Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünlerinden olan kuru incirde, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımı uluslararası arenada takdir gördü. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin hayata geçirdiği "Aflatoksinli Kuru İncirlerin Sürdürülebilir Yönetimi" projesi, İspanya'nın Palma de Mallorca kentinde 8-10 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlenen 42. Dünya Kuruyemiş ve Kuru Meyve Kongresi'nde (INC) Sürdürülebilirlik Ödülü'ne layık görüldü.
Proje kapsamında aflatoksinli incirlerin toplanarak biyogaz tesislerinde enerjiye dönüştürülmesi hem çevresel sürdürülebilirliğe hem de gıda güvenliğine katkı sağlıyor.
Mehmet Ali Işık: "Proje insan sağlığı ve çevreyi odağa alıyor"
Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü, aynı zamanda Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, projeyle ilgili şu açıklamalarda bulundu:
"Aflatoksin birçok tarım ürününde risk oluşturabiliyor. Bizim bu projeyi başlatmamızın temel nedenleri insan sağlığına zarar verebilecek ürünleri piyasadan çekmek ve çevreyi korumak. Türkiye'de bir ilk olan bu model, dünyada da örneği olmayan teknik bir yöntem olarak kabul ediliyor. Bu ödül bizim için büyük bir gurur."
Riskli ürünler imha ediliyor, enerjiye dönüşüyor
Işık, sezon başında belirlenen oranlar doğrultusunda ihracatçılardan alınan aflatoksinli incirlerin biyogaz tesislerine gönderildiğini ve bu şekilde imha edildiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"Başlangıçta yüzde 1,5 olan teslim oranı, risk artışıyla yüzde 2,5'e çıkarıldı. Örneğin 60 bin tonluk ihracatta yaklaşık 1.500 ton ürün imha ediliyor. Bu ürünler elektrik üretiminde kullanılıyor. Böylece hem insan sağlığı korunuyor hem de enerji üretimiyle sürdürülebilirlik sağlanıyor."
Göksan: Avrupa Birliği limitleri çok sert
INC Türkiye Büyükelçisi Ahmet Bilge Göksan, Avrupa Birliği'nin uyguladığı katı limitler nedeniyle ihracatta zorluklar yaşandığını vurgulayarak Tarım Bakanlığı'ndan daha fazla destek beklediklerini dile getirdi:
"Uzak Doğu ya da Amerika'ya ihracatta sorun yaşanmazken, Avrupa'nın uyguladığı çok düşük aflatoksin sınırları, ürünlerin iadesine yol açabiliyor. Bu durum ihracatçının elinde olmayan nedenlerle oluşuyor. Bakanlık desteği bu noktada kritik."
Gabay: "Sektör eksik ve yanlış bilgilerle zarar görüyor"
EKMİB Başkan Yardımcısı Yusuf Gabay, incirin Türkiye için prestij ürünü olduğunu vurgulayarak basın ve kamuoyunu sağduyulu olmaya çağırdı:
"Bu yıl 400 milyon doların üzerinde bir ihracat bekliyoruz. Ancak zaman zaman sektörümüz eksik ve yanlış bilgilerle yıpratılıyor. İncir sektörü 30 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyor. Hep birlikte bu değere sahip çıkmalıyız."
Celep: Bilgi ve denetim eksikliği başarının önünde engel
Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep ise Türkiye'nin sürdürülebilirlikte arzu edilen seviyeye ulaşamamasının altında bilgi ve eğitim eksikliği olduğunu belirtti:
"Üretici bilinçsiz, tarım danışmanlığı yetersiz, denetimler ise genellikle ürün pazara girdikten sonra başlıyor. Bu da sorunların erken tespitini engelliyor. Ayrıca izlenebilirlik yok denecek kadar zayıf. Toplumda 'kalıntı' sadece ihracat engeli gibi algılanıyor. Oysa bu, insan sağlığı ve ekosistem için ciddi bir tehdit."
Celep, bu sorunların çözümü için Tarım Bakanlığı'nın daha etkin rol alması gerektiğini vurguladı.