İzmir ve çevresinde son aylarda art arda meydana gelen tır kazaları, sürücülerin ve lojistik sektörünün içinde bulunduğu riskli tabloyu bir kez daha gündeme taşıdı. Kazaların perde arkasında ise uykusuzluk, ağır çalışma şartları, denetimsizlik ve bakımsız araçlar dikkat çekiyor.
Dinlenmeden direksiyona geçen şoförler risk saçıyor
Tır şoförleri, çoğu zaman yeterince dinlenemeden direksiyon başına geçiyor. Yoğun teslimat baskısı ve zamanla yarış, sürücülerin uyku düzenini bozuyor. Uykusuzluk, refleks kaybına ve konsantrasyon eksikliğine yol açarak özellikle otoyollarda ölümcül kazalara zemin hazırlıyor.
Yasal sınırların ötesinde mesai yaptırılıyor
İddiaya göre bazı nakliye firmaları, şoförlerini yasal sınırların çok üzerinde çalışmaya zorluyor. Uzun saatler süren mesailer ve dinlenme molalarının ihlali, şoför sağlığını doğrudan tehdit ederken trafik güvenliğini de riske atıyor. İzmir'de meydana gelen birçok tır kazasında bu detaylar dikkat çekiyor.
Araç bakımlarındaki eksiklikler alarm veriyor
Tır kazalarının diğer temel nedeni ise araçlardaki bakım eksiklikleri. Özellikle lastik değişimi, fren sistemleri ve genel teknik kontrollerin zamanında yapılmaması, yüksek tonajlı bu araçları yolda kontrolsüz hale getiriyor. Bakımın ihmal edilmesi, hem maddi hasara hem de can kayıplarına neden oluyor.
Uzmanlardan uyarı: Denetimler artırılmalı
Trafik güvenliği uzmanları, artan kazalara karşı acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. Şoförlerin yasal haklarının gözetilmesi, araçların periyodik olarak kontrol edilmesi ve firmaların daha sıkı denetlenmesi gerektiği ifade ediliyor. Uzmanlara göre denetimsizlik devam ederse İzmir'deki tır kazalarının sayısı daha da artabilir.
Çözüm firmalarda ve kamu denetiminde
Tır kazalarının önlenmesi sadece sürücülere bırakılmamalı. Lojistik firmalarının yasal çalışma saatlerine uyması, şoförlerin dinlenme hakkının gözetilmesi ve kamu kurumlarının daha etkin denetim uygulamalarıyla harekete geçmesi gerekiyor. Aksi halde bu kazaların önüne geçmek zor olacak.
Eylem KOÇ