"Uzun yıllar sürüyor sebebi anlaşılamıyor"
KTEPH Farkındalık Günü dolayısıyla açıklama yapan Türk Toraks Derneği Klinik Sorunlar Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Derya Kocakaya, "Ne yazık ki KTEPH hastalarının büyük bir kısmı, tanı almadan yıllarca nefes darlığıyla yaşamak zorunda kalmaktadır. Çoğu hasta, belirtilerini 'yaş ilerlemesi' veya 'kondisyon eksikliği' ile ilişkilendirir. Pulmoner emboli geçiren hastaların yaklaşık yüzde 3’ünde KTEPH gelişebilir. Tedaviye rağmen nefes darlığı düzelmiyorsa KTEPH akla gelmeli ve ekokardiyografi ile kalbin değerlendirilmesi önerilmelidir" dedi.
Genellikle akciğer embolisi sonrası ortaya çıkan bir hastalık olan KTEPH, akciğer damarlarındaki pıhtıların kalıcı tıkanıklık oluşturması sonucu geliştiğini belirten Doç. Dr. Kocakaya, "Her yıl Kasım ayının ikinci haftası, KTEPH hakkında farkındalık yaratmak amacıyla 'KTEPH Farkındalık Günü' olarak anılmaktadır. KTEPH, genellikle geçirilmiş akciğer embolisi sonrası gelişir. Pıhtının damar duvarına yapışarak kalıcı tıkanıklık oluşturması sonucunda akciğer damar basıncı artar, kalp yetmezliği gelişir ve zamanla ciddi nefes darlığı, yorgunluk, çarpıntı, bacaklarda şişlik ve egzersiz kapasitesinde azalma gibi belirtiler ortaya çıkar" dedi.
"TAMAMEN İYİLEŞEBİLİR"
Doç. Dr. Kocakaya, "Ne yazık ki KTEPH hastalarının büyük bir kısmı, tanı almadan yıllarca nefes darlığıyla yaşamak zorunda kalmaktadır. Çoğu hasta, belirtilerini 'yaş ilerlemesi' veya 'kondisyon eksikliği' ile ilişkilendirir. Pulmoner emboli geçiren hastaların yaklaşık yüzde 3’ünde KTEPH gelişebilir. Tedaviye rağmen nefes darlığı düzelmiyorsa KTEPH akla gelmeli ve ekokardiyografi ile kalbin değerlendirilmesi önerilmelidir" diyerek hastalığın tedavisinin olduğuna dikkat çekti ve şunları sıraladı:
- KTEPH tedavisinde amaç, tıkanan damarları açarak kalbin yükünü azaltmak ve akciğer dolaşımını normale döndürmektir.
- Pulmoner Endarterektomi (PEA), hastalığın tam iyileştirici cerrahi tedavisidir. Deneyimli merkezlerde uygulandığında hastaların yaşam süresini ve kalitesini dramatik biçimde artırır.
- Cerrahiye uygun olmayan hastalarda, damar içi tıkanıklıkları genişleten Balon Pulmoner Anjiyoplasti (BPA) işlemi etkili bir alternatiftir.
- Ayrıca ilaç tedavileri ile damar basıncı düşürülerek şikayetlerde rahatlama sağlanabilir.
- KTEPH tedavisinde pıhtıların yerleşim yeri ve hastanın tıbbi durumuna göre seçilecek bu tedavi yaklaşımlarına ek olarak ömür boyu antikogülan (kan sulandıcı) tedavi almaya devam etmelidir.
Tüm bu tedavilerle, KTEPH artık yaşamla bağdaşmayan bir hastalık değil, kontrol altına alınabilen ve hatta tamamen iyileşebilen bir durum haline gelmiştir.
"UZUN YILLAR DEVAM EDEN NEFES DARLIĞINDA AKLA GELMELİDİR"
Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Züleyha Bingöl, uzun yıllar devam eden şikayetlerde KTEPH olasılığının akılda tutulması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "KTEPH tanısı çoğu zaman geç konulduğunda hastalar yıllarca yanlış ve sonuçsuz tedaviler ile takip edilmekte ve devam eden şikayetleri nedeni ile hayat kaliteleri giderek azalmaktadır. Bu nedenle her hekim, özellikle uzun süren nefes darlığı veya açıklanamayan pulmoner hipertansiyon bulgusu olan hastalarda KTEPH olasılığını düşünmelidir.
Erken tanı ve doğru merkezlere yönlendirme, hastalığın gidişatını tamamen değiştirebilir."
"NEFES DARLIĞI KADER DEĞİLDİR"
Prof. Bingöl "KTEPH, erken tanı ve uygun tedaviyle tamamen tedavi edilebilen nadir hastalıklardan biridir. Bu nedenle hekimleri, hastaları ve toplumu KTEPH farkındalığını artırmaya, nefesin değerini hatırlamaya davet ediyoruz. Unutmayın: Nefes Darlığı Kader Değildir. KTEPH’in farkında olun, nefes alın" diyerek çağrıda bulundu.