Gana uyruklu Michael Adufu, İzmir’de sağlık hizmeti almak için başvurduğu hastaneden gözaltına alındı ve tutuklandı. Bilinci kapalı olarak hastaneye sevk edilen Adufu, tüberküloza bağlı beyin enfeksiyonu nedeniyle 23 Mayıs 2025 tarihinde yaşamını yitirdi. Olay, adli ve idari soruşturmaları beraberinde getirdi.

Michael Adufu, 28 Mart 2016 tarihinde yasal pasaportu ile Türkiye’ye giriş yaptı. 13 Haziran 2024–13 Şubat 2025 tarihleri arasında İzmir İl Göç İdaresi Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde kaldıktan sonra serbest bırakıldı.

Serbest bırakılmasının ardından 5 Mayıs 2025’te Alsancak Devlet Hastanesi’ne tıbbi destek için başvuran Adufu, 7 Mayıs 2025’te “mala zarar verme” iddiasıyla gözaltına alındı. Kolluk görevlileri tarafından siyah çöp poşeti içine konarak tekerlekli sandalyede taşındığı bildirildi. Adufu’nun bilinci yerinde değildi ve hareket edemiyordu.

Adufu, 8 Mayıs 2025’te İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi. Müdafiinin sağlık durumu nedeniyle hastaneye sevk edilmesini talep etmesine rağmen, Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi ve Adufu tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklama sırasında da çöp poşeti içinde taşınması insan hakları ihlali olarak değerlendirildi.

Cezaevine giriş sırasında bilinci kapalı olan Adufu, derhal ambulansla İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Tedavisi sırasında tüberküloza bağlı beyin enfeksiyonu tanısı konan Adufu, 21 Mayıs 2025’te beyin ölümü gerçekleşti ve 23 Mayıs’ta yaşamını yitirdi.

İzmir Barosu, Adufu’nun ölümü ile ilgili olarak ihmali ve kasti davranışları bulunan kolluk görevlileri, sağlık personelleri, Cumhuriyet Savcısı ve Sulh Ceza Hakimi hakkında soruşturma başlatılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Olay, Türkiye’de insan hakları, gözaltında kötü muamele ve sağlık hizmetine erişim konularında tartışmalara yol açtı.

Adufu, başvurduğu sağlık kuruluşundan yeterli tıbbi destek alabilmiş miydi?

Kolluk görevlilerinin insanlık onuruna aykırı taşıma uygulaması hakkında adli ve idari işlem başlatıldı mı?

Cumhuriyet Savcısı ve Sulh Ceza Hakimi’nin ihmali ile ilgili herhangi bir soruşturma yürütülüyor mu?