Ömer Yahşi'den umut veren açıklamalar

İzmir’in eğitim ve iş dünyasını buluşturan önemli bir toplantıda ortaya çıkan tablo, kentin geleceği için umut verici bir işbirliğinin göstergesi oldu.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi’nin, İzmir Ticaret Odası Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşma, iş dünyası ve eğitim arasındaki köprünün nasıl sağlam bir temele oturduğunu gözler önüne serdi. Ancak bu başarıda en dikkat çekici unsur, İzmir Valisi Süleyman Elban ile Yahşi arasındaki güçlü uyumdu. Bu iki bürokratın el ele vererek eğitimde devrim niteliğinde adımlar atması, İzmir için büyük bir kazanç.

Bürokraside uyum, ilerlemenin en temel unsurlarından biri. Vali Elban ve İl Milli Eğitim Müdürü Yahşi’nin bu uyumlu çalışması, İzmir’in eğitim alanındaki geleceğini şekillendirecek. Ömer Yahşi’nin toplantıdaki şu sözleri ise bu birlikteliğin gücünü ortaya koyuyor: “Birçok vali ile çalıştım. Valimiz Süleyman Elban için mesleki eğitimle ilgili bu işin delisi ifadesini kullanabilirim. İşin delisi, divanesi olma konusunda bir valinin konunun üzerinde bu kadar durması takdire şayandır.” İşte tam da bu kararlılık ve tutku, İzmir’i eğitimde Türkiye’nin parlayan yıldızı yapabilir.

Yahşi’nin özellikle üzerinde durduğu konulardan biri, mesleki eğitimde atılması gereken adımlar oldu. “Eğer bugün mesleki eğitime gereken önemi vermezsek, 2030 yılında sanayimizde çalışacak insan bulamayacağız.” diyerek alarm veren Yahşi, bu konuda İzmir’in model olabileceğini vurguladı.

Yahşi, İzmir için devrim niteliğinde bir hamleyi duyurdu: 17 Bağımsız MESEM’ e ilave 9 MESEM daha açılarak 26 Bağımsız MESEM ile her ilçede MESEM açıldı. Mesleki eğitimde ortaokul çok önemli. Bakanımızın talimatıyla İzmir’de 10 meslek lisesinin altında mesleki ortaokul açmak için harekete geçtik. Valimiz de bu konuda desteğini verdi.”

Sanayinin kalbi olan Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) de mesleki eğitimin güçlendirilmesi gerektiğine değinen Yahşi, şu çağrıyı yaptı: “İzmir’de 13 OSB var. Ancak yalnızca birinde MESEM bulunuyor. Bu kabul edilemez! Diğer OSB’leri de bu eğitime entegre etmeliyiz.” İş dünyasının bu çağrıya kayıtsız kalmaması, kentin ekonomik ve eğitimsel geleceği için kritik önem taşıyor.

İzmir’de geliştirilen eğitim modeli, teoriden çok pratiğe dayanıyor. Yahşi, sanayinin içine açılan okulların önemini şu sözlerle vurguluyor: “Gaziemir’de ESBAŞ içinde açtığımız sınıflar var. Çocuklarımız burada hem eğitim alıyor hem de firmada pratik yapıyor. Devlet olarak öğretmenlerimizi göndererek onları yerinde eğitiyoruz. Artık gençlerimizi sadece teorik bilgiyle değil, pratikle de donatıyoruz.”

Bu yaklaşım, İzmir’i mesleki eğitimde Türkiye’nin öncüsü yapacak nitelikte. Avrupa’da uzun süredir uygulanan “yerinde eğitim” modelinin İzmir’e taşınması, iş dünyasının da geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlemesini sağlayacaktır.

İzmir halkı adına, eğitimi ve iş dünyasını birbirine bağlayan bu vizyoner yaklaşım için Vali Süleyman Elban ve İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi’ye teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Eğitimin kaderini değiştiren bu kararlılık, yalnızca İzmir’e değil, tüm Türkiye’ye ilham olmalıdır. Eğer bu uyum ve kararlılık devam ederse, İzmir eğitimde altın çağını yaşamaya çok yakın!

Şimdi sıra iş dünyasında! Bu çağrıya kulak verin ve İzmir’in geleceğine hep birlikte yön verelim!

GÜNÜN SÖZÜ

Teşekkürler, Vali Elban, Milli Eğitim Müdürü Yahşi