casino siteleri slot siteleri
bahis siteleri canlı bahis siteleri

YEREL TEDARİKÇİLERLE BÜYÜYORUZ

GÜNDEM/GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.09.2022 - 12:05, Güncelleme: 16.09.2022 - 12:05 kez okundu.
 

YEREL TEDARİKÇİLERLE BÜYÜYORUZ

HUGO BOSS Tekstil Sanayi Genel Müdürü Arif Kaya ile HUGO BOSS’un İzmir’deki yeni yatırımları ve planlamaları hakkında bilgi verdi.
HUGO BOSS Tekstil Sanayi Genel Müdürü Arif Kaya ile HUGO BOSS’un İzmir’deki yeni yatırımları ve planlamaları hakkında bilgi verdi.   Merhaba Arif Bey, Öncelikle HUGO BOSS Tekstil Sanayi üretim tesisleri hakkında genel bilgileri rica edelim sizlerden. Bildiğimiz kadarıyla Türkiye, globaldeki HUGO BOSS’un en büyük üreticisi konumda. Yıllık toplam ne kadar ürün üretilmektedir ve ürün gamı ne şekildedir?   1999 yılından bu yana Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyetlerini sürdüren HUGO BOSS Tekstil Sanayi üretim tesisleri, erkek giyim, kadın giyim, spor giyim, gömlek ve penye gibi farklı ürün gruplarında HUGO BOSS grubun en önemli üreticisi konumunda. Grubun tedarik zincirinde, İzmir’deki üretim tesislerinin payı erkek giyimde yüzde 40, kadın giyim ve gömlek ürün grubunda ise yüzde 35 dolaylarında seyrediyor. Yetişmiş insan kaynağı ve dijital altyapımız sayesinde, esneklik ve verimlilik sonuçlarımız giderek daha da gelişiyor. Son dönemde ürün portföyümüzü de hızla genişletiyoruz. Bu yılın sonuna kadar büyüme stratejimiz çok net. Bu doğrultuda yatırımlarımızı arttırdık, önümüzdeki dönemde de arttırarak sürdüreceğiz.   COVID-19 salgını döneminde dünyada Çin, Hindistan, Bangladeş, Vietnam gibi ülkelerdeki üreticiler siparişlere yanıt veremez durumdayken bu durum ülkemizde ve HUGO BOSS Tekstil Sanayi üretim tesislerinde nasıl yaşandı?   COVID-19 salgını sırasında ortaya çıkan istikrarsızlık ve belirsizlik ortamında, HUGO BOSS İzmir tesisinin kilit pazarlarımıza olan yakınlığımız ve performansımız, grup içindeki önemimizi daha da arttırdı. Artan taleple portföyümüze yeni ürün grupları ekledik.  Yakın tedarik avantajımızla özellikle Avrupa pazarına yönelik tüm hazır giyim ürün gruplarında, grubun ana üretim platformu haline geldik. Bu seviyeye ulaşmamızda insan kaynağımızın farklı ürün gruplarında da başarılı performans gösterebilme esnekliğinin ve becerisinin önemli bir katkısı oldu.   YEREL TEDARİKÇİLERLE BÜYÜYORUZ   Üretim alanında son 2 yılda 2 kat artan ürün ve model çeşitliliğimizin yanı sıra, ürün geliştirme ve satın alma gibi alanlarda da yeni hizmetlerle Grubumuza destek veriyoruz. Büyüme planımız çerçevesinde yerel tedarikçilerimizle birlikte büyümeyi hedefliyoruz. Türkiye’den yaptığımız ham madde satın alımları bu doğrultuda arttırdık. Stratejimiz özetle, grubumuza rekabet avantajı sağlayacak esnek bir ürün ve hizmet portföyü sunmaya odaklanıyor. 2022 yılında mevcut üretim kapasitemize 2 milyon penye ürünü ekliyoruz.   HUGO BOSS Tekstil ve Sanayi’nin Türkiye’de kaç çalışanı var? Bu sayıda bir artış düşünüyor musunuz?   Şu anda 4200 kişilik bir ekibimiz var. Geçtiğimiz yılın ağustos ayından bugüne kadar, son 9 ayda 900 ek istihdam sağladık. Bu yılın ağustos ayına kadar 200 yeni çalışma arkadaşımızı daha ekibimize dahil etmeyi planlıyoruz. Sene sonunda 4700 çalışana ulaşma hedefimiz var. 2023 yılında ise 5000 kişinin üzerine çıkmayı planlıyoruz. Bu çerçevede, üretim operatörlerinin yanı sıra, bilgi teknolojilerinden tedarik zincirine, insan kaynaklarından üretim yönetimine kadar birçok farklı alanda çalışan sayımızı arttırıyoruz. Ayrıca üretim tesisimiz içerisinde kullanılmayan 5 bin metrekarelik yeni bir üretim alanını da bu yaz kullanıma açacağız.   Yukarıdaki soruma ek olarak; İzmir tesisinizde kurumsal sosyal sorumluluk, akıllı bina, yeşile saygı ve kurumsal iç iletişimin çok güzel örneklerini görmekteyiz. Bu anlamda çalışanlarınızla iyi bir bağ kurmaktasınız. Bu bağın üretime ve çalışma motivasyonuna etkisi sizce nasıl?   HUGO BOSS Tekstil Sanayi’de kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarında aynı grubumuz gibi Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden bazılarına odaklanıyor. Kadını güçlendirme çalışmaları ve nitelikli eğitime erişim uzun zamandır sosyal sorumluluk projelerimizde önceliklendirdiğimiz alanlar. Açık Kapı projesi kadınların iş gücüne katılarak hem ekonomik özgürlüklerini ellerine almalarını sağlayarak onları güçlendirmeyi hem de ülke ekonomisine bu yolla değer yaratma şansı bulmalarını amaçlıyor. Son 10 yıldır İŞKUR’la birlikte hayata geçirdiğimiz Açık Kapı projemizle mesleği olmayan 25-35 yaş arası kadınlara 2 ay süreyle ücretsiz mesleki eğitim sağlıyoruz. Bugüne kadar proje dahilinde eğitimi tamamlayanların yaklaşık yüzde 80’ini kendi fabrikamızda işe aldık. Toplam 1250 çalışanımızı bu projeyle istihdam ettik ve daha da fazlasına mesleki eğitim sağlamış olduk.   Öte yandan, HUGO BOSS Tekstil Sanayi çalışanları tarafından eğitime destek vermek amacıyla kurulan “HUGO BOSS Eğitim Derneği” (HBED) 2021-2022 eğitim öğretim yılında 115 öğrenciye burs imkânı sağladı. Maddi imkansızlıklar nedeniyle potansiyeline ulaşamama tehlikesiyle karşı karşıya kalan öğrencileri, daha iyi bir geleceğe hazırlayabilmek için 13 yıldır faaliyette olan HBED’in toplam bursiyer sayısı 2021 yılında 1255’e ulaşırken, verilen toplam burs miktarı ise 4 milyon TL’yi aştı.   HBED, HUGO BOSS Tekstil Sanayi çalışanlarının ve HUGO BOSS Tekstil Sanayi’nin kurumsal bağışlarıyla finanse ediliyor. Program kapsamında yıllık ortalama 100’ün üzerinde öğrenciye burs sağlanıyor. Başvuru süreçlerinde adaylarda, ortaokul, lise veya üniversite lisans öğrencisi olma, yüksek bir not ortalamasına sahip olma ve maddi imkânsızlık koşulu aranıyor. 2021-2022 eğitim öğretim yılında HBED bursiyerlerinin yarısından fazlası üniversite öğrencilerinden oluşurken, yine bu yılki bursiyerlerin yüzde 70’e yakınını kız öğrenciler oluşturuyor.   Bölgenin en büyük ve en uzun dönemli yabancı yatırımcılarından biri olarak HBED ile toplumun gelişimine katkıda bulunmayı ve öğrencilerin cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eğitim olanaklarına erişimlerini kolaylaştırarak, gerçek potansiyellerini keşfetmelerine destek vermeyi amaçlıyoruz.  Eğitim alanındaki toplumsal desteğimizi önümüzdeki yıllarda da sürdürmeyi hedefliyoruz.   HUGO BOSS Tekstil Sanayi, teknoloji de çok önem veren bir firma pozisyonunda. Daha önce endüstri 4.0 için çalışmalarınızı fabrikanızda deneyimleme fırsatı bulmuştuk. Şimdi de fabrikada kendi enerjinizi kendinizin üreteceğinizi biliyoruz. Bu alanda yeni dönem çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?   Sürdürülebilir moda kavramı ve doğa dostu ham maddeler de değişen tüketici beklentilerinin vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor. HUGO BOSS Tekstil Sanayi’nde de biz de tüm gelişmelere paralel olarak doğal kaynakların tüketimine, atık yönetimimize ve karbon salınımımıza özen gösteriyoruz. Bu doğrultuda somut hedeflerimiz ve yatırımlarımız var. Bunlardan en sonuncusu yenilenebilir enerji alanında gerçekleşti. Bu yıl bu alanda yaklaşık 4 milyon TL’lik bir yatırımla pilot projemizi başlattık. Önümüzdeki dönemde bu yatırımı 20 milyon TL’ye çıkararak enerji ihtiyacımızın yüzde 35’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı amaçlıyoruz.   Biraz kişisel sorulara geçecek olursak modayı takip eden değil, yön veren bir firmada yönetici olarak özel hayatınızda nasıl giyinmeyi ve hangi stili tercih ediyorsunuz?   Klasik giyim olarak tabir edebileceğimiz giyim tarzını eskiden beri seven ve tercih eden biriyim. Takım elbise, gömlek ve ceket kullanmayı sevdiğim ürünler. HUGO BOSS’un klasik ürünlerinin rahatlığıyla spor giyim ürünlerini hiç aratmadığını söyleyebilirim.  Bu özelliği ürünlerimizi kullananlar gayet iyi bileceklerdir. Öte yandan son dönemde, özel hayatımda tercih ettiğim spor giyim ürünlerini, iş hayatına da taşımaya başladığımı itiraf etmeliyim. Bu değişiklikte HUGO BOSS’un şıklıktan ödün vermeyen ve giderek çeşitliliği artan spor giyim ürünlerinin payı çok büyük.   Almanya iş deneyimi ve eğitiminiz dışında uzun yıllardır da Türkiye’desiniz. Sizin gözünüzde iş hayatı anlamında iki ülke arasında farklar nelerdir?   En önemli fark süreç yönetimi ve esneklik konularında bana kalırsa. Almanya süreç yönetimi ve risk analizi gibi konularda çok hassas. Kendini ispat etmiş, başarısı kanıtlanmış metotları var. Kimi zaman bu metotları hayata geçirmeyi, işin başarısından bile daha fazla ön planda tuttuklarını söyleyebiliriz. Türkiye ise daha sonuç odaklı bir kültürün hakim olduğu bir coğrafya. Buradaki girişimci ruhun benzerini Almanya’da bulmak çok güç. Yeni alternatif yolları keşfetme motivasyonu, problem çözme becerisi, çeviklik ve hız kesinlikle Türkiye’nin bu karşılaştırmadaki güçlü yanları.    
HUGO BOSS Tekstil Sanayi Genel Müdürü Arif Kaya ile HUGO BOSS’un İzmir’deki yeni yatırımları ve planlamaları hakkında bilgi verdi.

HUGO BOSS Tekstil Sanayi Genel Müdürü Arif Kaya ile HUGO BOSS’un İzmir’deki yeni yatırımları ve planlamaları hakkında bilgi verdi.

 

Merhaba Arif Bey, Öncelikle HUGO BOSS Tekstil Sanayi üretim tesisleri hakkında genel bilgileri rica edelim sizlerden. Bildiğimiz kadarıyla Türkiye, globaldeki HUGO BOSS’un en büyük üreticisi konumda. Yıllık toplam ne kadar ürün üretilmektedir ve ürün gamı ne şekildedir?

 

1999 yılından bu yana Ege Serbest Bölgesi’nde faaliyetlerini sürdüren HUGO BOSS Tekstil Sanayi üretim tesisleri, erkek giyim, kadın giyim, spor giyim, gömlek ve penye gibi farklı ürün gruplarında HUGO BOSS grubun en önemli üreticisi konumunda. Grubun tedarik zincirinde, İzmir’deki üretim tesislerinin payı erkek giyimde yüzde 40, kadın giyim ve gömlek ürün grubunda ise yüzde 35 dolaylarında seyrediyor. Yetişmiş insan kaynağı ve dijital altyapımız sayesinde, esneklik ve verimlilik sonuçlarımız giderek daha da gelişiyor. Son dönemde ürün portföyümüzü de hızla genişletiyoruz. Bu yılın sonuna kadar büyüme stratejimiz çok net. Bu doğrultuda yatırımlarımızı arttırdık, önümüzdeki dönemde de arttırarak sürdüreceğiz.

 

COVID-19 salgını döneminde dünyada Çin, Hindistan, Bangladeş, Vietnam gibi ülkelerdeki üreticiler siparişlere yanıt veremez durumdayken bu durum ülkemizde ve HUGO BOSS Tekstil Sanayi üretim tesislerinde nasıl yaşandı?

 

COVID-19 salgını sırasında ortaya çıkan istikrarsızlık ve belirsizlik ortamında, HUGO BOSS İzmir tesisinin kilit pazarlarımıza olan yakınlığımız ve performansımız, grup içindeki önemimizi daha da arttırdı. Artan taleple portföyümüze yeni ürün grupları ekledik.  Yakın tedarik avantajımızla özellikle Avrupa pazarına yönelik tüm hazır giyim ürün gruplarında, grubun ana üretim platformu haline geldik. Bu seviyeye ulaşmamızda insan kaynağımızın farklı ürün gruplarında da başarılı performans gösterebilme esnekliğinin ve becerisinin önemli bir katkısı oldu.

 

YEREL TEDARİKÇİLERLE BÜYÜYORUZ

 

Üretim alanında son 2 yılda 2 kat artan ürün ve model çeşitliliğimizin yanı sıra, ürün geliştirme ve satın alma gibi alanlarda da yeni hizmetlerle Grubumuza destek veriyoruz. Büyüme planımız çerçevesinde yerel tedarikçilerimizle birlikte büyümeyi hedefliyoruz. Türkiye’den yaptığımız ham madde satın alımları bu doğrultuda arttırdık. Stratejimiz özetle, grubumuza rekabet avantajı sağlayacak esnek bir ürün ve hizmet portföyü sunmaya odaklanıyor. 2022 yılında mevcut üretim kapasitemize 2 milyon penye ürünü ekliyoruz.

 

HUGO BOSS Tekstil ve Sanayi’nin Türkiye’de kaç çalışanı var? Bu sayıda bir artış düşünüyor musunuz?

 

Şu anda 4200 kişilik bir ekibimiz var. Geçtiğimiz yılın ağustos ayından bugüne kadar, son 9 ayda 900 ek istihdam sağladık. Bu yılın ağustos ayına kadar 200 yeni çalışma arkadaşımızı daha ekibimize dahil etmeyi planlıyoruz. Sene sonunda 4700 çalışana ulaşma hedefimiz var. 2023 yılında ise 5000 kişinin üzerine çıkmayı planlıyoruz. Bu çerçevede, üretim operatörlerinin yanı sıra, bilgi teknolojilerinden tedarik zincirine, insan kaynaklarından üretim yönetimine kadar birçok farklı alanda çalışan sayımızı arttırıyoruz. Ayrıca üretim tesisimiz içerisinde kullanılmayan 5 bin metrekarelik yeni bir üretim alanını da bu yaz kullanıma açacağız.

 

Yukarıdaki soruma ek olarak; İzmir tesisinizde kurumsal sosyal sorumluluk, akıllı bina, yeşile saygı ve kurumsal iç iletişimin çok güzel örneklerini görmekteyiz. Bu anlamda çalışanlarınızla iyi bir bağ kurmaktasınız. Bu bağın üretime ve çalışma motivasyonuna etkisi sizce nasıl?

 

HUGO BOSS Tekstil Sanayi’de kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarında aynı grubumuz gibi Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden bazılarına odaklanıyor. Kadını güçlendirme çalışmaları ve nitelikli eğitime erişim uzun zamandır sosyal sorumluluk projelerimizde önceliklendirdiğimiz alanlar. Açık Kapı projesi kadınların iş gücüne katılarak hem ekonomik özgürlüklerini ellerine almalarını sağlayarak onları güçlendirmeyi hem de ülke ekonomisine bu yolla değer yaratma şansı bulmalarını amaçlıyor. Son 10 yıldır İŞKUR’la birlikte hayata geçirdiğimiz Açık Kapı projemizle mesleği olmayan 25-35 yaş arası kadınlara 2 ay süreyle ücretsiz mesleki eğitim sağlıyoruz. Bugüne kadar proje dahilinde eğitimi tamamlayanların yaklaşık yüzde 80’ini kendi fabrikamızda işe aldık. Toplam 1250 çalışanımızı bu projeyle istihdam ettik ve daha da fazlasına mesleki eğitim sağlamış olduk.

 

Öte yandan, HUGO BOSS Tekstil Sanayi çalışanları tarafından eğitime destek vermek amacıyla kurulan “HUGO BOSS Eğitim Derneği” (HBED) 2021-2022 eğitim öğretim yılında 115 öğrenciye burs imkânı sağladı. Maddi imkansızlıklar nedeniyle potansiyeline ulaşamama tehlikesiyle karşı karşıya kalan öğrencileri, daha iyi bir geleceğe hazırlayabilmek için 13 yıldır faaliyette olan HBED’in toplam bursiyer sayısı 2021 yılında 1255’e ulaşırken, verilen toplam burs miktarı ise 4 milyon TL’yi aştı.

 

HBED, HUGO BOSS Tekstil Sanayi çalışanlarının ve HUGO BOSS Tekstil Sanayi’nin kurumsal bağışlarıyla finanse ediliyor. Program kapsamında yıllık ortalama 100’ün üzerinde öğrenciye burs sağlanıyor. Başvuru süreçlerinde adaylarda, ortaokul, lise veya üniversite lisans öğrencisi olma, yüksek bir not ortalamasına sahip olma ve maddi imkânsızlık koşulu aranıyor. 2021-2022 eğitim öğretim yılında HBED bursiyerlerinin yarısından fazlası üniversite öğrencilerinden oluşurken, yine bu yılki bursiyerlerin yüzde 70’e yakınını kız öğrenciler oluşturuyor.

 

Bölgenin en büyük ve en uzun dönemli yabancı yatırımcılarından biri olarak HBED ile toplumun gelişimine katkıda bulunmayı ve öğrencilerin cinsiyet ayrımı gözetmeksizin eğitim olanaklarına erişimlerini kolaylaştırarak, gerçek potansiyellerini keşfetmelerine destek vermeyi amaçlıyoruz.  Eğitim alanındaki toplumsal desteğimizi önümüzdeki yıllarda da sürdürmeyi hedefliyoruz.

 

HUGO BOSS Tekstil Sanayi, teknoloji de çok önem veren bir firma pozisyonunda. Daha önce endüstri 4.0 için çalışmalarınızı fabrikanızda deneyimleme fırsatı bulmuştuk. Şimdi de fabrikada kendi enerjinizi kendinizin üreteceğinizi biliyoruz. Bu alanda yeni dönem çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

 

Sürdürülebilir moda kavramı ve doğa dostu ham maddeler de değişen tüketici beklentilerinin vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor. HUGO BOSS Tekstil Sanayi’nde de biz de tüm gelişmelere paralel olarak doğal kaynakların tüketimine, atık yönetimimize ve karbon salınımımıza özen gösteriyoruz. Bu doğrultuda somut hedeflerimiz ve yatırımlarımız var. Bunlardan en sonuncusu yenilenebilir enerji alanında gerçekleşti. Bu yıl bu alanda yaklaşık 4 milyon TL’lik bir yatırımla pilot projemizi başlattık. Önümüzdeki dönemde bu yatırımı 20 milyon TL’ye çıkararak enerji ihtiyacımızın yüzde 35’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı amaçlıyoruz.

 

Biraz kişisel sorulara geçecek olursak modayı takip eden değil, yön veren bir firmada yönetici olarak özel hayatınızda nasıl giyinmeyi ve hangi stili tercih ediyorsunuz?

 

Klasik giyim olarak tabir edebileceğimiz giyim tarzını eskiden beri seven ve tercih eden biriyim. Takım elbise, gömlek ve ceket kullanmayı sevdiğim ürünler. HUGO BOSS’un klasik ürünlerinin rahatlığıyla spor giyim ürünlerini hiç aratmadığını söyleyebilirim.  Bu özelliği ürünlerimizi kullananlar gayet iyi bileceklerdir. Öte yandan son dönemde, özel hayatımda tercih ettiğim spor giyim ürünlerini, iş hayatına da taşımaya başladığımı itiraf etmeliyim. Bu değişiklikte HUGO BOSS’un şıklıktan ödün vermeyen ve giderek çeşitliliği artan spor giyim ürünlerinin payı çok büyük.

 

Almanya iş deneyimi ve eğitiminiz dışında uzun yıllardır da Türkiye’desiniz. Sizin gözünüzde iş hayatı anlamında iki ülke arasında farklar nelerdir?

 

En önemli fark süreç yönetimi ve esneklik konularında bana kalırsa. Almanya süreç yönetimi ve risk analizi gibi konularda çok hassas. Kendini ispat etmiş, başarısı kanıtlanmış metotları var. Kimi zaman bu metotları hayata geçirmeyi, işin başarısından bile daha fazla ön planda tuttuklarını söyleyebiliriz. Türkiye ise daha sonuç odaklı bir kültürün hakim olduğu bir coğrafya. Buradaki girişimci ruhun benzerini Almanya’da bulmak çok güç. Yeni alternatif yolları keşfetme motivasyonu, problem çözme becerisi, çeviklik ve hız kesinlikle Türkiye’nin bu karşılaştırmadaki güçlü yanları.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberege.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.