Gürkan Erdoğan: Barajlardaki düşüşe rağmen İzmir susuz kalmadı
İzmir’in su güvenliği konusunda değerlendirmelerde bulunan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, kuraklığın en sert döneminde bile kente kesintisiz su sağlanabildiğini söyledi. Erdoğan, tasarruf uygulamaları, gece kesintileri, kuyuların yenilenmesi ve ek su kaynaklarıyla yaklaşık 25 milyon metreküp ilave su yaratıldığını belirtti.
İzmir’in Su Sorunları Paneli’nde kuraklık masaya yatırıldı
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin düzenlediği “İzmir’in Su Sorunları Paneli”, Tepekule Kongre Merkezi’nde yapıldı. Programa İZSU yöneticileri, akademisyenler ve uzmanlar katıldı. Panelde içme suyu yönetimi, iklim krizi ve kentin uzun vadeli su politikaları değerlendirildi.
“Tahtalı’nın ömrünü uzattık”Panelin ilk oturumunda konuşan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İzmir’in su güvenliği için yüzeysel kaynakların kontrollü kullanıldığını anlattı. Erdoğan, Gördes Barajı’nın fiilen devre dışı kaldığını, Balçova Barajı’nın boşaldığını ve Tahtalı Barajı’nda yaklaşık 3 milyon metreküp su bulunduğunu söyledi.
Gece 23.00–05.00 saatleri arasındaki planlı kesintilerin hattı korumak ve barajdan çekilen suyu azaltmak için uygulandığını belirten Erdoğan, bu yöntemle Tahtalı Barajı’ndaki suyun daha uzun süre kullanılabildiğini ifade etti.
Sarıkız ve Güzelhisar önemli katkı sağladı
Erdoğan, Sarıkız kaynaklarından saniyede yaklaşık 2 bin 500 litre su elde edildiğini, bölgede 11 kuyunun yenilendiğini ve bu alanların İzmir’in su güvenliği için kritik rol taşıdığını söyledi. Kaçak kuyuların yer altı su seviyesini düşürdüğünü vurgulayan Erdoğan, DSİ izni olmadan açılan kuyuların su verimliliğini olumsuz etkilediğini aktardı.
Yeni su kaynakları devreye alındı, tüketim azaltıldıHalkapınar’da sisteme dahil edilmeyen kuyuların aktif hale getirildiğini, üç yeni kuyunun açıldığını anlatan Erdoğan, Güzelhisar Barajı’ndan saniyede 600 litre suyun Menemen–Buruncuk hattıyla İzmir’e taşındığını söyledi.
Nisan–eylül döneminde kademesiz abonelere kademe uygulaması getirildiğini ve su tüketiminde yüzde 12 düşüş sağlandığını belirten Erdoğan, park ve bahçe sayaçlarının devre dışı bırakılmasıyla tüketimin daha da azaldığını aktardı.
Tüm çalışmalar sonucu yaklaşık 25 milyon metreküp ek su kaynağı oluşturulduğunu söyledi.
Erdoğan, mevcut kuraklık senaryolarının geçmişteki projeksiyonların çok ötesine geçtiğini söyledi. İstanbul’un farklı illerden su aldığı örneğini veren Erdoğan, İzmir’in de geniş ölçekli kaynaklara ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Bostanlı ve Çamlı gibi küçük barajların sınırlı kapasitesi bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, uzun vadeli su güvenliği için Düvertepe ve Başlamış barajlarının kritik yatırım niteliğinde olduğunu vurguladı.
İzmir merkezinde kayıp–kaçak oranının yüzde 24,9, kent genelinde ise yüzde 25,8 olduğunu belirten Erdoğan, Avrupa Birliği ortalamasının da yüzde 25 seviyesinde olduğunu söyledi.
Erdoğan, bu orandan sonra düşüş sağlamanın zor olduğunu, iyi bir yılda yüzde 1–1,5 iyileşme elde edilebildiğini ifade ederek şebeke yenileme çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.
İMO İzmir Şube Başkanı Bengi Atak, Türkiye’nin pek çok kentinde suyun hem fazlasının hem de yokluğunun ciddi sorunlar yarattığını belirterek yurttaşların tüketim alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi.
Uzmanlar teknik analizler sunduPanelin ikinci oturumunda Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Yalçın Özdemir, İzmir’in tarihsel su yapılarının önemini anlattı. İMO Su Kurulu Başkanı Dr. İlker Atış ise kentin içme suyu kaynaklarının geçmişten bugüne gelişimini değerlendirdi.
Üçüncü oturumda Prof. Dr. Ali Gül, iklim krizinin su kaynakları üzerindeki etkilerini aktardı; Doç. Dr. Cem Polat Çetinkaya da su tahsisi ve uyum stratejilerine ilişkin teknik analizlerini paylaştı.