Adil Yargılanma Hakkı ve Cezaevlerindeki Durum: Genel Af Talebi ve Çözüm Önerileri

Çavuşoğlu, cezaevlerinde kapasite aşımının yanı sıra, tutukluların insan haklarına aykırı koşullarda tutulduklarını belirtti. Bu durumun, ıslah etme amacına hizmet etmediğini vurguladı.

Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin verilerine göre, 2012-2022 yılları arasında yaşanan hak ihlallerinin %77’sinin adil yargılanma hakkına yönelik olduğunu belirtti. Sosyal medyada ve çeşitli mecralarda yapılan beyanlar, kamu davası adı altında verilen ağır cezalar ve pandemi döneminde yapılan hızlı yargılamalar, ciddi mağduriyetlere yol açtı. Çavuşoğlu, özellikle FETÖ dönemi yargılamalarında verilen orantısız cezaların etkisinin uzun süre devam ettiğini ifade etti.

Çavuşoğlu, cezaevlerinde koşulların artık insan hakları ve temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede olmadığını belirtti. Cezaevlerinde yaşanan kapasite aşımının, hükümlü ve tutukluların sosyal ve psikolojik durumlarını olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi. Ayrıca, 31 Temmuz’da kabul edilen Covid infaz yasasıyla getirilen değişikliklerin, suç tarihi yerine hükümlü olunan tarihe göre farklılıklar yaratmasına sebep olduğunu ve bu eşitsizliğin giderilmesi gerektiğini vurguladı.

Adil Yaşam Derneği Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı vesilesiyle toplumun tüm bireylerini kapsayan bir genel af ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, terörist başı gibi suçlu kabul edilen bireylere uygulanan umut hakkının, adli mahkûmlar için de geçerli olması gerektiğini savundu. Bu sayede adaletin herkese eşit bir şekilde uygulanacağına dikkat çekti.

Cumhuriyetin 100. yılına özel olarak adli mahkûmlar için genel af talep eden Çavuşoğlu, bu affın sadece cezaevinde bulunanlar için değil, aynı zamanda adli sicil affının da gündeme getirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu sayede suçlu sayılmayacak kişilerin sosyal yaşamda yeniden yer bulabileceklerini belirtti.

Adil Yaşam Derneği’nin talepleri, adaletin sağlanması ve cezaevlerindeki yaşam koşullarının düzeltilmesi için önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Hukuki adaletin sağlanabilmesi için adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi, cezaevlerinin insani koşullarda düzenlenmesi ve toplum için eşit bir adalet sistemi kurulması gerektiği vurgulandı.