POLİTİKA

Erdoğan: Bugün yeni bir gündür; tarihte yeni bir sayfa açılmıştır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK’nin Süleymaniye’de silah bırakmasının ardından yaptığı açıklamada, “Türkiye gözyaşlarıyla dolu sayfayı bırakmaya başlamıştır” dedi.

PKK’nin silah bırakma sürecini önceki gün Irak’ın Süleymaniye kentinde başlatmasından sonra AK Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yaptığı açıklamada “Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası sona erme sürecine girmiştir. Türkiye gözyaşlarıyla dolu sayfayı dün itibarıyla bırakmaya başlamıştır. Bugün, unutmayın yeni bir gündür, tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün Türkiye Yüzyılı'nın kapıları ardına kadar aralanmıştır” dedi. Pazarlık iddialarını da yanıtlayan Erdoğan, “Herkes şundan emin olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin onurunu çiğnetmeyiz, başını öne asla eğdirtmeyiz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in, “Cumhurbaşkanımız Cumartesi sabahı tarihi bir konuşma yapacak. Bütün vatandaşlarımızı o açıklamayı dinlemeye davet ediyorum” sözlerinden sonra Erdoğan'ın, iktidarın “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin olarak “çok önemli mesajlar vereceği” beklentisi oluştu.

Erdoğan’ın açıklama yapacağı AK Parti’nin Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde düzenlenen 32'nci İstişare ve Değerlendirme kampı başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Malûmunuz, altı gün önce 12 vatan evladını, 12 kahramanı şehit verdik. Milletçe yüreğimiz dağlandı. Konuşmanın hemen başında bir kez daha Pençe-Kilit bölgesindeki arama faaliyetleri sırasında metan gazına maruz kalarak şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabır diliyorum. Onlar şehitlik makamı ile şereflendiler. Ebedi dirilik müjdesine inşallah nail oldular. Hepsinden Allah razı olsun. Mekânları cennet olsun.

‘Şehitlerimiz her zaman başımızın tacı olacak’

“Bundan 47 yıl önce, 14 Ağustos 1984'te Siirt'in Eruh ve Hakkâri’nin Şemdinli ilçelerinde bölücü terör örgütü ilk eylemini yaptı. Bu terör saldırısında 2 askerimizi şehit verdik. 9 sivil vatandaşımız da yaralandı. Bu tarihten itibaren bölücü örgütü, güvenlik güçlerimize ve sivillere yönelik saldırılar düzenledi. 10 bine yakın güvenlik görevlimizi terörle mücadelede şehit verdik. 50 bine yakın vatandaşımız yine terör olaylarında hayatını kaybetti. Öncelikle şehitlerimize, hayatını kaybede vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Onları unutmadık, unutmayacağız. Vatanımız inşallah ebediyen var olacak, ay yıldızlı bayrağımız inşallah ebediyen semalarımızda özgürce dalgalanacak. Vatan toprağını kanıyla sulayan, ay yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz her zaman başımızın tacı olacak.

“1984'teki ilk eyleminden sonra ne yazık ki terör, Türkiye'de her geçen gün tırmandı. O günden sonra nice hükûmetler geldi. Her biri terörün kökünü kazıyacağını söyledi. Ama terör, ne topraklarımızda ne de üs edindiği başka ülke topraklarında bitirilemedi. Bunda elbette devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz Toros'lar bunlardan biriydi. Faili meçhuller bunlardan biriydi. Diyarbakır Cezaevi bunlardan biriydi. Yakılan köyler, bir gecede göçe zorlanan insanlar, evladıyla cezaevinde Kürtçe konuşamayan analar, işte bu yanlış uygulamalardan biriydi. Hukuk ve meşruiyet dışı mücadele yöntemleri terörü bitirmek yerine tam tersine körükledi, büyüttü; terör örgütüne istismar edebileceği elverişli bir zemin sundu. Hataların bedelini hep beraber ödedik. Sadece güvenlik güçlerimizi şehit vermekle kalmadık. Sadece siviller hayatını kaybetmedi.

‘Örgüt aldığı kararı hayata geçirdiğini, merasim yaparak silahlarını bıraktı’

“Türkiye bu terör saldırılarıyla istikrarsız hale geldi. Ülkemizin huzuruna, birliğine, kardeşliğine çok büyük hasarlar verdi. Terörle mücadele silahlarımızı ürettik. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından FETÖ'yü tüm kurumlarımızdan temizledik. Terörle mücadeledeki engelleri kaldırdık. Bahçeli'nin çağrısıyla Terörsüz Türkiye için bir dizi adım attık. Fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas bir süreç yürüttük. Dün de örgüt aldığı kararı hayata geçirdiğini, merasim yaparak silahlarını bıraktı.

‘Bugün Türkiye Yüzyılı'nın kapıları ardına kadar aralanmıştır’

“3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiğimizde terör meselesini çok boyutlu ele aldık. Bir yandan terörle mücadele ederken, bir yandan da teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik. Terör örgütünün, Kürk kardeşlerimizi tuzağa düşürmesini, devletten ve milletten uzaklaştırmasını önlemek için tedbirler aldık. Birlikte yaşamanın, kardeşliğin hukukunu yerine getirmek için tarihi nitelikte adımlar attık.

Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası sona erme sürecine girmiştir. Türkiye gözyaşlarıyla dolu sayfayı dün itibarıyla bırakmaya başlamıştır. Bugün, unutmayın yeni bir gündür, tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün Türkiye Yüzyılı'nın kapıları ardına kadar aralanmıştır.

‘Pazarlık yok’

“Herkes şundan emin olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin onurunu çiğnetmeyiz, başını öne asla eğdirtmeyiz. Terörsüz Türkiye projemizi bu anlayışla izliyoruz.

‘Her bir vatandaşı bu ülkenin devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır’

“Bugün Gazze’de, Filistin’de tarihin en acımasız, en vahşi, en barbar soykırımı icra ediliyor. Neden? Çünkü Türk, Kürt, Arap tarih boyunca olduğu gibi bir araya gelip ittifak kuramıyor. Terörün nihai amacı Türkiye’yi bölmek değil. Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetmez. Ama bizi oyaladılar, bize zaman kaybettirdiler. Bize ekonomik kayıp verdirdiler. Enerjimizi harcadılar. En çok da aramıza, Türk ile Kürt’ün arasına nifak sokmaya çalıştılar. Kim kazandı? 41 yılda kim kazandı? Terör baronları kazandı. Terör sektörü kazandı. Kandan beslenenler kazandı. Türk, Kürt, Arap üzerine kirli hesapları olanlar kazandı. İşte bugün bu kirli oyunu, bu kirli tezgâhı, bu nifak hareketini bozuyor, altüst ediyoruz. Tarih tekerrür ediyor. Bugün Türk ile Kürt, aralarında engel olmaksızın tekrar muhabbetle kucaklaşıyoruz. Rabbime hamd ediyorum. Bugün Malazgirt ruhu, bugün Kudüs İttifakı, bugün İstiklal Savaşı’nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye’nin şafağı söküyor! Şimdi oturup konuşacağız. Silahlarla değil, şiddetle değil, kavga için değil; muhabbet için kardeşlik için aradaki terör engelini kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle, ruh ve ruh konuşacağız. Her meselemizi konuşarak çözeceğiz. Bu ülkenin her bir vatandaşı ister Türk olsun, ister Kürt, ister Arap, ister Sünni, ister Alevi, sağcı, solcu, zengin, fakir; her bir vatandaşı bu ülkenin devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. Unutmayın, Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak yuvası, ortak çatısıdır. 86 milyon biriz, beraberiz. Ezelden ebede kadar kardeşiz. Tüm farklılıklarımıza rağmen hep birlikte Türkiye’yiz. 23 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz ve inşallah Türkiye bu mücadeleyi taçlandırıyor.

‘Kürt kardeşim, meselen mi var? Arada terör olmadan oturup konuşacağız’

“Kürt kardeşim, meselen mi var? Arada silah olmadan, şiddet olmadan, terör olmadan oturup konuşacağız. Alevi kardeşim, sorunun mu var? Diyalogla çözeceğiz. İnanın, soframıza bereket gelecek. Geniş Türkiye hanemize huzur gelecek. O bereketle, o huzurla her engeli aşacak, geleceğe yürüyeceğiz, geleceğe bakacağız. Unutmayalım, gönüller bir olunca sınırlar ortadan kalkar.

‘AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci evelallah pişirerek geleceğe taşıyacağız’

“İşte ilk adım olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir komisyon kuracak, sürecin yasal ihtiyaçlarını Meclis çatısı altında konuşmaya başlayacağız. Altını çizerek söylüyorum: Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM heyetiyle de birlikte bu süreci evelallah pişirerek geleceğe taşıyacağız. DEM Heyeti, Meclis Başkanımızla dün görüştüler. Gazi Meclisimizin sürece sunacağı güçlü katkının, yürütülen çalışmaların başarısı açısından kritik önemde olduğu kanaatindeyiz. İşte bu süreçte rahmetli Sırrı Süreyya kardeşimizle, ardından Pervin Buldan Hanımefendi’yle ve Mithat Sancar’la yine bu hafta bir araya geldik, oturduk konuştuk. Beraber, birlikte bu yürüyüş için neler yapabiliriz, bunları konuştuk. Demek oluyormuş. Daha güzel şeyler olacak. İnşallah mümkün olan en geniş katılımla, yapıcı ve kolaylaştırıcı bir yaklaşımla Meclisimizin de bu hayırlı süreci desteklemesini temenni ediyorum. Burada şunu da tüm samimiyetimle ifade etmek istiyorum: Sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, Irak ve Suriye’deki Kürt kardeşimin meselesi de unutmayın, bizim meselemizdir. Onlarla da bu süreci görüşüyoruz, konuşuyoruz ve onlar da çok mutlu.

‘Suriye’deki Kürt kardeşimin de huzur içinde yaşaması bizim olmazsa olmazımızdır’

“Türkiye’deki bu gelişmeler, hele hele dünkü atılan adımlar Irak’ta çok farklı sesler meydana getirdi. Suriye’deki Kürt kardeşimin de huzur, barış ve emniyet içinde yaşaması bizim olmazsa olmazımızdır. Türkiye Büyükelçisi biliyorsunuz, Suriye aynı zamanda sorumlusu, Suriye’nin aynı zamanda adeta temsilcisi; onlar da Suriye’de görüşmeleri, toplantıları yaptılar ve oradan verilen mesajlar da gerçekten çok çok olumluydu, çok çok bizler için de sevindiriciydi. Böyle bir iklimin süratle oluşması için yeni Suriye hükümetiyle ve uluslararası ortaklarımızla çalışmayı sürdürüyoruz. Orada da terör defterinin kapanacağına, kardeşliğin kazanacağına; birlik, beraberlik ve bütünlüğün kazanacağına yürekten inanıyorum.

‘Derdimiz var, dertliyiz’

“Şimdi AK Parti Milliyetçi Hareket Partisi, DEM biz en azından üçlü olarak bu yolu beraber yürüme kararı verdik. Derdimiz var, dertliyiz! Derdimiz olduğuna göre, dertli olduğumuza göre, el ele verdiğimize göre Allah'ın izniyle biz bu engelleri aşarız. Şunu herkes bilsin ki artık yumrukları sıkmaya gerek yok. Musafaha edeceğiz, kucaklaşacağız, konuşacağız, birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz. Allah'ın izniyle el ele gönül gönüle Türkiye yüzyılını birlikte inşa edeceğiz.

“Terörün bitmesiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti unutmayın; eskisinden çok daha güçlü çok daha özgüvenli olacaktır. Enerjimizi artık asli işimize vereceğiz. Kaynaklarımızı terörle mücadele için değil, kalkınma için refah için müreffeh ve muzaffer bir Türk Türkiye için seferber edeceğiz. Türkiye, kardeşlikle büyüyecek. Türkiye demokrasiyle güçlenecek. Türkiye istikrar ve güven içinde geleceğe yürüyecek.

‘Ama sular tersine akmaz, akarsa da gereğini yaparız’

“Göreceksiniz; çok farklı bir Türkiye'ye en yakın zamanda kavuşacağız. Şunun altını çizerek tekrar söylüyorum; biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlarız. Unutmayın; çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız. Ama sular tersine akmaz, akarsa da gereğini yaparız. Kimse tedirgin olmasın. Türk düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Kürt, Arap düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür.

‘Silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz’

“Acıları aşmak biliyorum, kolay olmayacak. Acı hatıraları geride bırakmak elbette kolay olmayacak. Kayıplarımız şüphesiz, geri gelmeyecek. Ama gençlerimiz hayatlarının baharında aramızdan Allah'ın izniyle bir daha ayrılmayacak. İnşallah annelerimiz gözyaşı dökmeyecek. Evlat acısı yaşamayacak. Biz ne badireler atlattık, biz ne tuzakları aşıp bu günlere geldik. Yaralarımız sararak, yolumuza çok daha güçlü, çok daha kararlı devam ederiz. Ülke ve millet olarak bu özgüvene, bu iradeye ziyadesiyle sahibiz. Hiç kimseyi incitmeden, üzmeden, kırmadan, sürecin hassasiyetine uygun şekilde, işin süratle nihayete ermesi için kolaylaştırıcı olacağız. Silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz.”