İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı itfaiye ekipleri, kent genelinde yaşanan orman ve kent yangınlarına karşı olağanüstü bir mücadele yürüttü. Alevlerin yerleşim yerlerine ulaşmasını önlemek için canlarını ortaya koyan ekipler, günler süren yangın nöbetlerinde hem doğayı hem de hayatları korudu.
Alevlere karşı insan zinciri
25 Haziran – 3 Temmuz tarihleri arasında İzmir’in çeşitli bölgelerinde çıkan orman yangınlarına müdahale eden İzmir İtfaiyesi ekipleri, özellikle ormanlık alanlara yakın yerleşim yerlerinin korunmasında kritik rol oynadı.
İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı 1346 personelin 870’i sahada aktif olarak görev yaptı. Yangın süresince izinde olan personellerin dahi gönüllü olarak göreve dönmesi dikkat çekti.
“Alevler bir yanda, köpek diğer yanda”
13 yıllık itfaiyeci Osman Çolak, bu yangınların İzmir tarihinde eşi benzeri görülmemiş boyutta olduğunu söyledi. Özellikle ormanlarda karşılaştıkları canlılar ve doğa manzaralarının kendilerini derinden etkilediğini belirten Çolak, şu ifadeleri kullandı:
“Alevler iki metreye kadar yaklaştı. O sırada ormandan inen bir köpeği gördüm. Onu kurtarmak için riski göze aldım. Ama maalesef bulamadım. Umarım hayattadır.”
“Gördüklerimiz hafızamızdan silinmeyecek”
İzmir İtfaiyesi’nde iki yıldır görev yapan Şermin Acar ise yangınların sadece doğayı değil, canlı yaşamını da tehdit ettiğine dikkat çekti:
“Ormanda yalnızca ağaçlar değil, binlerce can yandı. Tüm bunlara tanıklık etmek bizleri derinden sarstı. Artık çok daha dikkatli olmalıyız.”
“Korku değil sorumluluk hissediyoruz”
İlknur Şen de görev yaptığı Çeşme Ildır’daki yangınlarda yaşanan zorlukları anlattı. Rüzgarla birlikte yayılan alevlerin zaman zaman nefes almayı imkânsız hale getirdiğini belirten Şen:
“Korkmuyoruz, çünkü biliyoruz ki arkamızda bir şehir var. Sorumluluğumuz çok büyük. Hepimiz birbirimize sırt verdik.”
Alevlerin arasında yaralandılar
Bornova Işıkkent’teki geri dönüşüm tesisinde çıkan yangına müdahale eden Özkan Mutlu, kimyasal patlamada yaralandı. Elinde ikinci derece yanık oluşan itfaiyeci, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“13 yıldır ilk kez böyle yoğun bir patlama yaşadım. O an her şey saniyeler içinde oldu.”
Aynı yangında görev yapan Faruk Sarı ise kişisel koruyucu ekipmanlara rağmen yüksek ısıdan etkilendiklerini söyledi:
“Alevlerin içinde kaldık. Riskliydi ama görevimizi bırakmadık.”
“İnsanların kaçtığı yere biz koşuyoruz”
İtfaiye araçlarını sevk eden Doğukan Daşdemir, olay yerine ulaşmanın zorluklarına dikkat çekti. Sürücülere “fermuar sistemi” çağrısı yapan Daşdemir, şu uyarıda bulundu:
“Araçlar yolun sağ ve soluna çekilirse müdahale süresi kısalır. Bu da daha fazla canın kurtulması demektir.”
“Yangınları itfaiye kurtardı”
İtfaiye şoförü Zeki Bayar da birçok yerleşim yerinin tamamen yok olmaktan son anda kurtulduğunu söyledi:
“Alevlerin arasından geçerken tedirginlik yaşıyoruz ama vatandaşların umudu biziz. O yüzden görevimizi layıkıyla yapmak zorundayız.”
