Haller ve marketlere sıkı denetim

Sebze ve meyve fiyatları son yıllarda adeta kontrolden çıktı. Tarlada üreticiden 4-5 liraya çıkan bir ürün, sofraya ulaşana kadar 15 liraya kadar yükselebiliyor.

Bu farkı yaratan en büyük etkenlerden biri de aracı sayısının fazlalığı ve denetimsiz piyasa yapısı. Tüketici pahalıya ürün almak zorunda kalırken, üretici de emeğinin karşılığını tam anlamıyla alamıyor.

Hal böyle olunca, bu alandaki yapısal sorunlara müdahale etmek kaçınılmaz hale geldi. Hükümet, bu sıkıntıları çözmek ve sistemi daha adil hale getirmek için harekete geçti. Ticaret Bakanlığı, sebze ve meyve ticaretini baştan aşağı yeniden düzenleyen bir taslak hazırladı. Bu yeni düzenlemeyle hem üretici hem tüketici rahat bir nefes alabilecek.

Taslağın en dikkat çekici başlıklarından biri, üretici örgütlerine yönelik destekler. Buna göre, üretici birliklerine toptancı hali kurmaları için ücretsiz alan tahsis edilecek. Kurulan bu hallerde üreticilere uygulanacak kira bedelleri yüzde 75 oranında düşürülecek ve bu kira gelirlerinden vergi alınmayacak.

Bu sayede üretici, malını doğrudan pazara sunma imkânına kavuşacak ve aracılara kaptırdığı kazancı kendi hanesine yazabilecek. Böylece hem üretici daha fazla kazanacak hem de tüketici daha uygun fiyatla kaliteli ürüne ulaşabilecek. Aracılık zincirinin kısalması, sebze-meyve ticaretinde en çok ihtiyaç duyulan dönüşüm olarak öne çıkıyor.

Ancak düzenleme sadece teşviklerle sınırlı değil; ciddi denetim ve cezai yaptırımlar da geliyor. Son yıllarda sıkça gündeme gelen stokçuluk ve fiyat manipülasyonları, yeni taslakta açık şekilde hedef alınmış durumda. Toptancı hallerinde ürün stoklayarak fiyatların yapay olarak artmasına neden olanlara 1 milyon lira ceza kesilecek. Yine bozulmuş ürünleri çöpe atanlara da 200 bin lira para cezası uygulanacak.

Bu adımlarla hem gıda israfının önüne geçilmesi hem de piyasanın daha sağlıklı işlemesi hedefleniyor. Özellikle dar gelirli vatandaşın en çok harcama yaptığı gıda kalemlerinde istikrar sağlanması büyük önem taşıyor.
Bir diğer önemli değişiklik, marketlerle ilgili getirilen yeni zorunluluklar. Artık marketler, raflarına koydukları sebze ve meyvelerin en az %20’sini doğrudan üreticiden temin etmek zorunda olacak. Bu şartı yerine getirmeyen zincir marketlere ise 50 milyon liraya kadar para cezası kesilebilecek. Bu düzenleme sayesinde büyük marketlerin de üreticiyle doğrudan ilişki kurması teşvik edilecek. Aracıların azaltılmasıyla hem üreticinin kazancı artacak hem de tüketicinin cebinden çıkan para azalacak. Üreticiyle tüketici arasındaki doğrudan bağ, piyasanın en büyük güvencesi olacak.

Toptancı hallerine dair yetki değişikliği de dikkat çeken bir diğer düzenleme. Bugüne kadar toptancı hallerinin kurulmasına ilişkin izinler belediyelerin elindeydi. Ancak bu durum zaman zaman plansız, denetimsiz ve yeterli altyapıya sahip olmayan yapıların ortaya çıkmasına neden oldu. Yeni taslakla birlikte, bu yetki Ticaret Bakanlığı’na devredilecek. Böylece daha modern, hijyenik, kurallara uygun ve üretici- tüketici dostu hallerin kurulmasının önü açılacak. Bakanlık denetiminde kurulacak bu yeni yapılarla birlikte, sebze ve meyve ticaretinin merkezi olan toptancı hallerinde ciddi bir kalite artışı hedefleniyor.

Bir başka önemli başlık ise teminat sistemi. Şu ana kadar yalnızca hal içi ticaret için geçerli olan teminat uygulaması, artık hal dışındaki tüccarları da kapsayacak şekilde genişletilecek. Yani üreticinin ürünü, ister hal içinde ister hal dışında satılsın, ödeme alamaması, ürünün bozulması ya da zarar görmesi gibi durumlarda devreye giren teminat sistemi koruma sağlayacak. Üstelik artık sadece üreticiler değil, diğer alacaklılar da bu teminat kapsamında korunacak. Alacak tahsilatı daha güvenli ve hızlı hale gelecek, üretici mağdur edilmeyecek. Bu da piyasaya olan güveni artıracak önemli bir adım.

Bu düzenleme taslağı hâlihazırda görüş aşamasında. Kamuoyunun, sektör temsilcilerinin ve uzmanların görüşleri doğrultusunda son hâli verilerek yasalaşması bekleniyor. Ancak ilk haliyle bile düzenleme, üretici ve tüketici lehine çok ciddi kazanımlar içeriyor. Tarladan sofraya uzanan uzun ve karmaşık zincirin kısaltılması, Türkiye’de gıda piyasasının geleceği açısından büyük bir dönüm noktası olabilir.

Eğer bu düzenlemeler hayata geçirilirse, sadece fiyatlar düşmekle kalmayacak; aynı zamanda üretim artacak, israf azalacak, tüketici güveni yükselecek. Kısacası hem çiftçi kazanacak hem vatandaş. Bu adımlar doğru uygulanırsa, sebze ve meyve ticaretinde yıllardır süregelen sorunlar önemli ölçüde çözüme kavuşabilir.