devam etmesini istediklerini açıkladı. Sındır, “Tutuksuz yargılanması ve görevine geri dönmesi yargılama sonucunda da aklanması görevine ak pak olarak görevine devam etmesini isteriz. Şunu sorarsanız yarın bir gün bir il kongresi olur, bir il kurultayı ve olağan bir il kongre olursa süreçte aday olur musun deseler, ben şu an kamu görevindeyim. Dolayısıyla parti yönetiminde mesai harcayabileceğim yönetim kademesinde olma şansım yok” dedi.
Ben oncu buncu değilim CHP’ciyim
Parti’de farklı kutuplar var mı? Sorusuna yanıt veren Sındır, böyle bir ayrım yapılmasının doğru olmadığını partisinin Cumhurbaşkanı adayı olan İmamoğlu’nu her CHP’linin desteklemesi gerektiğini belirtti. Eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun partide büyük emeği olduğunu ve saygı duyulması gerektiğini söyledi. Genel Başkan Özgür Özel’in çok güzel çalışmalar yaptığını yüz yüze yaptığı mitinglerin CHP’nin oyunu arttırdığını ,ayrıca kendisi ile arada fikir alışverişinde bulunduklarını sözlerine ekledi.
Programda İzmir Büyükşehir Belediyesinin önceki başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nın aralarında olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınarak tutuklanması, orman yangınları ve kent gündemi konuşuldu.
Kamil Oktay Sındır; Tunç beyi tanırım il başkanımızı da bilirim dolayısıyla ne Tunç beyden ne de il başkanımızdan partimizin görev verdiği kişilerden her zaman onların suçsuz ve masum olduğuna dair bir ön inancım her zaman vardır. Haklarında iddia söz konusu, bir kere özgürlüklerini kısıtlayarak yargılama yapılması en son ve çok önemli koşullar altında olması gerekir.
Sındır, Eyüphan Gündoğdu’nun “Cemil Tugay’ın bu raporları verdiğine inanıyor musunuz?” diye yönelttiği soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Hayır. Katılmıyorum şikayet diye bir şey söz konusu olamaz. Belediye başkanlığı yaptım belediyelerin iç denetimi yaptığı iki kurumu var birisi iç denetim. İç denetim belediye birimlerinin iş ve işlemlerini yönetmeliklere yasalara kanunlara ve ilgili kendi iç mevzuat ve belediyenin kendi iç yönetmeliklerine uygun olup olmadığına bakar. Usul denetimi yapar bir işlemlerde usul hatası varsa bunu ortaya çıkarıp uyarıda bulunur. Bir de belediyelerin teftiş grubu vardır bunlarında görevi belediye çalışanları veya belediyeyle ilgili suç teşkil eden bir durum rüşvet alma verme gündeme geldiğinde belediye teftiş grubu belediye başkanının kendisine gelen şikayetler üzerinden belediye başkanın talimatıyla harekete geçen bir kuruldur.
“Sevgili Tunç beyin de sayın il başkanımızın da hakkında istinat edilen hususları yapmadıklarına inanıyorum. Yargının neticesinde bunun ne olduğu ortaya çıkacaktır. Benim inancım ilk bakışım budur. Her ikisine de yürekten inancımız odur ki alnın akıyla başı dik yargı sürecinden çıkacaklardır. Çıkmalarını yürekten istiyorum. Ortada bir suç var mı yok mu ona yargı karar verecek.
Eyüphan Gündoğdu’nun sorduğu “İzmir CHP il başkanı olsanız yanan ormanların yerine fidan kampanyası yapılacak bunu da şirketlere sunacaklar. CHP İl başkanı olarak bir şirket kurup bu işlere girmeniz etik midir? Siz yapar mıydınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
Örgüt yetkilisinin kendi partisinin yerel yönetiminde olan partisinin dış yönetimle olan iş ilişkisini doğru bulmuyorum.
“Yönetim kademesinde olma şansım yok”
CHP İzmir İl Başkanlığıyla ilgili soruya yanıt veren Sındır, “Şimdi bizim il başkanımız sayın Şenol Aslanoğlu. Şu anda il yönetiminde vekaleten Özgür Bey bakıyor. Bizim il başkanlığımız için birilerini o göreve yakıştırmamız asla doğru olmaz diye düşünüyorum. Çünkü biz peşinen il başkanımızın hukuku sürecinde sonucuna razı olmuş ve şimdide koltuğunu düşünüyor noktasına geliriz. Bu son derece yanlış. Tutuksuz yargılanması ve görevine geri dönmesi yargılama sonucunda da aklanması görevine ak pak olarak görevine devam etmesini isteriz. Şunu sorarsanız yarın bir gün bir il kongresi olur, bir il kurultayı ve olağan bir il kongre olursa süreçte aday olur musun deseler, ben şu an kamu görevindeyim dolayısıyla parti yönetiminde mesai harcayabileceğim yönetim kademesinde olma şansım yok” dedi.
Özgür Özel’in ihtiyaç halinde kendisine çağrı yapması durumunda değerlendirme yapabileceğini söyleyen Sındır, partiye olan bağlılığını ve ülkenin aydınlık geleceğine katkı sağlamayı önemsediğini ifade etti.
“Belediyeler bu ekonomik koşullarda kooperatif işine girmemeli”
Ben Tunç beyin çok iyi niyetle ve doğru bir yaklaşımla bir çözüm bulma çabasının bir sonucu olarak önce kredi finansmanını kurmaya çalışmasını, kooperatif modelini öne çıkarmasını önemsiyorum. Hatırladığım kadarıyla 1 milyar dolara yakın bir kredi bulmuş iken Ankara’nın buna imza atmayıp sürüncemeye bırakması sonrasında bunu da sulandırması ,sonuç olarak kendi finansmanını bulamayan büyükşehir’in başka bir finansman yolu deneyerek başka bir kooperatifçiliği tercih etmek durumunda bırakılmıştır.
“Ormanlar madencilik faaliyetleriyle için yok ediliyor”
Yanan ormanların yerine fidan kampanyası yapılması ve şirket kurularak bu işlerin yürütülmesi konusundaki etik sorusuna Sındır, iktidar partisinin dış yönetimle iş ilişkisini doğru bulmadığını söyledi.
“Ormanlar yangın zayiatından çok insan eliyle imar sanayi endüstri ve madencilik faaliyetleriyle için yok ediliyor” diyen Sındır, şunları söyledi:
“Gerek partimizin organları gerek toplum kuruluşları meslek kuruluşları gerekse kamu idari yerel yönetimlerin yangına müdahalesiyle ilgili çok şey söylendi. Haklı olarak olasılık dahilinde yani önlenebilir olasılık dahilinde. Yangının daha ilk çıkış anında hemen müdahale olunabilirse büyümeden baskılanabilir. Belli bir süreden sonra yani sizin yürüme hızınızdan yüksek hızda yayılma hızı var özellikle rüzgâr varsa. Erken müdahalede süresinde müdahale etmek gerekiyor. Ormanlara sadece yangın değil kanunlarla da aslında daraltılıyor. Anayasanın temel hükmüdür devlet ormanları daraltılamaz.”