DEPREM BÖLGESİNE 200 MİLYON EUROLUK DESTEK

2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye’nin yaşadığı en ağır felaketlerden biriydi.

Sadece binalar değil, yaşamlar yıkıldı; sadece altyapı değil, toplumsal dayanışma da sınandı. Aradan geçen zamana rağmen, bu büyük yıkımın izleri hâlâ silinmiş değil. Depremin ardından özellikle bölge halkı için başlayan yeniden yapılanma süreci, devletin tüm imkânlarını seferber ettiği çok boyutlu bir mücadeleye dönüştü.
İşte tam bu noktada, İslam Kalkınma Bankası (İKB)’ndan sağlanan 200 milyon euroluk uzun vadeli ve düşük maliyetli dış finansman, bu sürece hem ekonomik hem moral anlamda önemli bir katkı sundu. Bu sadece bir kredi anlaşması değil; yıkılan bir bölgenin, umutlarıyla, evleriyle, yollarıyla ve hayatlarıyla yeniden kurulmasına yönelik somut bir dayanışma örneğidir.
FİNANSMANIN AYRINTILARI: HER BİR EURO, YAŞAMIN TEKRAR KURULMASI İÇİN
Bu finansman iki ana başlık altında değerlendiriliyor:
150 milyon euro – Doğrudan yeniden inşa ve iyileştirme çalışmaları için. Yani yıkılan evler, kamu binaları, altyapı tesisleri, su ve kanalizasyon sistemleri gibi hayati unsurların yeniden inşasında kullanılacak.
50 milyon euro – İller Bankası aracılığıyla kent içi ulaşım projelerine yönlendirilecek. Depremle birlikte birçok kentte ulaşım altyapısı çöktü; köprüler yıkıldı, yollar zarar gördü. Bu kaynakla, ulaşım sistemlerinin yeniden işler hale gelmesi hedefleniyor.
Bu dağılım, devletin sadece konut yapımına değil, şehrin bütünsel işleyişine odaklandığını gösteriyor. Çünkü bir şehir yalnızca evlerden ibaret değildir; yollar, ulaşım sistemleri, altyapı ve kamu hizmetleriyle birlikte anlam kazanır.
BİR RAKAMDAN FAZLASI: 6,7 MİLYAR DOLARLIK ULUSLARARASI DESTEK
2025 yılı itibarıyla kamu sektörüne dış kaynaklardan sağlanan toplam finansman 3,2 milyar doları buldu. Ancak deprem sonrası uluslararası kuruluşlardan bugüne kadar sağlanan toplam dış finansman miktarı 6,7 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Türkiye’nin yalnız bırakılmadığını, küresel dayanışma ruhunun halen canlı olduğunu gösteriyor.
Bu destekler, yalnızca ekonomik birer kalem değil. Bunlar aynı zamanda diplomatik güvenin, Türkiye’nin dış borç ödeme kapasitesine duyulan inancın ve uluslararası camianın Türkiye’ye verdiği desteğin de açık göstergesidir.
MEHMET ŞİMŞEK’TEN STRATEJİK BAKIŞ: EKONOMİK GÜÇLENMEYLE FİNANSMANA ULAŞIM KOLAYLAŞACAK
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları da dikkat çekici. Şimşek, “Deprem bölgesi için sağlanacak finansmanın yıl sonuna kadar daha da artmasını öngörüyoruz” diyerek, yeniden imar sürecinin bir kerelik bir girişim değil, uzun soluklu bir strateji olduğunu ortaya koyuyor.
Ayrıca Şimşek’in vurguladığı gibi, Türkiye’nin risk primindeki düşüş ve makro ekonomik istikrarın sağlanması, dış finansman koşullarını daha elverişli hale getiriyor. Bu da demek oluyor ki, Türkiye ekonomisi toparlandıkça hem daha fazla dış kaynak çekilebilecek hem de bu kaynaklar daha az maliyetle sağlanabilecek.
Bu noktada önemli bir başka husus da şu: Uluslararası kuruluşlar sadece güçlü ekonomilere değil, öngörülebilir ve güvenilir ekonomi politikası izleyen ülkelere finansman sağlar. Türkiye’nin izlediği mali disiplin ve yatırım ortamını iyileştirme çabası, dış finansman olanaklarını da doğrudan etkiliyor.
SADECE EKONOMİ DEĞİL, TOPLUMSAL REHABİLİTASYON SÜRECİ DE DESTEKLENİYOR
Yıkılan evlerin yeniden yapılması, sokakların onarılması elbette önemlidir. Ama bu destekler aynı zamanda psikolojik, sosyal ve kültürel toparlanmayı da beraberinde getiriyor. Çünkü bir evin yeniden inşa edilmesi, o evde yaşayan bir ailenin yeniden güven duygusu kazanması, hayata tutunması demektir.
Ulaşım projeleri ise sadece araçların hareket etmesini değil; insanların işe gitmesini, çocukların okula ulaşmasını, sağlık hizmetlerine erişimi sağlar. Yani hayatın normal akışına dönmesi için gerekli olan damarları besler.
Bu finansmanla yapılacak her yatırım, toplumsal bağların yeniden örülmesine, insanların yaşadıkları şehirlerle yeniden bir aidiyet kurmasına vesile olacak. Bu da sadece fiziki değil, ruhsal bir iyileşme süreci anlamına geliyor.
SON SÖZ: DESTEK SÜRECEK, UMUT YÜKSELECEK
İslam Kalkınma Bankası’ndan sağlanan 200 milyon euro, belki kâğıt üzerinde bir kredi anlaşması gibi görünebilir. Ancak sahada, bu kaynakla yapılacak her çalışma; temeli atılan bir okul, yeniden yapılan bir yol, onarılan bir hastane ya da tamamlanan bir konut, bir milletin birlik duygusunu, kararlılığını ve geleceğe olan inancını temsil ediyor.
Yarınlar, sadece bütçe rakamlarıyla değil; bugünden atılan dayanışma temelli adımlarla şekillenecek. Bu adımların devamı gelecek gibi görünüyor. Çünkü hem devlet kararlı hem de uluslararası iş birliği güçlü. Önemli olan, bu kaynakların doğru ve şeffaf şekilde kullanılarak, bölge halkının refahına doğrudan katkı sağlayacak yapılar inşa edilmesi.
Bugün alınan her euro, sadece bir tuğla değil; bir çocuğun geleceği, bir annenin huzuru, bir esnafın yeniden kepenk açmasıdır. Deprem sadece toprağı değil, umutları da sarsmıştı. Şimdi yeniden inşa edilen her yapı, o umutların tekrar kök saldığı yerdir.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
zozcivan@hotmail.com