PKK'ya üye olmakla suçlanan 10 CHP'li, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı. Tüm sanıkların tutukluluğu devam ediyor.
CHP'li 10 kişi PKK üyeliği suçlamasıyla hâkim karşısında
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla haklarında dava açılan 10 sanık, bugün ilk kez hâkim karşısına çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında sanıklar, "PKK/KCK mensuplarının kent uzlaşısı kapsamında CHP listelerinden belediyelere sızdığı" iddiasıyla yargılanıyor.
Suçlamanın iddianamesi kent uzlaşısı kapsamında belediyelere sızma
İddianamede, sanıkların PKK'nın talimatları doğrultusunda, İstanbul'daki çeşitli belediyelerde görev aldıkları ve bu kapsamda örgüte finansal destek sağladıkları öne sürülüyor. Başsavcılık, söz konusu kişilerin PKK/KCK'nın "kent uzlaşısı" stratejisi doğrultusunda CHP listelerinden belediyelere yerleştirildiğini belirtiyor.
Sanıklar hakkında 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanıklar suçlamaları reddetti
Duruşmaya katılan isimler şunlar oldu:
-
Livan Gür
-
Cemalettin Yüksel
-
Turabi Şen
-
Hasan Özdemir
-
Bülent Kayğun
-
Elif Gül
-
Güzin Alpaslan
-
İkbal Polat
-
Sinan Gökçe
-
Nesimi Aday
Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür, "DEM Parti binasında bir Excel listesinde adımın geçtiği belirtilmiş, ancak bu listeyle alakam yok," dedi. Kendisine yönelik suçlamaların, kamu görevi yapıyor olması nedeniyle siyasi amaçlı olduğunu savundu.
Sanıklardan Sinan Gökçe ise Şişli Belediyesi'nde kültür sanat faaliyetlerinde görev aldığını, sanatçı kimliğiyle hareket ettiğini ifade etti. CHP listelerinden aday olduğunu, ancak DEM Parti siyasetini takip ettiğini söyledi.
Diğer sanıklar da benzer ifadelerle üzerlerine atılı suçlamaları reddetti ve delil yetersizliğine vurgu yaptı.
Mahkemeden tutukluluğa devam kararı
Mahkeme heyeti, tüm sanıkların mevcut tutukluluk hâlinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Sanık avukatlarının tahliye talepleri reddedildi.
Soruşturma, yerel seçimler sonrası bazı belediyelerde "örgüt bağlantılı kişilerin" görev aldığı iddiası üzerine başlatılmıştı. Başsavcılığın tespitine göre, bu kişiler, örgütsel amaçla hareket ederek İstanbul'daki belediyelerde kritik pozisyonlara gelmeye çalıştı.
