Doç. Dr. Durak: “Sabırla dinlemek şifanın başlangıcı”

Doç. Dr. Fatma Sibel Durak, kekemeliğin utanılacak bir durum değil, erken fark edilip desteklenmesi gereken bir süreç olduğunu vurguladı

İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Psikiyatri Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Fatma Sibel Durak, kekemeliğin utanılacak bir durum değil, erken fark edilip desteklenmesi gereken bir iletişim bozukluğu olduğunu belirtti. Durak, “Çocuğu susturmak değil, sabırla dinlemek tedavinin ilk adımıdır” dedi. Kekemelik Nedir? Kekemelik, konuşma akışında istemsiz duraksama, ses uzatma veya kelime tekrarlarıyla kendini gösteren bir konuşma bozukluğudur. Genellikle 2–7 yaş arasında başlayan bu durum, erken dönemde fark edilmediğinde çocukların özgüveni, sosyal ilişkileri ve akademik başarısı üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Kekemeliğin Nedenleri Çok Faktörlü Doç. Dr. Fatma Sibel Durak, kekemeliğin tek bir nedenden kaynaklanmadığını, genetik, nörolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıktığını belirtti. Durak, “Vakaların yüzde 60–70’inde aile öyküsü bulunuyor. Beynin konuşmayı yöneten bölgelerindeki iletişim farklılıkları konuşma akıcılığını etkileyebiliyor. Kekemelik bir davranış değil, destek alınması gereken bir iletişim bozukluğudur” dedi. Uzun ekran süresi, stres, aile içi gerginlik ve okul değişiklikleri gibi çevresel etkenlerin de kekemeliği tetikleyebileceğini vurguladı. Erken Fark Etmek Tedaviyi Kolaylaştırıyor Kekemelik genellikle konuşmanın hızla geliştiği okul öncesi dönemde başlıyor. Bu dönemde beyin, öğrendiği kelimeleri akıcı şekilde organize etmekte zorlanabiliyor. Durak, “Çocuğun konuşmasını düzeltmek, cümlesini tamamlamak veya ‘yavaş konuş’ demek çocuğu baskı altına alır. En doğru yaklaşım, sabırla dinlemek ve acele ettirmemektir” diyerek aileleri uyardı. Aile Tutumu Belirleyici Rolde Aile ortamı kekemeliğin seyrinde en önemli etkenlerden biri. Durak, “Sabır, anlayış ve güven ortamı çocuğun konuşma akıcılığını artırır. Çocuğu düzeltmek yerine anlamaya çalışmak gerekir. Kekemeliği gizlemek ya da çocuğu topluluk önünde konuşturmaktan kaçınmak durumu ağırlaştırabilir” diye konuştu. Okul Ortamında Empati Şart Kekemelik yaşayan çocuklar, özellikle okul ortamında zorluk yaşayabiliyor. Durak, öğretmen ve okul yönetimlerine şu çağrıda bulundu: “Öğretmenler sabırlı olmalı, okul yönetimleri farkındalık eğitimleri düzenlemeli. Akranlara kekemeliğin nedenleri anlatılarak empati kazandırılmalıdır.” Tedavi: Her Çocuğa Özel Yaklaşım Kekemeliğin tedavisinde amaç, çocuğun konuşma akıcılığını artırmak, özgüvenini güçlendirmek ve sosyal uyumunu desteklemektir. Durak, “Konuşma terapisi, psikolojik destek ve aile eğitimi birlikte yürütüldüğünde çok başarılı sonuçlar alıyoruz. Erken dönemde başlanan terapilerde kalıcı iyileşme oranı oldukça yüksek” dedi. Çocukların terapi sürecinde oyun yoluyla kendilerini ifade etmeleri, tedaviyi hem eğlenceli hem de güvenli hale getiriyor. Kekemelik Aşılabilir Bir Süreçtir Kekemelik yaşayan çocukların yaklaşık yüzde 75–80’inde zamanla düzelme gözleniyor. Durak, “Her çocuk kendi hızında konuşur. Kekemelik doğru yaklaşımla düzelebilir. Çocuğu yargılamadan, sevgiyle ve sabırla desteklemek en etkili tedavidir. Kekemelik utanç değil, aşılabilir bir gelişim sürecidir” mesajıyla sözlerini tamamladı.