Tat ve koku duyularına yönelik erken tanı merkezi hizmet vermeye başladı
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi, sağlık alanındaki yenilikçi çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü bünyesinde kurulan Tat ve Koku Laboratuvarı, tat ve koku kayıplarına yönelik tanı, test ve rehabilitasyon hizmeti sunmaya başladı.
Laboratuvarın temel amacı, başta koku kaybı olmak üzere pek çok rahatsızlığın erken evrede teşhis edilmesini sağlamak. Bu adım aynı zamanda, bazı nörolojik hastalıkların erken tanısı için de önemli bir gelişme niteliği taşıyor.
“Koku kaybı, ciddi hastalıkların ilk habercisi olabilir”
Laboratuvarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Erdem Eren, kokunun günlük yaşamda fark edilmeyen ancak duygusal tepkilerden karar verme süreçlerine kadar birçok alanda etkili bir duygu olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Eren, “Koku, hayati bir duyu olmasına rağmen genellikle kaybedilince fark ediliyor. Koku kaybı sadece sinüzit ya da üst solunum yolu enfeksiyonları gibi klasik nedenlere bağlı olmayabilir. Parkinson ve Alzheimer gibi ciddi nörolojik hastalıkların da ilk habercisi olabilir. Yeni açılan laboratuvarımızda objektif koku testleriyle bu kayıpları tespit edebiliyor ve erken tanı fırsatı sunabiliyoruz” dedi.
Koku kaybı artık tedavi edilebiliyor
Dr. Öğr. Üyesi Ceyda Üste ise laboratuvarda yalnızca tanı değil, kişiye özel rehabilitasyon uygulamalarının da yapıldığını vurguladı. Üste, “Koku testleri sonucunda kaybın düzeyini belirliyor, ardından kalan sinirleri uyararak duyuyu yeniden canlandırmaya çalışıyoruz. Bu süreç hastaların yaşam kalitesini belirgin şekilde artırıyor. Özellikle uzun süreli koku kaybı yaşayan hastalarda umut verici sonuçlar alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Koku testleri ile birçok hastalığa erken tanı konulabiliyor
Tat ve Koku Laboratuvarı, hem KBB hastalıklarında hem de nörolojik bozukluklarda erken teşhise katkı sağlıyor. Uygulanan testler sayesinde koku sinirlerinin çalışma durumu tespit edilerek, tanı ve tedavi süreçleri bilimsel verilerle yönlendiriliyor.
İzmir’de sağlık alanında önemli bir boşluğu dolduran bu merkez, aynı zamanda multidisipliner yaklaşımla hastaların nörolojik, psikolojik ve fiziksel durumlarını da değerlendirerek bütüncül bir tedavi yöntemi sunuyor.