casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri

KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİR ZİHNİYET SORUNUDUR

GÜNDEM/GÜNCEL 25.11.2022 - 13:21, Güncelleme: 25.11.2022 - 13:21 1019+ kez okundu.
 

KADINA YÖNELİK ŞİDDET BİR ZİHNİYET SORUNUDUR

Her 11 dakikada bir kadın ya da kız çocuğunun bir tanıdığı veya ailesinden biri tarafından öldürüldüğü bir dünyada yaşıyoruz.
Bu sorun dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir toplumsal sorundur. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Kadına yönelik şiddet bir zihniyet sorunudur. Bu zihniyet değişmedikçe, kadınlar, hak ve imkânlara erişimde erkeklerle eşit hale gelmedikçe kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması mümkün değildir. Erkeklerin, kadınlar üzerinde hak sahibi, söz sahibi ve karar verici konumları ortadan kalkmadıkça, erkekler, devletler ve toplumlar kadınlara rol biçmekten, model ve kalıp dayatmaktan vazgeçmedikçe bu sorunun devam edeceği açıktır. Türkiye'de her 10 kadından 4'ü erkek şiddetine maruz kalmaktadır. Sadece 2022 yılının ilk 10 ayında 280 kadın ve 33 çocuk öldürülmüştür. Ülkemizin izlediği politikaların ve mevcut kanunların kadına yönelik şiddetle mücadele etmeye yetmediği, şiddet mağduru kadınlara yönelik kurumsal desteğin de yetersiz kaldığı açıktır. ÖNLE, KORU, CEZALANDIR Kadına yönelik şiddetle mücadelede önce şiddeti doğuran ve neden olan zihniyet ve tutumlarla mücadele ederek “önlemek” sonra mağduru “korumak” ve faili “cezalandırmak” gerekir. Türkiye’de çalışma çağındaki 32,7 milyon kadından sadece 6,1 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı çalışma imkânı bulabilmektedir. Bu tablo ülkemiz kadınının sosyo-ekonomik olarak güçsüzlüğünü, yoksulluğunu ve eşitsizliğini gösteriyor. Türkiye Değişim Partisi iktidarında kadınları sosyo-ekonomik açıdan güçlendirerek, kadın-erkek arasında fırsat eşitliğini sağlayarak, şiddete sıfır müsamaha göstererek, kadına yönelik şiddetin önlenmesini, öncelikli bir devlet politikası haline getireceğiz. İstanbul sözleşmesini yeniden yürürlüğe sokacağız. Bizim yönettiğimiz Türkiye’de kadınlar, ayrımcılık, baskı ve şiddet görmeyecek. Siyasette ve toplumun her alanında ‘‘görünürlük’’ kazanacaklar. Biz özlediğimiz ve hedeflediğimiz Türkiye’yi Atatürk Türkiye’si olarak tarif ediyoruz. “Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” diyerek kadınlarımızı toplum içine katan devrimci Atatürk’ün izinden gidiyoruz. Ülkemizde, dünyanın her yerinde ve özellikle İran’da cinsiyetçi kural ve baskılara karşı mücadele veren kadınları destekliyoruz. Geçmişten bu yana -dünyanın her yerinde olduğu gibi- sonunda mücadele eden kadınların kazanacağına inanıyoruz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününün bu yılki temasıyla herkese sesleniyoruz: Kadına ve kız çocuklarına karşı şiddeti sonlandırmak için birleşin!
Her 11 dakikada bir kadın ya da kız çocuğunun bir tanıdığı veya ailesinden biri tarafından öldürüldüğü bir dünyada yaşıyoruz.

Bu sorun dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir toplumsal sorundur. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir.

Kadına yönelik şiddet bir zihniyet sorunudur. Bu zihniyet değişmedikçe, kadınlar, hak ve imkânlara erişimde erkeklerle eşit hale gelmedikçe kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması mümkün değildir.

Erkeklerin, kadınlar üzerinde hak sahibi, söz sahibi ve karar verici konumları ortadan kalkmadıkça, erkekler, devletler ve toplumlar kadınlara rol biçmekten, model ve kalıp dayatmaktan vazgeçmedikçe bu sorunun devam edeceği açıktır.

Türkiye'de her 10 kadından 4'ü erkek şiddetine maruz kalmaktadır.

Sadece 2022 yılının ilk 10 ayında 280 kadın ve 33 çocuk öldürülmüştür.

Ülkemizin izlediği politikaların ve mevcut kanunların kadına yönelik şiddetle mücadele etmeye yetmediği, şiddet mağduru kadınlara yönelik kurumsal desteğin de yetersiz kaldığı açıktır.

ÖNLE, KORU, CEZALANDIR

Kadına yönelik şiddetle mücadelede önce şiddeti doğuran ve neden olan zihniyet ve tutumlarla mücadele ederek “önlemek” sonra mağduru “korumak” ve faili “cezalandırmak” gerekir.

Türkiye’de çalışma çağındaki 32,7 milyon kadından sadece 6,1 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı çalışma imkânı bulabilmektedir. Bu tablo ülkemiz kadınının sosyo-ekonomik olarak güçsüzlüğünü, yoksulluğunu ve eşitsizliğini gösteriyor.

Türkiye Değişim Partisi iktidarında kadınları sosyo-ekonomik açıdan güçlendirerek, kadın-erkek arasında fırsat eşitliğini sağlayarak, şiddete sıfır müsamaha göstererek, kadına yönelik şiddetin önlenmesini, öncelikli bir devlet politikası haline getireceğiz.

İstanbul sözleşmesini yeniden yürürlüğe sokacağız.

Bizim yönettiğimiz Türkiye’de kadınlar, ayrımcılık, baskı ve şiddet görmeyecek. Siyasette ve toplumun her alanında ‘‘görünürlük’’ kazanacaklar.

Biz özlediğimiz ve hedeflediğimiz Türkiye’yi Atatürk Türkiye’si olarak tarif ediyoruz. “Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” diyerek kadınlarımızı toplum içine katan devrimci Atatürk’ün izinden gidiyoruz.

Ülkemizde, dünyanın her yerinde ve özellikle İran’da cinsiyetçi kural ve baskılara karşı mücadele veren kadınları destekliyoruz.

Geçmişten bu yana -dünyanın her yerinde olduğu gibi- sonunda mücadele eden kadınların kazanacağına inanıyoruz.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününün bu yılki temasıyla herkese sesleniyoruz:

Kadına ve kız çocuklarına karşı şiddeti sonlandırmak için birleşin!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.