İzmir’in Gaziemir ilçesinde uzun yıllardır tartışma konusu olan radyoaktif ve tehlikeli atıkların temizliği için yürütülen çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ahmet Kırmızı, sürecin bilimsel temellerle devlet denetiminde yürütüldüğünü belirterek önemli açıklamalarda bulundu.
Gaziemir’de Radyoaktif Atık Sorunu: Tarihçesi ve Güncel Durum
Gaziemir’de 18 yıl önce yapılan incelemelerde, akü geri kazanım tesisi ve kurşun üretim fabrikasının bulunduğu 70 dönümlük alanda radyoaktif bulaşıkların sadece belli noktalarda tespit edildiği ortaya çıktı. Kırmızı, “Radyoaktif madde sadece sınırlı alanlarda var. Diğer bölgelerde ise tehlikeli atıklar bulunuyor. Ayrıca Eurupium 152 ve 154 gibi izotopların yarılanma ömürleri bitmek üzere, etkileri azalmış durumda” dedi.
Kamuoyunda Bilgi Kirliliği ve Yanlış Algılar
Süreç boyunca çeşitli platformlarda uzman olmayan kişilerin “Çernobil”, “nükleer atık sahası” gibi yanlış ve abartılı ifadeler kullandığını söyleyen Kırmızı, bunun halk arasında gereksiz panik ve kafa karışıklığına neden olduğunu vurguladı. “Bilimsel temelden uzak açıklamalar süreci gölgeledi” diyerek, uzman olmayanların halkı yanıltmaması gerektiğinin altını çizdi.
Devlet Denetimi ve Şeffaflık
Temizlik çalışmalarının Ticaret Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TENMAK koordinasyonunda, Ekovar Çevre Grup tarafından yürütüldüğünü aktaran Kırmızı, “Tüm süreç devletin ilgili kurumlarınca 7/24 izleniyor. Radyasyon ölçüm istasyonları sahada anlık veriler sağlıyor. Herhangi bir anormallik anında sistem otomatik tepki veriyor” diye konuştu.
Bilimsellik ve Sürecin Geleceği
Ahmet Kırmızı, Türkiye’nin radyoaktif atık sorununu çözme kararlılığını göstermesinin önemine dikkat çekti. “Süreç akredite kurumlarca yönetiliyor. Eleştiri ve öneriler olabilir ancak siyasete alet edilmesi ya da uzmanların itibarsızlaştırılması sürece zarar verir” ifadelerini kullandı.
Atıkların Taşınması ve Sürecin Denetimi
Radyoaktif atıkların taşınmasının yalnızca yetkili kurumların onayıyla mümkün olduğunu belirten Kırmızı, “TENMAK izni olmadan hiçbir işlem yapılamaz. Son sondaj izinleri ve kazılar, şeffaf ve bilimsel ilerleyişin göstergesidir” dedi.
Çevre Mühendisleri Odası’nın Takibi ve Değerlendirmesi
Süreci yakından takip ettiklerini ifade eden Kırmızı, “Ekovar Çevre Grup’un yaptığı tüm işlemler belgelerle inceleniyor, şu ana kadar usulsüzlük görmedik. Bilim dışı açıklamalar süreci zedeliyor. Son aşamaya çok yakınız” diye sözlerini tamamladı.
