Çeşme’de 29 Ekim Coşkusu

Cumhuriyet’in 102. yılı, Çeşme’de binlerce vatandaşın katılımıyla büyük bir coşkuyla kutlandı. 28-29 Ekim tarihlerinde düzenlenen etkinliklerde, birlik, dayanışma ve özgürlük ruhu, kentin dört bir yanında hissedildi.

İki Gün Süren Etkinlikler

Kutlamalar, 28 Ekim’de Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunma töreni ve saygı duruşuyla başladı. Sahil Güvenlik botları ve teknelerle yapılan selamlama, sahillerde renkli görüntülere sahne oldu.

Akşam saatlerinde düzenlenen Cumhuriyet Resepsiyonu’nda, vals ve zeybek gösterileri sergilendi, sanatçı Mithat Körler sahne aldı. Katılımcılar, özel hazırlanan Cumhuriyet puzzle’ının parçalarını panoya yerleştirerek anlamlı bir dayanışma mesajı verdi.

29 Ekim sabahı ise Kaymakamlık makamında tebriklerin kabul edilmesinin ardından, Çeşme Amfi Tiyatro’da düzenlenen resmi törenle kutlamalar devam etti. Öğrencilerin şiir, müzik ve dans gösterileri büyük beğeni topladı. “Biz Cumhuriyet Çocuklarıyız” ve “Cumhuriyetle Atan Kalpler” temalı gösteriler, izleyicilerden alkış aldı.

Fener Alayı ve Konser Coşkusu

Akşam saatlerinde, binlerce vatandaş meşaleleriyle Uğur Mumcu Parkı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Marşlar ve sloganlarla yürüyen kalabalık, Cumhuriyet coşkusunu sokaklara taşıdı. Meydanda, Başkan Lâl Denizli ve Kaymakam Mehmet Maraşlı, vatandaşlarla birlikte mozaikten Türk bayrağının son parçalarını yerleştirdi.

Törenin ardından gerçekleştirilen tango ve zeybek gösterileri izleyicilerden büyük alkış aldı. Çeşme Belediyesi Bandosu’nun konseriyle meydan coşku dolu bir atmosfere büründü.

Başkan Lâl Denizli’den Mesaj

Başkan Denizli, Cumhuriyet’in önemine vurgu yaparak şunları söyledi:

“Cumhuriyet bir yönetim biçimi değil, özgürlük demek, adalet demek, eşitlik demek, bağımsızlık demektir. Cumhuriyet aynı zamanda bir kadın devrimidir. Kadın ve erkeğin eşitçe yaşayacağı özgür yarınları tahsis eden bir yönetim anlayışıdır.

Bugün içinden geçtiğimiz zorluklar, kurtuluş mücadelesi günlerinden daha ağır değildir. Asla kolaycılığa kaçmayacağız; mücadelemizi sürdüreceğiz. Ta ki bu ülke özgürlüğün, adaletin, eşitliğin yarınlarına koşan bir ülke olana kadar.”

Konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Atatürk’ümüzün 'en büyük eserim' dediği Cumhuriyetimizin nice yüz yıllarını bu topraklarda, aynı inanç ve kararlılıkla kutlayacağız. Çünkü biliyoruz ki Cumhuriyet, ilelebet payidar kalacaktır.”