Gezgin bir yaşam tarzını benimseyenler için özgürlük ve doğa ile iç içe bir hayatı simgeleyen karavanlar, maalesef bugün şehirlerde bambaşka sorunlara yol açıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde tartışılan gündem maddesi, karavanların artık özgürlük değil, işgal ve ticarileşme ile anılmaya başladığını gösteriyor.
AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe’nin ifadeleri, karavanların şehir içindeki park alanlarını adeta otopark gibi işgal ettiğini gözler önüne seriyor. İnsanlar, akşam evine döndüğünde aracını park edemiyor, çünkü o alanlar karavanlara ait. Bu durum sadece trafik değil, aynı zamanda sosyal bir soruna dönüşmüş durumda.
CHP’li Meclis Üyesi Nilüfer Bakoğlu Aşık’ın belirttiği gibi, motorlu karavanlar araç statüsünde olduğu için müdahale edilemiyor. Ancak burada sorunun kökeninde, karavanların barınma amaçlı değil, ticari amaçlı kullanılmaya başlaması yatıyor. AK Parti Meclis Üyesi Fırat Eroğlu’nun belirttiği rakamlar dikkat çekici: Bostanlı sahilinde bir karavanın günlük kirası 1.310 ila 1.535 TL arasında değişiyor. Yani karavanlar, otellerin yerini alan taşınabilir pansiyonlar haline gelmiş durumda.
Başkanvekili Altan İnanç’ın vurguladığı güvenlik boyutu ise işin başka bir yönü. Eğer bir karavan kamuya açık bir internet sitesinde kiralanıyorsa, bu durum sadece şehircilik açısından değil, güvenlik açısından da büyük bir risk oluşturuyor. Kimlik bilgisi bildirimi gerekliliği olmayan bu tür ticaretler, denetimsiz bir alan yaratıyor.
Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal’ın, sorunun kökten çözülmesi için yasal düzenleme çağrısı, sorunun anahtarı olabilir. Ancak burada, karavan yaşamını özgürlük olarak görenlerin haklarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Karavanların tamamen yasaklanması değil, düzenlenmesi gerektiği ortada. Belediye otoparklarının karavan parkı olarak kullanılmasını engelleyecek kurallar getirilmeli, ticarileşmiş karavanlara sıkı denetimler uygulanmalı ve kimlik bildirme zorunluluğu getirilmelidir.
Karavanlar, gezgin bir hayatın ve doğa ile uyumun sembolü olmaya devam etmeli, şehirlerimizin trafik ve güvenlik kabusu haline gelmemeli. Bu süreçte yerel yönetimler, vatandaşlar ve karavan sahipleri birlikte çalışarak, hem bireysel özgürlükleri hem de şehir düzenini koruyacak çözümler üretmelidir. İzmir Meclisi’nin bu konuyu ciddiyetle ele alması, sorunun çözümü için umut verici bir adım.
Eğer karavanlar şehirlerimizin ruhunu bozmaya devam ederse, özgürlüğün simgesi olan bu araçlar, şehir sakinlerinin özgürlüğünü kısıtlayan birer yük olmaktan öteye geçemeyecek. Bu noktada, yasal düzenleme çağrısını desteklememek mümkün değil.
GÜNÜN SÖZÜ
Şehirlerimizin nefes alması için harekete geçme zamanı.