Sonbahar ve kış aylarında güneş ışığının azalmasıyla birlikte uyku bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Medicana Sağlık Grubu uzmanları, mevsim geçişlerinde uykusuzluğun depresyon ve anksiyeteyi tetikleyebileceğini belirtiyor.

Dr. Öğr. Üyesi Müge Yaşar, sonbahar ve kış aylarında gün ışığının azalmasının melatonin dengesini bozduğunu aktarıyor. Melatonin, uyku-uyanıklık döngüsünü düzenleyen bir hormon. Sabahları karanlık bir ortamda uyanmak, biyolojik saatin senkronizasyonunu etkileyebilir ve kişi dinlenmiş hissetmeyebilir.

Hava basıncı değişimi, sıcaklık dalgalanmaları ve azalan güneş ışığı serotonin düzeyini düşürebiliyor. Bu durum, enerji kaybı, yorgunluk ve gündüz sersemlik gibi belirtilere yol açabiliyor. Mevsimsel duygu-durum bozukluğu olarak adlandırılan tablo, özellikle depresyon ve anksiyete belirtilerini artırabiliyor.

Uykusuzluk; dikkat, konsantrasyon, öğrenme kapasitesi ve motivasyonu olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, uykusuz gecelerin ardından sinirlilik, gerginlik ve sosyal izolasyon riskinin arttığını söylüyor. Uykusuzluk ve olumsuz düşünceler bir kısır döngü oluşturabiliyor.

Dr. Yaşar, uyku hijyeninin sağlanmasının önemine dikkat çekiyor. Uyku hijyeni için öneriler:

Her akşam aynı saatte yatmak

Yatmadan önce ağır egzersiz yapmamak

18.00’den sonra kafeinli içeceklerden kaçınmak

Oda sıcaklığını 22°C altında tutmak

Yatak ve örtülerin rahat ve hafif olması

Mavi ekran maruziyetini 1–2 saat önceden kesmek

Uyuyamıyorsanız kitap okumak

Gün ışığında yürüyüş ve sabah egzersizleri uyanıklığı artırıyor. Gün içinde aktif olmak, basit egzersizler veya ev işleriyle hareketli kalmak gece uykusunu kolaylaştırıyor. Öğrenciler ve çalışanlar için gün planlamasında uykuya öncelik vermek öneriliyor.