Medicana International İzmir Hastanesi uzmanları, Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS) yöntemi ile bağımlılık ve duygu durum bozukluğu yaşayan kişilerin beynindeki ödül devresinin yeniden düzenlendiğini açıkladı. TMS sayesinde hastalar cerrahi müdahale olmadan, ilaç kullanımı istemeyen veya dirençli bireylerde de tedavi olanağı buluyor.

TMS, kafa derisine yerleştirilen elektromıknatıslar aracılığıyla beynin belirli bölgelerini uyarıyor. Bu uyarılar, sinaptik plastisiteyi artırarak prefrontal korteks ile limbik sistem arasındaki iletişimi düzenliyor. Böylece madde arayışı ve anlık haz beklentisi azalıyor, kişinin öz denetimi güçleniyor.

Seanslar ayaktan uygulanıyor; anestezi veya sedasyon gerekmiyor. Hastalar rahat bir koltukta otururken, baş bölgesine yerleştirilen bobin hafif tıklama ve titreşim hissi veriyor. Seans sonrası günlük hayata hemen dönülebiliyor. Haftada beş gün uygulanan TMS, toplam 20–30 seans sürebiliyor.

TMS, psikoterapi ve gerektiğinde ilaç tedavisiyle kombine edildiğinde daha etkili oluyor. Beyindeki biyolojik süreçler düzenlenirken, terapi yeni öğrenmelerin pekişmesini sağlıyor. Amaç yalnızca madde isteğinin azalması değil, hayatın yeniden yapılandırılması ve beynin kazanılan dengeyi koruması.

Epilepsi öyküsü olanlar, kafasında metal implant veya kalp pili taşıyanlar ve gebeler için TMS önerilmiyor. Diğer hasta grupları için uygun olan TMS, psikiyatrist kontrolünde planlanıyor. Yöntem zihin kontrolü veya hafıza silme tekniği değil; bilinci koruyarak bilişsel kontrolü güçlendiriyor.

Avrupa ve ABD’de bağımlılık tedavisi protokollerinde yer alan TMS, Türkiye’de son yıllarda giderek daha fazla merkezde uygulanıyor. Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda TMS’nin bağımlılık tedavisinde destekleyici standart yöntemlerden biri olmasını öngörüyor.