Deva Partisi İzmir İl Başkanı Aybar Uygur, Ege TV ve Radyo Pause ortak yayınında Ege TV Genel Müdürü Nevzat Dönmez ve Ege TV Genel Yayın Yönetmeni Cihad Taysi’nin konuğu oldu. Aybar Uygur, yaptığı açıklamada İzmir siyasetine yeni bir soluk getirmeye kararlı olduklarını vurguladı. Ayrıca, İzmir’de merkez siyaseti yeniden canlandıracaklarını söyledi.
İzmir siyasetinin uzun süredir iki kutuplu bir yapıya sıkıştığını belirten Uygur, Deva Partisi olarak merkezde duran seçmenleri temsil etmek istediklerini ifade etti.
Parti teşkilatlanmasında kuruluştan bu yana aktif görev aldığını belirten Aybar Uygur, uzun süre yürüttüğü Buca İlçe Başkanlığı göreviyle ilgili de dikkat çeken açıklamalarda bulundu:
2000 yılında siyasete ara vererek ticaret hayatına atılan Aybar Uygur, uzun yıllar siyasetten uzak kaldığını, ancak bu süreçte İzmir ve Türkiye gündemini dışarıdan takip ettiğini söyledi. Okuyarak ve yazarak siyasete olan ilgisini diri tuttuğunu belirten Uygur, AK Parti’deki süreçte Sayın Babacan’ı yakından tanıma şansı olduğunu, onun kişiliği ve görev yaptığı dönemlerde ülkeye kattığı değerlerin onu hep etkilediğini belirtti.
Aybar Uygur: “Biz Sayın Ertuğrul Günay’la beraber AK Parti’den ayrıldık. O zamandan beri bekliyordum; Sayın Babacan’ın bir gün bu ülkenin tıkandığı noktada bir umut ışığı olarak ortaya çıkacağını tahmin ediyordum. 2020 yılında çalışmalar başlayınca çok yakından takip ettim. Kurucular Kurulu sürecinde, ‘Hadi bakalım, çarıkları giyiyoruz,’ denilince ben de bu çağrıya kayıtsız kalamadım. İzmir’de teşkilatın en başından itibaren içinde oldum. İlk kuruluşta, kurucu İl Başkanımızla birlikte İl Başkan Yardımcılığı görevini üstlendim. Daha sonra Sayın Ergin’le beraber teşkilat başkanlığında çalıştım. Buca gibi, benim için çok kıymetli bir ilçede – tarihiyle, siyaset geçmişiyle – ilçe başkanlığı görevi bana verildi. Hiç düşünmeden kabul ettim çünkü Buca’ya kendimi borçlu hissediyordum. Buca'nın İzmir'de hak ettiği değeri görmesini bir görev bildim. Bence siyasetiyle, kültürüyle, doğasıyla İzmir'in gerisinde kalmış bir ilçesi. Ama aslında İzmir'de siyaset Buca’dan şekillenir. Yani, aslında çok onur dolu bir dönem geçirdim. Bu süreçte Buca halkı bana çok destek verdi. Sonrasında belediye başkanlığı konusu gündeme geldi ve ben ilçe başkanlığını bıraktım. Yaklaşık bir yıl siyaseti uzaktan izledim. Daha sonra Deva Partisi il yönetimi ve başkanlıkları boşalınca, Sayın Babacan bu görevi bana tevdi etti. İnşallah bunu da layıkıyla yapmaya çalışacağız,” dedi.
Deva Partisi’nin yüzde 30 genç, yüzde 30 kadın ve yüzde 30’u siyasete yeni katılmış bireylerden oluşan dengeli bir kadro kurduğunu aktaran Uygur, mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de eleştirdi:
Uygur’a göre İzmir’in en büyük sorunları; ulaşım ve altyapısının yetersizliği, yerel ve merkezi yönetim arasındaki koordinasyon eksikliği ve kültürel alanlarda yaşanan gerileme. Özellikle Çeşme’deki su krizini örnek veren Uygur, “Bu bir su krizi değil, yönetim krizidir,” dedi. Raylı sistemin yetersiz olduğunu belirten Uygur, İzmir’in bir zamanlar kültür-sanatın lider şehri olduğunu, ama bu mirasın korunamadığını savundu.
Partisinin ana akım medyada yeterince yer bulamadığını dile getiren Uygur, çözümün halkla doğrudan temas kurmak olduğunu söyledi:
Özellikle Karabağlar, Buca, Ödemiş, Tire ve Bayındır gibi ilçelerde seçmen ilgisinin arttığını belirten Uygur, İzmir’de merkez siyaseti canlandırma iddiasında olduklarını net bir şekilde ifade etti:
Bu kentin merkez siyasetle yeniden buluşması gerektiğini ve bunu canlandırmak için yola çıktığını belirtti.