“Antalya’da Turizm İçin Tek Yol”
Hızla gelişen teknolojiyle insanların doğadan koptuğunu hatırlatan Yılmaz, bunun sonucu olarak doğaya dönüşü merkezine alan “niş turizm” modellerinin hızla büyüdüğünü belirtti:
“Dünyada artık yerel kültürü deneyimlemek, toprağa dokunmak, sakin ve özgün bir ortamda konaklamak rağbet görüyor. Antalya bu alanda dev bir potansiyele sahip.”
“Deniz turizmi sezonluktur, 12 ayı kırsal turizm sağlar”
Yılmaz, kentte turizm sezonunun sonbaharla birlikte sona erdiğini hatırlatarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“12 ay turizm ancak kırsal, eko ve agro turizm ile mümkün.
Deniz ve sahil turizmiyle bunu asla sağlayamazsınız.”
Kırsal turizmin hasat festivalleri, doğa yürüyüşleri, tarımsal faaliyet deneyimleri gibi yılın her dönemine yayılan etkinliklerle büyük avantaj sunduğunu belirtti.
En Büyük Engel: İmar Bürokrasisi
Ekoturizm projelerinin önünde duran en kritik sorunun belediyelerde yaşanan imar süreçlerindeki yavaşlık olduğunu söyleyen Yılmaz, yatırımcının desteklenmesi gerektiğini ifade etti:
“Bu tesislerin hızlı ve şeffaf biçimde ilerleyebilmesi için bürokrasinin ön açıcı rol üstlenmesi şart.”
Hangi Araziler Uygun? Hangi Alanlara İzin Verilmiyor?
Uygun araziler için kriterler:
En az 25.000 m² (25 dönüm) büyüklük
Tapu cinsi: Tarla
Verimsiz / marjinal tarım arazisi
Anayol veya ulaşım ağına cephe
Plansız alan kapsamında olmalı
Büyük Ova Koruma Alanı dışında olmalı
Sit alanı ve DSİ taşkın sahasında olmamalı
Kesinlikle uygun olmayanlar:
Tapu cinsi Bahçe, Zeytinlik, Narenciye Bahçesi
Verimli tarım arazileri
→ Aktif tarıma zarar vereceği için izin yok.