EGE TV ile Radyo Pause’de ortak yayımlanan Ege Gündemi programına konuk olan CHP Konak İlçe eski başkanı Mehmet Şakir Başak, Siyasetten tamamen kopmadığını ve yeniden aday olabileceğini şu sözlerle ifade etti:” Bu süreç konjektürel olarak nereye gidecek bilmiyorum ama potansiyel adayım.”
“Seç beni seçeyim seni”
CHP içindeki güç dengesine dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Başak, daha önce programa konuk olan geçmiş dönem milletvekili Tacettin Bayır’ın söylediği“Partiyi son 10 yıldır belediye başkanları yönetiyor” ifadesine destek verdi. Mevcut yapının değişmesi gerektiğini savundu.
“Belediye başkanları ilçe başkanını belirliyor, sonra il başkanını seçtiriyor, sonra il başkanı belediye başkanını destekliyor. Bu çark bozulmalı. Biz devrimci bir duruşun temsilcileriyiz.”
“Ben partimin neferiyim, sosyal medyada tartışmam”
Son olarak partideki görev anlayışına değinen Başak, makamların geçici olduğunu, esas olanın parti olduğunu vurguladı. Hiçbir genel başkanı sosyal medya üzerinden tartıştırmayacağını belirten Başak, “Ben partimin neferiyim, gerektiğinde eleştirimi doğrudan ve yapıcı şekilde iletirim” dedi.
“Potansiyel başkan adayıyım”
Kendisine sıkça yöneltilen “Nereye adaysınız?” sorusuna net bir yanıt veren Başak, şu ifadeleri kullandı:
“Her yere adayım, genel başkanlık hariç. Eğer insan onurlu, yargılayabilen, sorgulayabilen bir duruşla siyaset yapıyorsa, böyle kişilerin siyasetin içinde hep olması gerektiğine inanıyorum.”
2014 yılında Konak İlçe Başkanlığı'na aday olduğunu hatırlatan Başak, bu dönemde farklı toplumsal kesimleri bir araya getiren bir yönetim anlayışı benimsediğini, ilk kez bir Roman yurttaşı yönetime alarak kapsayıcı bir ekip kurduğunu aktardı.
Siyaseti izledi, geri dönmeye hazır
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak, uzun süredir aktif siyasette görünmemesine yönelik eleştirilere yanıt verdi. İl kongresi sürecinin ardından siyaseti dışarıdan izlemeyi tercih ettiğini belirten Başak, bu dönemi hem analiz yaparak hem de kişisel yaşamına yoğunlaşarak geçirdiğini söyledi.
Başak, “Siyaset bizim ruhumuz, CHP bizim varlığımız. Bir yurttaş olarak siyaseti bırakmak gibi bir durumumuz olamaz” ifadelerini kullandı.
“Siyaset kurumsal olarak kirli değil, insan malzemesi kötü”
Siyasete olan güvensizlik hakkında açıklamalarda bulunan Başak, siyasetin kurumsal olarak kirli olmadığını, bu algının siyaset yapan kişilerin niteliğinden kaynaklandığını söyledi. Şeffaflık ve dürüstlüğün önemine dikkat çeken Başak, sözlerine şöyle devam etti.
“Toplumda siyasete güven sıfır. Çünkü siyaseti yapan insan malzemesi kaliteli değil. Yurttaşlık bilincine ermiş, temiz, şerefli insanlar siyasete girdikçe siyaset de güvenilir hale gelecektir.”
“CHP’nin iç çekişmeleri düşmanlığa dönüşmemeli”
CHP içindeki iç çekişmelere de değinen Başak, parti içi rekabetin zaman zaman düşmanlığa dönüştüğünü ve bunun doğru olmadığını belirtti. Partideki kutuplaşmanın toplumu yansıttığını ifade eden Başak, örgütlerin bu etkiyi azaltacak şekilde davranması gerektiğini vurguladı.
“Belediyelerden ihale alan şirketler halka anlatılmalı”
CHP'nin iktidar mücadelesinde izlemesi gereken yolu anlatan Başak, Türkiye’nin ekonomik sıkışıklığının sebeplerinin iyi analiz edilmesi ve halka anlatılması gerektiğini dile getirdi. Özellikle şehir hastaneleri ve köprü ihaleleri üzerinden örnekler veren Başak, şu sözleriyle dikkat çekti:
“Devletin 150 milyar dolarlık bütçesi ihalelerle buharlaştı. Bu ülkede şehir hastanelerinin yatak maliyeti 24 milyon TL, oysa devletin yaptığı bir milyon TL. Aradaki fark halka anlatılmalı.”
Başak, şeffaf belediyecilik anlayışının CHP'nin temel ilkeleriyle örtüştüğünü, kendi döneminde belediyelerle doğrudan ilişki kurmadığını ve bu çizgisini koruduğunu söyledi.
“CHP kendi içini temizler, adaletin karşısında kimse kalamaz”
Kendi siyasi geçmişinden örnek veren Başak, 2006 yılında yaşadığı bir soruşturma sürecinde partinin zarar görmemesi adına üyelik haklarının askıya alınmasını talep ettiğini ve istifa ettiğini açıkladı. CHP’nin 102 yıllık geçmişiyle bedel ödeyerek geldiğini söyleyen Başak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“CHP’nin içinde etik dışı davranan varsa, bu parti zaten kendi içini temizler. Biz Atatürk’ün bıraktığı mirasla hareket etmek zorundayız.”
“Örgüt belediye koridorlarında siyaset yapmamalı”
İlçe başkanlığı döneminde kendisinin ve ilçe yöneticilerinin belediyelerle doğrudan ilişki kurmadığını belirten Başak, örgütün görevinin belediye başkanının göremediği sorunları iletmek olduğunu söyledi. Belediyelerin “kör noktalarını” görmeye ve çözüm üretmeye çalıştıklarını kaydetti.
“Cemil Tugay yalnız bırakıldı”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın yönetim sürecine ilişkin görüşlerini de paylaşan Başak, Tugay’ın süreçte yalnız bırakıldığını söyledi. CHP'nin güçlü olduğu yerlerde iletişim eksikliğinin partiyi zayıflattığını belirtti. Genel merkezin ve milletvekillerinin sendikal süreçlere müdahale etmekte geciktiğini ifade etti.“Sendikal süreçler iyi yönetilemedi. Popülizm yapılmadan, emek sömürülmeden siyaset yapılmalı. Objektiflikten sapılmamalı.”dedi.